''Peki efendim.''
Taeyong göz devirdi yerde duran çuvalı alırken. Sabahın erken saatlerinde Seoul'den biraz uzaktaki bir at çiftliğine gelmiş ve çiftlik sahibine sırnaşarak gün boyunca burada çalışma iznini almıştı.
Taeyong'un amacı tabiki de burada çalışmak falan değildi onun amacı burada çekim yapacak olan Jaehyun'a yakın olmaktı sadece.
Çiftliğin bir kısmı çekim için hazırlanmış, etraf bir sürü çalışan ile doluydu. Doyoung'dan öğrendiği kadarıyla Jaehyun bir dizide konuk oyuncu olarak gözükecekti ve rolü de at eğitmenliğiydi. Taeyong Jaehyun'u atın üzerinde hayal etmişti bir an. Rüzgar saçlarını savururken o kusursuz bir şekilde atın üzerinde boy gösteriyordu...
''Siktir!'' dedi kafasını iki yana sallarken. ''Odaklan Taeyong, odaklan!''
Mızıldanarak ahıra girdi. Ahırda 4 tane at vardı. Taeyong ürkekçe atların olduğu tarafa gitti ve sabah verandada ki masadan aşırdığı havuçlardan birini çıkardı cebinden.
Siyah, tüyleri parıldayan at Taeyong'u gördüğü için pek memnun değildi. Homurtulu bir ses çıkardı bir adım geri giderek.
Taeyong olumlu yaklaşıp onun tüylerini okşamış ve ona biraz havuç uzatmıştı fakat at huysuzluk yapmaya devam ediyordu.
''Hadi ama! Ne istiyorsun benden havuç veriyorum al işte!''
At daha da huysuzlandı. Bu defa burnunu hızla iki yana salladı Taeyong'u korkutmak ister gibi.
''Huysuz şey!''
Taeyong ikinci bölmede duran ata yanaştı. O diğerinden biraz daha küçük, sarı tüylere sahip ve oldukça kibar duran bir attı. Uzattığı havuçları almış ve Taeyong'un onu okşamasına izin vermişti. Taeyong güzel atla biraz vakit geçirdikten sonra ahırdan çıkarken özel minibüsden inen Jaehyun'u görmesiyle durakladı. Çekim saati gelmiş olmalıydı. Suratını maskesi ve capi ile güzelce saklasa bile kendini tanıma ihtimali onu korkutuyordu. Dikkat çekmemek için bugün kamerasını da yanında getirmemişti, telefonu ile idare edecekti.
Jaehyun tamamen hazır olan set alanına göz gezdirirken, Taeyong'da onu süzüyordu. Üzerindeki dar gömlek ve yelek vücudunu daha sıkı ve çekici gösteriyor, güçlü bacaklarını saran dar pantolon ve uzun çizmeleri Taeyong'un iç çekmesine sebep oluyordu. Jaehyun'un görüntüsüne dalıp gitmişti adeta... Karamel rengi saçlar hafif güneş ışığıyla parıldarken, ılık rüzgar onları ahenkle savuruyordu iki yana...
Taeyong gözlerini kırpıştırdı. Neden geldiğini unutuyordu az daha! Yine...
Ahırdan uzaklaşarak dikkat çekmeyecek bir kısma gitti. Burası yakın ama kimsenin göremeyeceği bir köşeydi, Taeyong buradan olanları güzelce takip edebilirdi.
Jaehyun yönetmenin söylediği birkaç şeyi onaylamış, ahıra girmişti. Görevlilerin yardımlarıyla içerideki büyük siyah atın iplerinden tutuyor ve onu at binmek için gelen oyuncuların yanına götürüyordu. Böyle gerçekten de bir eğitmen gibi duruyordu. Bu Jaehyun'un ilk oyunculuk deneyimiydi ve Taeyong onun çok da kötü olmadığına karar verdi. Ne kadar berbat bir kişiliği olsa da bir idol ve bir oyuncu olarak iyi idare ediyordu.
''Kestik!''
Taeyong düşüncelerinden ayrıldı ve sete baktı. Jaehyun saman tozlarından rahatsız olmuş olmalıydı. Yönetmeni dinlerken suratını buruşturdu burnunu kaşırken. Taeyong ona hak verdi saman tozları gerçekten de rahatsız ediciydi fakat Taeyong bunu kendi lehine kullanmaya karar verdi. Cebindeki telefonunu çıkardı ve birkaç fotoğraf çekti kıkırdarken.
''Aha, bakalım fanların senin burnunu karıştırdığını görünce ne düşünecek.''
Sırıttı, bu düşünce keyfini yerine getirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anti fan // jaeyong
FanfikceTaeyong magazin muhabiriydi Jaehyun ise bir kpop yıldızı.Taeyong bir gün röportaj için gittiği evden bir anti fan olarak çıkacağından habersizdi tabi. #1 jaeyong ©jaeyongmylemondetox