problem • styles

x24 part 1/2 "Plans"

Yazım hataları var ise özür dilerim çok bekletiyorum bu yüzden yazmak zorundaydım :|

Babacık Harry bölümü yazmayı çok isterdim ama kendimde o potansiyeli göremedim ne yazıkki. Ayrıca, ne ben daddy-kink yazarıyım nede bu bir daddy hikayesi kdkdkkd

Bölüme geçebiliriz slslld iyi okumalar!

*
*
Ha bi dk iphone wattpad inde yazıyı italik ve kalın nasıl yapıyoz bilen varsa çok acil bana yazabilirmi şimdiden çok tşk😘😘

*
*
*

Sarhoş bir gecenin daha ardından sabah, çıplak şekilde Harry'nin yatağında uyandığımda miğdemdeki ve başımdaki ağrı çekilmiyordu. Ne yazık ki kahve hiç bir boka yaramamıştı. Bugün de staja gitmeyecektim ve ertesi gün evime gelen kovulma mektubunu okurken kahvemi yudumlayacaktım.

Sanırım batıyorum.

Hayatım daha önce hiç bu kadar boka sarmamıştı. Tam anlamıyla işe yaramaz birinin tekine dönüşmüştüm. Kovulmam, üniversite hayatımı bitirmeyecekti belki ama, daha ilk stajdan kovulan birini kim işe alırdı? İşi bırakın staj yapmama bile müsade etmezlerdi.

Ama, umrumda değildi.

"Babamın şirketinde çalışabilirsin. Hemde staj maaşı yerine düzgün bir para verirler," Harry'e kovulacağımdan bahsettiğimden beri aynı şeyi söylüyordu. Haklıydı, Styleslar'ın şirketinde çalışmak her yönden iyi gelecekti. Ama yapamazdım.

Bu yüzsüzlük sayılırdı, bence. Daha doğrusu, Harry'den yararlanıyormuşum gibi.

Ki bunu tekrar düşünmesini asla ama asla istemiyordum.

"Buna gerek yok," dümdüz çıkan sesimle ona fikrimi tekrar belirttim. Çok ısrar ediyordu. Ayrıca beni ikna etmesinden korkuyordum.

"Birlikte-"

Telefonumun melodisi mutfağa yayıldığında sözünü kesmek zorunda kaldı. Cebimde titreşen telefonu çıkardım ve kayıtlı olmayan numaraya baktım.

"Kimsiniz?" Tanımadığım bir numarayı en iyi karşılama şekli olmayabilirdi, tamam.

"Bebeğim, Liam'ını hatırlamadın mı?"

"Liam'ım derken?" Hiç bir şey anlamamıştım. Ama ses tanıdıktı.

"Seni dün evine bırakırken numaranı almıştım, her neyse. Dün bıraktığım eve geliyorum, beş dakikaya ordayım!"

Ben cevap veremeden telefon kapandığında derin bir nefes aldım. Bu çocuk nereden çıkmıştı ya? Şimdi buraya gelip ne yapacaktı ki. Liam denen adamın sevgilimin evine gelmesi kadar saçma bir şey var mıydı? Liam, şey... biliyorsunuz, tanışmamız pek de arkadaşça değildi.

Harry'e olanları söylemeli miydim? Açıkçası nasıl karşılayacağını tam olarak kestiremiyordum.

"Arayan kimdi?"

Harry'nin sabahları daha seksi çıkan sesi sayesinde dikkatimi ona verdim. "Bir arkadaşım, buraya geliyor. Sorun olur mu?" Beklentiyle ona bakmayı sürdürdüm.

"Ah, hayır," deyip çayını yudumladı. Bende kendi kahvemden bir yudum aldım, neler olacağını merak ediyordum.

Az sonra kapının klasik zil sesi duyuldu. Bir sorun olacağını sanmıyordum açıkçası. Yani rahat bir tavırla kapıyı açmaya gittiğimde yüzümde normal bir gülümseme vardı.

"Hey," dedim kapıda Liam'ı görünce. "Selam, bugün seni dışarı çıkarıyorum-"

"Kim geldi hayatım?"