Prolog

166K 3.8K 613
                                        

Dikkat! Bu kesit yetişkin içerik barındırır!

***
Süratle giden araba yüzünden sırtım adeta deri koltuğa yapışmıştı, korkmuyor değildim ama yüzümdeki ifade sabitti. Kollarımı göğsümde bağlamış, kafamı camdan dışarı çevirmiştim.

"Dilruba," dedi dişlerinin arasından tam üç kez, öyle kısık bir öfke dolanıyordu ki ses tonunda tenim ürperdi. "Senin o siktiğimin yerinde ne işin var?" Kuvvetli bağırışının ardından gaza iyice yüklendi, ıssız bir yoldaydık. Tek gördüğüm zifiri karanlıkta aracın farının yer yer aydınlattığı cam ağaçlarıydı.

Göğüs kafesimi şişiren bir nefes aldım, "Sana hesap vermeyeceğim." Sesim düşüktü.

"Kıçında etek olmadan onca adamın arasında dans edebiliyorsun ama bana hesap veremiyorsun öyle mi?" Kollarımı çözüp ona döndüm, arabanın içinde içi aydınlıktı, kastığı çenesinden dolayı belirginleşen keskin yüz hatları, direksiyonu kavrayan parmaklarının beyazlaşmış boğumları ile kusursuz görünüyordu.

"Birincisi," dedim sakinlikle "Kıçımda eteğim var."  Dudaklarımı yaladım, ağzımın çıktığı kadar bağırdım, umarım kulağı sağır olmuştur. "İkincisi, sanane Kartal!"

"Nasıl banane lan! Nasıl banane!" Direksiyonu kavrayan elleri havalandı, avuç içlerini sertçe yüzeyine geçirdiğinde korna sesi yankılandı.

"Siktiğimin yerinde hangi adamla dans ettiğimden diyorum, sanane?" Bakışları yoldan kopup bana döndüğünde gözlerinde yanan alevler yutkunmama neden oldu.

"O adamların her birini oraya gömerim, sen de seyretmek zorunda kalırsın." Gözlerimin içine bakarak tane tane kurduğu cümle kanımda farkı bir duygunun gezinmesine neden oldu, uzun süredir hasret kaldığım bir şeydi.

"Hiçbir bok yiyemezsin," stresten terleyen avucumun içini kısa eteğime sürttüm, o boku yerdi biliyordum.
Dümdüz dudakları kıvrıldı, alaylı bir gülüş suratına yayıldı. "Yapabileceğimi biliyorsun," dedi.

"Ne yaparsan yap umrumda bile değilsin, durdur arabayı ineceğim ben."
Beni duymazdan geldiğinde çığlık attım, "Durdur dedim Kartal!"

Kısaca bana baktından sonra frene öyle büyük bir kuvvetle yüklendi ki öne doğru savruldum, avuç içlerim arabanın ön kısmındaki çıkıntıya yaslandı.

"Bu ıssız yerde araba niye durdurulur biliyor musun?" Bağırmıyordu ama sesi yüksek perdedendi. Çevik parmakları emniyet kemerini çözüp belimi kavradı, ne olduğunu anlamadan oturduğum yerden havalandım. "Ben sana göstereyim, zevkle."

"Kartal! Ne yapıyorsun?" Bacaklarımı kurtulmak için ona doğru savurmam hiç bir anlam ifade etmedi, saniyeler içinde beni kucağına oturttuğunda hâlâ idrak problemi yaşıyordum.
Bacaklarım birbirinden ayrı bir şekilde tam manasıyla onu hissederek kucağındaydım.

"Sen ne yap..." Cümlem yarıda kaldı çünkü çenemi kavrayan parmakları sayesinde dudaklarını dudaklarıma yasladı.  Masum bir öpücükten uzak bir şekilde benden öfkesini çıkarıyordu. Dişlerini alt dudağıma geçirip aşağı çekiştirdiğinde yakama yapışan özleme teslim oldum.

Alnına dökülen siyah saçlarını avucumun içine doldurup geriye doğru çektim, kafası koltuğun yüzeyine yaslandığında kucağında yükselip ipleri elime aldım, üst dudağı iki dudağımın arasındaydı. Sertçe emdiğimde teslimiyetimi hissedip yüzümü kavrayan ellerini beni serbest bıraktı, dudaklarından hırıltılı bir inleme döküldü.

Gönül Kapan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin