anti fan // jaeyong

↬ 0.4

''Hadi ama Doyoung lütfen, sen bilirsin.''

Taeyong dudaklarını büzdü. Telefondaki arkadaşı onu göremezdi fakat Taeyong Doyoung'dan her bir şey istediğinde bu hareketi yapardı bu yüzden Doyoung bunu bilir gibi göz devirdi.

''Tamam, sana adresi atacağım fakat çılgınca bir şey yapmak yok tamam mı?''

''Tamam söz veriyorum yok.''

Taeyong sinsi bir gülüşle telefonu kapattı.

''Üzgünüm arkadaşım pek sakin duramayacağım.''

Telefonu mesaj bildirimiyle titredi birkaç saniye sonra. Taeyong Doyoung'un attığı adrese bakmış gülümsemişti. Çekmecesindeki kamera şimdi dışarı çıkmayı hak ediyordu işte.

''Gel bakalım seninle çok güzel işler yapacağız.''

Hazırlandı. Siyah bir pantolon ve siyah bir kapüşonlu geçirdi üzerine. Saçlarını siyah capiyle kapattı. Gözlüklerini ve maskesini de taktıktan sonra sırt çantasını almış evden çıkmıştı. 

Arabasına binerken aklında tek bir isim vardı, Jung Jaehyun. Bugün ona haddini bildirecekti Taeyong. Onu işinden etmek neymiş ona gösterecekti.

Kısa süre sonra konumda yazan adrese vardı. Adres şehrin biraz dışında büyük bir bahçesi olan güzel bir villaydı. Jaehyun'un burada reklam çekimi ve çekim sonrası kısa bir röportajı olacaktı.

Arabasını dikkat çekmemek için biraz ileriye park etti ve sırt çantasını alarak arabadan indi. Adımları kendine güven doluydu. Herkes çok meşguldü bu yüzden kimse Taeyong'un bahçeye girdiğini bile fark etmemişti. Tıpkı bir çalışan gibi duruyordu.

"Hey bana biraz yardım eder misin?"

Çalışanlardan biri seslendiğinde Taeyong usulca yanına gitti.

"Şu çantayı getirebilir misin biraz ağırda."

Taeyong dikkat çekmemek için yerdeki büyük makyaj çantasını almış  içeri taşımıştı. Jaehyun'da içerideydi. Salonda makyajı yapılıyordu. Taeyong'un suratı öfkeyle kaplandı onu görünce.

"Teşekkür ederim... bu arada ismin ne yaka kartın yok?"

Taeyong duraksadı bir an...

"Ş- şey kartımı kaybettim dün, ismim... ıhmm Doyoung."

Çalışanın bir şey demesine fırsat vermeden evden çıktı aceleyle.
Çekim alanından biraz uzaklaşarak kimsenin onu göremeyeceği bir yere geçti ve çantasından kamerasını çıkardı.

O sırada Jaehyun çekim için bahçeye girmişti. Bahçede bir de küçük beyaz bir köpek vardı. Köpek maması reklamı olmalıydı, Taeyong masanın üzerinde duran mama paketlerini görmüştü.

Taeyong dudaklarını büzdü. "Küçük köpekçik yazık sana..."

O sırada çekim başlamıştı. Jaehyun küçük köpeği kucağına alıyor ve biraz sevdikten sonra onunla bahçede koşuşturarak oyun oynuyordu.

Taeyong bu sevimli görüntüye dalmıştı birkaç saniye fakat kendine gelerek odaklandı, buraya neden geldiğini unutmamalıydı.

Jaehyun köpeği tekrar kucağına almıştı fakat yönetmen bir şeyleri beğenmemiş olacak ki çekimi durdurmuştu. Jaehyun'un suratı düşerken kaşları çatılı bir halde kucağındaki köpeğe baktı ve işte Taeyong'un istediği görüntü tam olarak buydu. Hiç vakit kaybetmeden birkaç tane fotoğraf çekti.

Birkaç dakika boyunca ilk sahne çekilmiş sıra Jaehyun'un mamayı köpeğe verme sahnesine gelmişti.

Mama paketini açıyor ve gülümseyerek küçük köpeği için  mamasını hazırlıyordu. Köpek mamayı yerken Jaehyun'da markanın reklamını yapan sözleri söylüyordu karizmatik bir sesle.