↬2.0

652 82 58
                                    

''Jung Jaehyun sahiden şu an burada mı?''

Taeyong duyduğu ufak çığlıkla Jungwoo'ya bakarak göz devirdi. O belli etmese de sahiden de çılgın bir fandı.

''Şey merhaba...''

Jaehyun çekingence ikilinin yanına gelerek hafifçe başını eğdi. 

''Ben Jaehyun... şey gerçi sen beni tanıyorsun?''

Gergince gülümseyerek elini uzattı.

Jungwoo hızla uzatılan eli tutarak dudaklarını büzdü.

''Tanrım şu an gerçek mi...''

Taeyong sinir olmuş bir ifadeyle derin bir nefes almış ve ikilinin kenetli ellerini ayırarak hızlıca ortalarından geçmişti. 

''Ben Doyoung'a bakayım.''

Jaehyun şaşkınca içeri giren Taeyong'un arkasından bakarken birden boynuna sarılan kollarla gözleri aralandı.

''Bu hayalimdi.''

Jungwoo çekinmeksizin Jaehyun'un boynundaki kollarının baskısını arttırmıştı ki Doyoung'un yalancı öksürüğü ile geri çekilmek zorunda kaldı.

''Sevgilim etler yanıyor...''

Jungwoo Jaehyun'a bakarak gülümsedi.

''Yansın ne yapayım?''

Taeyong sinirli bir ifadeyle elindeki tabakları masaya bıraktı sertçe.

''Jungwoo etlere baksan mı artık akşam yemeğimiz yanıyorda.''

Jaehyun Taeyong'un kıskanç ifadesine usulca gülümserken Jungwoo'da memnun olmayan bir ifadeyle etlerin yanına gitti.

''Neden geldin?''

Taeyong bardakları su ile doldururken söylendi.

''Sen çağırdın çünkü?''

Taeyong dudağını ısırdı, doğru ya o çağırmıştı. Jaehyun yanında olduğunda Taeyong'un dengeleri alt üst oluyordu bir anda.

''Evet, hazır.''

Doyoung et dolu tabağı masanın ortasına bıraktı. 

''Taeyong gelsene biraları getirelim.''

İkili içeriye tekrar döndüğünde Jungwoo hızlıca Jaehyun'un karşısındaki yerini aldı.

''Ben söyledim Taeyong'a, yani seni çağırmasını ben söyledim.''

Jaehyun gülümsedi.

''Teşekkür ederim yoksa Taeyong'un konuşacağı falan yoktu benimle.''

Jungwoo onayladı.

''Onu bu gece ikna et.''

Taeyong ve Doyoung'da biraları masanın üzerine koymuşlar ve masadaki yerlerini almışlardı. Taeyong Jaehyun'un yanına oturduğu için gergin hissediyordu, sanki Jaehyun'un bedeninden kendi bedenine doğru yayılan görünmez bir elektrik vardı ortalarında.

''Eee...'' demişti Jungwoo Taeyong'a dönerek. ''250 diyorduk?''

Taeyong suratını buruşturdu.

''Evet, ne yazık ki...''

Jaehyun önündeki soğuk biradan ufak bir yudum aldı konuşmadan önce.

''Programı çekmemiz gerek ben ödeyemem bu parayı...''

Taeyong'un kaşları çatıldı.

''Asla çekmem seninle program falan! Ayrıca ne biçim ünlüsün sen yok mu o kadar paran?''

anti fan // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin