Taeyong boynunda hissettiği yumuşak baskıyla gözlerini araladı. Birkaç defa kırpıştırdı göz kapaklarını, görüş alanı netleştiğinde bir anda kalbi heyecanla atmaya başlamıştı. Jaehyun dudaklarını çenesinde ve boynunda yumuşakça gezdirirken Taeyong tepki veremeden öylece kalakalmıştı. Bu rahatsız edici değildi aksine o öpüşler Taeyong'u hiç olmadığı kadar heyecanlı ve canlı hissettirmişti.
''Çok güzelsin Taeyong.''
Jaehyun bakışlarını şaşkın bakışlara çevirdi.
''Seni her saniye öpebilirmişim gibi...''
Taeyong sessizce Jaehyun'un dudaklarına dokundurduğu dudaklarına baktı. Yumuşak ıslak dudaklar bu defa dünkünden daha heyecanlı ve daha sertti. Taeyong dirayetini yitirmiş ve dudaklarını aralamıştı Jaehyun için. Jaehyun dilini Taeyong'un diliyle buluşturarak heyecanla uzandığı yerden doğrulmuş ve üzerine eğilerek Taeyong'un ince bacaklarını kendi beline sarmıştı.
Öpüşlerini derinleştirerek yaramaz ellerini Taeyong'un tişörtünden içeriye soktu ve pürüzsüz vücudunu parmaklarıyla turlamaya başladı.
Taeyong nefes almak için dudaklarını ayırdı ve göğsünde turlayan parmaklar ile sızlandı. Vücudunun her bir noktası uyarılmıştı, hafif ve tatlı bir ağrı ile kaplanmıştı her yeri.
''Seni çok seviyorum Taeyong sen bana inanmasan ya da beni samimi bulmasan bile...''
Jaehyun'un gözleri birden hüzünle kaplanmıştı.
''Üzgünüm, geçmiş için pişmanlık duyuyorum hem de çok.''
Taeyong'un, o gözlerdeki hüznü gördüğünde kalbi istemsizce acıdı, elini Jaehyun'un karamel rengi saçlarına götürdü ve usulca onları okşadı. Şu an bir rüya gibi hissettiriyordu, Taeyong hiç uyanmamış hâlâ rüyalar aleminde dolaşıyormuş gibi hissediyordu.
''Sana inanıyorum.''
Dudaklarından dökülen kelimeler Jaehyun'u şoka uğratmıştı adeta.
''Sahiden, sahiden bana inanıyor musun?''
''Evet, gözlerinde görüyorum.''
Jaehyun gülümsedi ve Taeyong'un dudaklarından büyükçe bir öpücük daha aldı.
''Seni seviyorum çok fazla hem de.'' Taeyong'un bileğine ufak bir öpücük kondurduğu sırada gördüğü şey ile duraksadı. ''Bu bileklik benim bilekliğim?''
Taeyong bileğini kaldırdı.
''Evet, at çiftliğinde düşürmüştün ben bulmuştum fakat fırsatım olmadı vermeye, eskiden benim de böyle bir bilekliğim vardı.''
Jaehyun gülümsedi.
''Bu zaten senin bilekliğim Taeyong, o gün arşivde düşürmüştün ben alıp saklamıştım bunca yıl.''
Taeyong'un gözleri aralandı.
''Gerçekten mi, kaybettim sanmıştım.''
''Hayır bendeydi, her neyse duş alacağım ben geliyor musun?''
Bakışlarını kaçırdı Taeyong çekingence.
''Hayır ben aşağıdaki banyoda alırım.''
Hızlıca kaçar adımlarla yataktan inerek odadan çıktı.
''O zaman hazırlan.'' diye bağırdı Jaehyun arkasından. ''Kahvaltıya gidelim.''
İkili 1 saat sonra güzel bir yerde kahvaltı için oturuyorlardı.
''Bu arada...'' demişti Taeyong çekinerek. ''O mesele ne oldu?''
''Hangi mesele?''
''Şu para meselesi işte...''
Jaehyun sırıttı.
''O mesele maalesef olmadı.''
''Nasıl yani?''
''Benim o kadar param yokmuş Taeyong, yani bu da demek oluyor ki o programı çekeceğiz.''
Taeyong'un suratı düşerken olan bütün keyfi kaçmıştı birden.
''Bu ne demek oluyor şimdi? Beni aptal yerine mi koydun yani?''
''Hayır-''
''Kes sesini! Benimle oynamadığını söylemiştin fakat bal gibide oynadın, şu saçmalığa bak.''
''Neden bu kadar zor geliyor Taeyong? Neden benimle 2 saatlik bir çekim yapmaktan kaçınıyorsun anlamıyorum alt tarafı bir program, hem işin sonunda yüklü bir miktar para kazanacaksın unuttun mu?''
''Bana zor gelen şey program falan değil senin dengesizliğin, bir öylesin bir böyle ne yapsam karar veremiyorum.''
Jaehyun bir süre duraksadı kaşlarını çatarak.
''Özür dilerim, çekelim bitsin gitsin işte.''
Taeyong elindeki çay fincanını bırakarak ayağa kalktı.
''Bence de, çekelim ve her şey bitsin gitsin.''
⸻ ♡ ⸻
ennn hate love iliskili cift yemin ediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anti fan // jaeyong
ספרות חובביםTaeyong magazin muhabiriydi Jaehyun ise bir kpop yıldızı.Taeyong bir gün röportaj için gittiği evden bir anti fan olarak çıkacağından habersizdi tabi. #1 jaeyong ©jaeyongmylemondetox