9.Bölüm

76.3K 2.6K 678
                                    

Geçmiş Sahnesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geçmiş Sahnesi

Önündeki yığın kitapları karıştırmaktan bitap düşmüş bedenini geriye doğru bırakırken gözleri hâlâ pür dikkat çalışan arkadaşına değdi. “Esra, çok uykum geldi,” mızmız ses tonunu işiten Esra alttan alttan güldü.

“Şaşırdık mı?” dedi yalancı bir hayretle, hemen sonrasında ikisi birbirine bakarak aynı kelimeyi harfleri uzatarak söylediler. “Yoo.” Kıkırdamalar salona dolarken Dilruba alt dudağını ısırıp kısık bir tonda bir diğer sıkıntısını da dile getirdiğinde Esra zaten bu cümlenin geleceğini ezbere biliyordu.

“Canım çikolata istedi,” Dünyanın en lezzetli çikolatası ona uzatılmış gibi ağzı sulandı.

“Dur tahmin edeyim,” Esra altını çizdiği satırı yarıda bırakıp kalemi çenesine yasladı, düşünüyormuş gibi iki kez vurduktan sonra aydınlanma yaşamış gibi neşeyle şakıdı. “Ve yemezsen ölecekmişsin gibi hissediyorsun.”

“Aynen öyle,” Dilruba sandalyesini itip kalktığında Esra nereye gittiğini bile sormadı çünkü biliyordu. Koridordaki aynaya kısaca bakıp üstüne ince ceketini ve cüzdanını aldıktan sonra ilk adımını dışarı attı.

Evin kapısını kapatıp merdivenlerden seke seke inmeye başladı,  dilinde eskilerden kalma neşeli bir şarkı vardı, henüz bulunduğu katın merdivenin basamaklarını yarılamamışken gördüğü beden ile vücudunun ihtiyacı olan tüm adrenalin salgılandı

Kartal kafasını eğmiş yalnızca kendi adımlarına bakıyordu, boynunu sağa sola esneterek kafasını kaldırınca Dilruba’yla göz göze geldi. Kalbinin istediği aşk ve sevgi bu kadının gözlerinde saklıydı, dişlerini göstererek tatlı tatlı gülümseyen sevgilisi Kartal’ın dudaklarının iki yana kıvrılmasına neden oldu.

Dilruba bulunduğu noktada duraksayarak Kartal’ın bir basamak yukarısında kaldı, ondan yukarda kalmanın üstünlüğünü elbette kullandı. Kollarını boynuna dolayıp burnunun ucunu burnuna sürttü.  Parmakları Kartal’ın ensesindeki kısa saçlara dolandı, yavaşça sevmeye başladı. “Hoş geldin.” Gözlerindeki sıcak duygular Kartal’ı yakıyordu, ona bakarken aklından yalnızca yutkunmak geçiyordu.

“Hoş buldum,” Yeni yeni alıştığı sıcak tene dudaklarını bastırırken heyecanlandığını hissediyordu, yanağına minik bir buse kondurmak bile çok derin geliyordu. "Nereye böyle?" Bakışları tatlı bir merakla kısıldı, Dilruba içli bir nefes çekti.

"Acil serotonine ihtiyacım var, final haftası fena vurdu beni." Tıpkı onun yaptığı gibi dudaklarını Kartal’ın yanağa dokundurduğunda Kartal’ın ağzından tatlı bir homurtu çıktı. "Bakkala gidiyorum." Yanağından uzaklaşmamıştı, konuşurken dudakları tenine değiyordu ve bu Kartal için zevk verirken kıvrandıran bir eziyetti.

Gönül Kapan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin