↬1.1

652 90 18
                                    

''Evden kovuldum...'' 

Salona girerken, ''Duydum...'' demişti Doyoung.

''Nerede kalacağım Doyoung?'' endişeyle arkadaşına baktı. ''Bir günde kalacak bir yeri nasıl bulurum? Kalpsiz kadın görüyor musun nasılda kapının önüne koydu beni?''

Doyoung derin bir nefes aldı.

''Bir süre ben de kalırsın.''

''Olmaz, Jungwoo ile kalıyorsun zaten sizi rahatsız edemem evin küçük bir de.''

''Jungwoo seni sever biliyorsun rahatsız olmayız.''

Taeyong kafasını salladı iki yana.

''Hayır sizi rahatsız etmeyeceğim.''

Doyoung göz devirdi.

''Peki ne yapmayı düşünüyorsun?''

Taeyong dudaklarını büzdü omzunu silkerken.

Doyoung bir süre düşünmüş, ''Buldum.'' demişti. ''Bir ev var. Tanıdığım bir sunbaemin bir süre yurt dışında olduğu için orada kalabilirsin yeni bir ev bulana kadar.''

Taeyong'un kaşları havalandı.

''Gerçekten mi? İzin verir mi orada kalmama?''

''Verir merak etme ben onunla konuşurum, çok iyi birisi. Hadi git topla eşyalarını.''

Taeyong neşeyle ayağa kalktı.

''Harikasın, o zaman bavulumu topluyorum.''

Odasına girdiğinde Doyoung derin bir nefes aldı. ''Sadece birkaç gün evet sadece birkaç gün kimsenin haberi olmayacak..''

 ⸻ ♡ ⸻


Taeyong sürüklemekten yorulduğu bavulunu bırakarak cebinden telefonunu çıkardı. Doyoung'un attığı adrese gelmesi 1 saatini almıştı ve parasının son damlalarınıda taksiye harcadığına inanamıyordu. 

Adresi son kez kontrol etti.

''Evet, burası.''

Önünde duran yüksek lüks bina ben zenginim diye bağırıyordu adeta. Doyoung'un sunbaesi gerçekten zengin biriydi anlaşılan. Fazla sorgulamadan bavulunu sürükleyerek binaya girdi. Asansöre geçerek 15. katı tuşladı. Birkaç günde olsa böyle bir yerde yaşayacağı için mutlu hissetti.

''Yani ev benim değil ama ne fark eder değil mi?''

Sırıttı. Bu düşünce hoşuna gitmişti. Düşüncelerinden asansörün sesiyle ayrılırken, gri bavulunu tekrar eline aldı ve 15 numaralı dairenin önünde durdu.

''Evet şifre neydi... 2718.''

Hatırladığı şifreyi tuşladı. Kapı saniyesinde açılırken gülümsedi.

İçeriye girdiğinde gördüğü görüntü hoşuna gitmişti. Fazla lüks ve zevkli bir kişi tarafından döşenmiş büyükçe bir daireydi. 

''Tanrım burası cennet mi...''

Kendini rahat bej renkli koltuğa attı.

''Aşırı rahat...''

Hemen şu an burada uyuyabilirdi. Salon kocamandı. Sağ tarafta salona bağlı Amerikan tarzı küçük bir mutfak, sol tarafta ise iki oda vardı. Birisi banyo birisi de misafir odasıydı. Sağ köşede mutfağın karşısında ise yukarı kata çıkan beyaz kıvrımlı merdivenler...

''Keşke sana sahip olabilsem...''

Mızıldandı. O sırada ortamdaki sessizlik karnından gelen gurultuyla bozulmuştu. Karnını tuttu üzgünce. Sabahki telaş ile hiçbir şey yemediğini yeni fark ediyordu. Ayağa kalktı usulca, yerleştikten sonra kendisine bir şeyler sipariş edebilirdi. Bavulunu alt kattaki misafir odasına taşıyacağı sırada kapıdan gelen sesle duraksadı. Birisi kapı şifresini tuşlamış ve usulca daire kapısını aralamıştı. Taeyong korkuyla yutkundu. Eline yastıklardan birini aldı hızlıca. Karnına korkudan ağrı saplanırken, ufak adım sesleri birinin salona doğru yaklaştığını gösteriyordu.

Taeyong kaşlarını çatarak elindeki yastığı sıkıca tuttu ve gözlerini kapatarak yastığı fırlattı rastgele.

''Ah!''

Duyduğu sesle tek gözünü araladı.

''Sikeyim ne oluyor?''

Duyduğu sesle diğer gözünü de aralayarak kafasını tutan kişiye baktığında Jaehyun ile göz göze geldi.

''J- jaehyun?''

Jaehyun'un da dudakları aralanmış ve anlam vermek ister gibi Taeyong'a bakmıştı.

''Taeyong?''


⸻ ♡ ⸻

⸻ ♡ ⸻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
anti fan // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin