Melisa'dan

634 28 2
                                    

- 10 YIL ÖNCE -
"Melisa Bora'ya söyle papatyalarımı koparmasın ! "

Melisa uzanarak o küçük dudaklarını Bora'nın küçük yanaklarına değdirdi.
"Tamam ya koparmam papatyalarını Gece. Yeter ki Melisa beni öpsün."

Papatya buketini alıp bahçenin küçük bölümüne yerleşerek söylenmeye başladı küçük Gece. "Ben de bir arkadaş bulup onunla oynayacağım. Borayla Melisa beni sevmiyor."

Aslında üçünün birbirlerine karşı duydukları sevgi sahip oldukları tek şeydi. Tabi Melisa artık onlarla birlikte değildi.

-MELİSA-

O günden, Bora'dan, her şeyimden, deniz kokulu, küçük gözlümden ayrılışımdan sonra hiç ağlamadığım kadar ağladım bugün.

Borayla yollarımız ayrılalı uzun zaman olmuştu. Bana bağlı kalmamasını,hayatına devam etmesini söylemekle en doğrusunu yaptığımı biliyordum. Fakat bu kadar acıtacağını nerden bilebilirdim ?

Annemin-tabi o zamanlar maddi durumumuz bu kadar iyi değildi, sonradan zengin olmuştuk bu kadar- taşınmamız gerektiğini söylediğinde bir parçamın hep Borayla kalacağını biliyordum. Ama devam etmek zorundaydım hayatıma. Çünkü budur hayat gidenin cesaretiyle,kalanın sabrıyla ölçülür.

Borayı çok sonralardan rastlamıştım. O zamanlar İstanbul'dan gelip burayı ziyaret etmiştim. Yani şimdi tam olarak ziyaret etmek diyemeyiz, evden kaçmak pek ziyaret etmek denemez. Annem Bora'dan hiç hoşlanmazdı. Küçükken yaramazdı, onu görmek için kaçardım ve Bora da annemi sevmediğinden yıldızları barışmazdı. Borayı görmek için ilk kaçtığımda henüz 7. Sınıftaydı ve ilk öpücüğünü bana benzeyen sarışın bir kızla paylaşmıştı. Acı çok derindi o zamanlar. Ama her acı geçer öyle değil mi ? Geçti. Sonraki yıllarda, her yıl onu görmek için geliyordum, onu balık tutarken, ilk kez içerken, bisiklet sürerken, okul çıkışında görmüştüm. Son gördüğümde ise sarhoştu. Ertesi gün hatırlamayacağına emin olduğumdan onu eve kadar götürüp eve girmesini izlemiştim. Karşısına çıkamazdım. Çıkarsam bırakmazdı. Her şeyi riske edip benimle gelirdi. Yıllar önce ailesine verdiğim sözü tutmamazlık edemezdim. Arkamı dönüp uzaklaştım. Eve dönme zamanıydı.

Ve işte yine bu şehirdeyim. Boranın şehrinde. Bu satırları ölümümü gerçekleştirmeden önce yazıyorum. Kalbimi parçalayan gerçekler, hayatımın önüne geçiyor ne yazık ki. Annemin babamın iş ortağıyla bir ilişkisi olduğunu öğrenmek, babamın evi terk edişi ve trafik kazası yapıp hayatını kaybedişi, ablamın buna dayanamayıp yanımızdan taşınması ve benim de ölümüm.

Çok korktuğum ama bir o kadar da aşık olduğum yerdi deniz. Deniz kokusuyla ölmek..

Borayı son kez görmenin verdiği huzurla ölmek..

Seni seviyorum deniz kokulu çocuk. Hayatın boyunca beni hatırlaman dileğiyle..

-Melisa Soydan

OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin