Taeyong gözlerini araladı. Birkaç saniye nerede olduğunu idrak edememiş tavanı seyretmişti kirpiklerini kırpıştırarak. Bakışları yan tarafa kaydığında ise Jaehyun'u görmesiyle kaşları çatıldı. Doğru ya dün gece birlikte uyumuşlardı. Bu kibirli herifin gök gürültüsünden korktuğuna inanamıyordu, çocuk gibiydi.
Bakışları usulca huzurla uyuyan suratta dolaştı. Uzun kirpikleri ve dolgun dudakları gerçekten güzeldi. Taeyong bir an iç çekeceğini sandı bu güzellik karşısında. Fakat bu huzur fazla sürmemişti, Taeyong hissettiği sıcaklıkla kaşlarını çattı. Bakışları ön tarafa kaydığında Jaehyun'un elini kazağından içeri soktuğunu ve göğsüne dokunduğunu fark etmişti. Birkaç saniye idrak etmek ister gibi bekledikten sonra birden çığlık atarak yattığı yerden kalktı fakat koltuğun kenarında olduğunu fark edemeden yeri boylamıştı.
"Ahh!"
"Taeyong!"
Jaehyun uykusundan sıçrayarak uyandı ve dehşetle etrafına bakındı.
"B- bir şey mi oldu? Yere mi düştün üzgünüm çok mu yer kapladım?"
Taeyong dişlerini sıktı öfkeyle.
"Pislik herif!"
Hışımla ayağa kalktı. Yerdeki büyük yastığı Jaehyun'un kafasına geçirdi sinirle.
"Pis sapık!"
"Taeyong dur ne oluyor?"
Jaehyun koltuktan inerek Taeyong'dan uzaklaştı.
"Ne oluyor dedim?"
Cevap olarak kafasına tekrar bir yastık yediğinde kaşları çatıldı.
"Taeyong dur da anlat."
"Pislik herif, göğsümü nasıl ellersin sapık pislik!"
"Sana kovulmanın sebebinin ben olmadığımı söyledim!"
Taeyong inanmadı.
"Siktir git evimden."
Jaehyun derin bir nefes verdi. Bakışları bir süre Taeyong'un öfkeli suratında dolaşmış sonrada bir şey söylemeden çıkmıştı evden.
Taeyong ağrıyan bacaklarını koltuğa bıraktı.
"Pislik Jung Jaehyun cehenneme git!"
Bir süre sakinleşmek için bekledi.
"Y-yoksa fazla mı tepki verdim?"
Eli göğsünü buldu. Jaehyun'un sıcaklığını hissediyordu hâlâ. Kalbi istemsizce hızlandı. Aslında dokunuşu onu rahatsız etmemişti yalnızca heyecanlandığı için biraz aşırı tepki vermişti o kadar.
"Ne biçim bir adam bu!"
Öfkeyle ayağını yere vurdu, ondan etkilendiğini inkar etmek istiyordu.
"Pis sapık..."
Derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Tam odasına girdiğinde şifonyerin üzerinde duran telefonu çaldı. Usul hareketlerle telefonunu açmış duyduğu şeyle kaşlarını çatmıştı.
"Bir dakika Doyoung sakin ol ve yavaşça anlat ne oldu?"
"Tanrım Taeyong hayranlar seni bulmuşlar adresini ve resmini her şeyini biliyo-"
"Anlamadım ne hayranı?"
"Seni aptal Jaehyun'un hayranları seni bulmuş diyorum. Sana inanmıyorum Taeyong onları sen mi paylaştın bana neden söylemedin?"
Taeyong'un dudakları aralandı şokla ya da korkuyla Taeyong emin olamıyordu.
"Ben geliyorum Taeyong tamam mı, merak etme kapını kilitle ve bekle beni."
Taeyong tam o sırada duyduğu şeyle korkuyla yutkunmuştu.
"Geç kaldın Doyoung onlar şu an burada apartmanın önündeler ve bana küfür ediyorlar..."
⸻ ♡ ⸻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.