-Tamamlandı-
Elimdeki bereyi yavaşça çekti parmaklarımın arasından, suratımın etrafına dağılmış saçlarımı düzeltip kendi beresini kafama geçirdi. Düz bir çizgi halindeki dudakları kıvrıldı, gözlerine bir ışıltı yayıldı. Saçlarımı sevip yanaklarımı a...
Bölüme geçmeden minicik bir duyuru yapmak istiyorum. Geçen bölüm geçmiş sahnelerinin kafasını karıştırdığını söyleyenler olmuştu. Geçmiş sahnelerini mutlaka bölüm içi bir sahneyle ilişkilendiriyorum ve baş kısmına eğik yazıyla tarih ekliyorum fark etmişsinizdir. Artık geçmiş olduğunu da ayrıca belirteceğim. Umarım bu şekilde daha anlaşılır olur.
Keyifli okumalar ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günün ışığı uykumun mührünü titrek bir mum alevi gibi eritiyordu oysa uykulardan en uyanmak istemeyeceğimuykuydu. Sıcacık, huzur dolu, biraz da ağır. Bu ağırlığın sebebi tam olarak Kartal'dı, göğsümdeki başı, belime sıkıca dolanmış kolları ile bedenimi ezmekten hiç çekinmiyordu. Birbirine geçmiş kirpiklerimiaraladığımda gür saçları girdi bakış açıma, yumuşacık olduklarından hiç şüphem yoktu.
Aldığı derin soluğu işittim, belimdeki ellerinden biri tişörtümün altındaydı. Parmakları okşar gibi hareket ettiğinde uyanık olduğuna emin oldum. Tüy gibi, varlığı ile yokluğunu ayırt etmekte zorlanacağım bir dokunuştu bu, işaret parmağının ucu bel kuytumda geziniyordu.
"Keyfin yerinde bakıyorum," ters bir şekilde kurduğum cümleyle uyandığımın sinyalini verdim, omuzlarından iter gibi yaptığımda kendiliğinden geri çekildi. Sağ eli dağılmış saçlarının arasına girip iyice karıştırırken sırtını yatak başlığına yasladı, kısık bakışları beni bulduğunda yüzünün yorgunluğunun dindiğini gördüm.
Bir de ağzını suyunu akıt Dilru!
"Günüm uzun zamandır ilk defa bu kadar aydın." Uykunun silik izini taşıyan boğuk ses tonunu başka bir zamanda duysam muhtemelen üzerine atlamış, onu sayısız kez öpmüştüm.
Elini bana doğru uzattığında geri çekildim ama dokunuşundankurtulamadım, dağılmış saçlarımı parmakları ile tarar gibi düzeltti. Uğruna eriyip gidecekken gözlerim komodinin üstündeki sütyenime çarptı. "Kartal," dedim dişlerimin arasından.
Yüz ifadesi tam olarak 'işte şimdi başlıyoruz' der gibiydi.
"Hım?" dedi dudaklarının arasından boğuk bir sesle.
"Sen niye benim sütyenimi çıkarıyorsun ya?" Üstümüzden kaymış yalnızca ayak ucumu örten pikeyitekmeleyip yataktan kalktım, Kartal kafasını geriye atıp yatak başlığına yaslarken gözlerini yumdu.