Jaehyun öfkeyle sordu, ikisi de hâlâ yerdeydi. Jaehyun öfkeden Taeyong ise korkudan unutmuştu o halde olduklarını.
''B-ben...''
''Geçen reklam setindeki de sendin değil mi beni neden takip ediyorsun amacın ne?''
Jaehyun öfkeyle soluyordu adeta.
Taeyong sakin kalmak ister gibi kirpiklerini kırpıştırdı konuşmadan önce.
''Jaehyun...''
Taeyong usulca fısıldadı. Jaehyun dudaklarına değen ılık nefesle çattığı kaşlarını düzeltti birden. Gözleri Taeyong'un gözlerine takıldı. Suratları fazla yakındı. Uzansa dudakları birbirine kenetlenebilirdi.
''Kalk üstümden!''
Fakat büyü Taeyong'un sert sesiyle bozulmuştu.
Jaehyun kendine gelerek usulca Taeyong'un üzerinden doğruldu. Taeyong'da kalkarak üzerini çırptı, her yeri saman ve toz olmuştu.
Jaehyun boğazını temizledi.
''Ne yapıyorsun burada?''
''Ben seni takip falan etmiyorum ben burada çalışıyorum.''
Jaehyun alayla güldü.
''Buna inanmamı mı bekliyorsun?''
Taeyong göz devirdi.
''Kovuldum ya senin yüzünden hani... Artık muhabir değilim ve burada çalışıyorum.''
Jaehyun'un kaşları çatıldı, Taeyong kovulmuş muydu? Ama o bunu istememişti ki.
''Bak gel.''
Taeyong hiç beklemediği anda bileğini kavradı ve onu ahırdan çıkardı. Jaehyun sessizce Taeyong'u takip etti.
Taeyong çiftlik sahibinin yanına ulaştığında Jaehyun'un bileğini bıraktı.
''Sor hadi, ben burada çalışıyor muyum çalışmıyor muyum?''
Jaehyun tek kaşını kaldırdı.
''Taeyong bir sorun mu var?''
''Hayır efendim Jaehyun sadece burada çalıştığıma inanmıyor da...''
''Tamam, inanıyorum. Sadece tuhaf tamam mı burada karşılaşmamız?''
Bir süre duraksadı.
''Ayrıca geçen ki kişi sen değil miydin yani?''
''Geçen ki kişi kim Jaehyun?''
Jaehyun düşünür bir ifade koydu suratına, demek ki reklam çekimindeki kişi Taeyong değildi o gerçekten de içeriye gizlice giren bir fan olmalıydı.
''Her neyse, sonra görüşürüz benim artık gitmem gerek.''
Taeyong kafa salladı dudaklarına yapmacık bir gülüş koyarken.
''Bay bay.''
Arkasını döndüğünde göz devirdi.
''Pislik herif!''
En azından saf olduğu için bir şey anlamamıştı, Taeyong şükretti.
''Ben de gitsem iyi olacak bugün burada çalışmama izin verdiğiniz için teşekkür ederim.''
Saygıyla eğildi. Çiftlik sahibi Taeyong'un eline 100 dolar tutuşturmuştu gitmeden önce. Burada çalıştığının karşılığıydı. Taeyong gülümsedi bugün güzel şeyler oluyordu. Şimdi eve gidecek ve bu fotoğrafları sosyal medyaya yükleyerek gününün daha da güzelleşmesini sağlayacaktı.
⸻ ♡ ⸻
Taeyong'un ilk işi ılık bir duş almak olmuştu. Saçlarını havlusuyla kuruturken yatağına uzandı ve laptopunu eline alarak oluşturduğu taslağı açtı.
''Jung Jaehyun dizi setinde burnunu karıştırdı.''
''Harika bir başlık bakalım hallyu starımız burnunu karıştırırken görülünce ne olacak?''
Sırıttı ayaklarını sallarken. Fotoğrafları ve açıklamasını düzgünce ayarladıktan sonra anonim hesabından paylaştı. Bu fotoğraflar yüklene dursun o da reklam çekimindeyken çektiği fotoğrafı düzeltmekle meşguldü. Jaehyun'un kucağındaki köpeğe kaşlarını çatmış baktığı fotoğrafı, ''Jaehyun aslında hayvanlardan nefret eden zorba birisi.'' başlığıyla düzenledi ve ardından onu da paylaştı.
Fotoğraflar, etiketler sayesinde fanlar tarafından görülmeye ve paylaşılmaya başlandığında keyifli bir gülüş saldı havaya. Mesaj kutusu daha şimdiden bir sürü tehdit mesajı ile dolmuş, paylaşımı yüzlerce kez görüntülenmişti.
''Pislik herif Jaehyun, beni kovdurmak ne demekmiş gör şimdi!''
Telefonu çaldı o sıra. Doyoung arıyordu.
''Taeyong gördün mü haberi?''
Taeyong sırıttı.
''Aaa evet. Bu herifin böyle biri olduğu belliydi ama, yazık olmuş.''
''Ben hiç böyle birisi olduğunu düşünmezdim. Hem pis hem hayvanlardan nefret ediyor korkunç!''
Taeyong sessizce güldü.
''Değil mi değil mi fanlar çıldırmış idolleri nasıl böyle bir pislik çıkar diye.''
''Sence bunları kim paylaşmıştır?''
Taeyong uzandığı yerden doğruldu.
''Jaehyun'u sevmeyen biri olduğu kesin, bir anti fandır belki.''
Taeyong bilgisayarını kucağına alarak arkasına yaslandı.
''Ben şimdi kapatıyorum işim var.''
Doyoung'un cevap vermesine fırsat kalmadan telefonunu kapattı.