Bu pantolon çıkmıyor !?

1.1K 48 5
                                    

Yerdeydim. Üzerimde hayvan gibi bir Bora vardı ama bunlar önemsizdi.

BENIM TOSTUM ZIYAN OLMUŞTU.

"Aferin Gözlüklü Ayı. Bir tost olmadığımız kalmıştı."

B-ben az önce Gözlüklü Ayı mı dedim !?!?

"Senin yüzünden ne diye verm- Gözlüklü ne !??!"

"Neyse tost parasını sonra ödersin bana müsaade."

Kantinden koşar adımlarla uzaklaşıp sınıfa çıktım. Utancımdan değildi tabi ki tüm olanlar Bora'nın suçuydu. Sınıfa montumu almaya geldim ben. Okul dışında yicem artık. Açım ben aç.

Montumu hızlıca giydim ve hemen aşağı inip yola koyuldum. Bora illa ki Gözlüklü Ayı'yı öğrenecekti ama şimdilik öğrenmemesi daha iyiydi.

Kocaman enfes bir hamburgeri afiyetle yedim. Okulun kapısından adım attığım anda yanıma nefes nefese Gece geldi.

"Ce-ren s-an-a b-ir ş-ey söy-lemem laz-ım."

" E söyle."

"Huh. Bu akşam Baha ve Bora rakı gecesi yapıyorlarmış. Bizim de gitmemiz lazım."

"1- Baha kim ?

2- Biz neden gidiyoruz ?

3- Saat kaçta ?"

" Baha Cenk'in çok yakın arkadaşı. Baha varsa Cenk'in gelme ihtimali de var. Ve saat 19.30-20.00 gibi."

"S-sen kafayı mı yedin ? Sırf Cenk için bak CENK diyorum ,hani ego manyağı olan, onun için akşamın sekizinde te Bora'nın evine gidicem !?! Allasen ben nasıl izin alıcam o saatte ?"

•~•~

Eveeet tükürdüğümü yalayıp yutmuştum. Şu an Boraların evine doğru yol almaktayız. Bugünkü lanet etütüm sayesinde annemden izin aldım. Ah bir de bugün cuma ya her şey daha kolay oldu. Bora beyin egosu tavan yapacaktı şimdi. Hayır bir de bu yolları Cenk için tepiyorum, CENK İÇİN.

Hangi ev olduğunu ararken Gece'nin gece görüşü sayesinde - adıyla alakalı bir yetenek sanırım, pencereden Bora'yı gördü de arkadaş- evi bulduk. Zili çalıyoruz,çaldık. Kapı açılmıyor. Ikinci kez. Hala açılmıyor. Gece sayesinde bulduğum Baha'nın numarasını tuşladım..

"Alo ?"

"Alo Baha kapıdayız. Aç kapıyı."

" N-ne kapısı ? Nasıl buldunuz ben tarif etmeden ?"

" Baha kapıyı açacak mısın ?"

Telefonu kapattı ve yarım dakika sonra kapı açıldı. Bora'nın montu Baha'nın vestiyerini süslüyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Arkada Orhan ya da Müslüm Baba çalıyordu tam olarak ayırt edememiştim. Bora Bey pencere altına - Baha'ların balkonu pencerlerle kapatılmıştı bu yüzden soğuk almıyordu.- oturmuş bir elinde sigara şarkıya eşlik ediyordu. Çekinerek balkondaki koltuğa oturdum. Ağır bir rakı kokusu vardı. Daha önce hiç rakı içmemiştim.

Yavaş yavaş muhabbet koyulaşmaya, içkiler azalmaya başlamıştı.

Baha: " Sanırım kusacağım." deyip tuvalete gitmişti. Onu beklerken biz içmeye devam ediyorduk.

Baha geldiğinde kendine gelmişti ve içmeye devam etti. Bora ayağa kalktı ve

(BU KONUŞMALARI SARHOŞ OLDUKLARINI UNUTMADAN O AKSAN VE SES TONUYLA DÜŞÜNÜP OKUYUNUZ LÜTFEN.)

" Ben tuvalete gidiyorum." dedi

Sonra yalpayarak yürürken düşecek gibi oldu.

Gece" Baha kalk yardım et şuna."

Baha " Ben ne diye yardım ediyorum Ceren yardım etsin."

"Ben ne diye yard- Neyse tamam."

Ayağa kalktım ve boraya doğru yürümeye başladım. Elinden tutup omzuma attım. Yalpalayarak da olsa yürüdük. Tuvaletin önüne geldiğimizde pantolonunun fermuarını açmaya çalışıyordu.

"S-sen o fermuarı benim önümde açmayacaksın değil mi ?"

Beni duymazdan gelip işine devam ettiğinde ben de duvara yaslanıp tırnaklarımla oynamaya başladım. Tam o sırada :" Bahaaaa bu pantolon çıkmıııyoooorr !"

Gece ve Baha kahkahalara boğulurken ben sadece tebessüm ettim.

En sonunda Bora tuvalete girdi. Onu beklerken tırnaklarımla oynamaya devam ettim.

"C-Ceren.."

-Kafamı kaldırmadan-

"Hı ?"

"Bana bak."

Ona doğru baktığımda iki eli duvarda arasında ben vardım. Bir nevi yine tost olmuştuk. Biz sanırım buyduk. Tost.

"Şimdi olacakları asla hatırlayamayacak olmamız ne kadar güzel değil mi ? Hatırlasan bile bunun özel bir şey olduğunu düşünme sakın küçük kız."

Yüzünü daha da benim yüzüme yaklaştırdığında burnuma rahatsız edici bir rakı kokusu doldu. Yavaş yavaş dudak hizama geldi ve dudakları benimkine değme mesafesindeyken onu durdurmak için parmağımı kaldırdığımda sinirle parmağımı yere indirdi. Normalde olsa ona haddini bildirirdim ama şu an alkolün etkisiyle ya da yaşadığım olayın etkisiyle adeta kitlenmiştim.

Dudakları benimkilerle buluştu. Ne yapacağım diye düşünmeye başladım. Çünkü ben hiç böyle öpüşmedim !

Daha önce eski sevgilimle saçma sapan bir 'ilk öpücük' olayı yaşanmıştı. Ama onu hatırlamamayı tercih ediyordum.

Deli cesaretiyle dudaklarımı araladım.Elimden geldiğince karşılık veriyordum.

" Öpüşmeyi de mi bilmiyorsun ? Neyse zaten saçma sapan bir şeydi. Unut gitsin."

" Benim için anlam ifade etmediğini söylememe gerek yok herhalde Bora."

Aslında Bora canımı paramparça eden sözleri söylediğinde canım acımıştı. Ama bu öpücük kesinlikle 'anlamsızdı' kesinlikle...

OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin