Merhaba benim adım 'Ego'

1.7K 69 9
                                    

Cenk bu kadar ileri gidebiliyordu ha ? Neyine güveniyordu gerçekten merak ediyordum. Pis egoist. Sırf tüm okulun önünde üstüne su döktüğüm için hem servisi kaçırmıştı hem de üstüme su dökmüştü. Cenk' e saniyede zilyon kez saydırırken okulumun olduğu semte giden dolmuşların bulunduğu durağa gidiyordum. Bu dolmuşlardan ciddi anlamda nefret ederdim. Dar olurlardı ve şoför iki burun deliği mesafesi bırakana kadar yolcu alırdı. Ama başka çarem yoktu babam işteydi ve toplantısı vardı. Tek başımaydım. Eski püskü bir dolmuşa adım attıktan sonra içeri girip parayı uzattım ve en arka koltuğa oturdum. Uzun bir süre dolmuşun dolmasını bekledik. Hareket etmeye başladığımızı düşünürken şoför ani bir fren yaptı ve kafamı ön koltuğun arka kısmına vurdum. Evet her yerde rezil olmak hobimdi. Neden durduğumuzu merak ederken içeri o girdi. Bu benim çarptığım Gözlüklü ayıydı. Ah evet ben de adıyla hitap etmek isterdim ama bilmiyordum ve açıkçası da çok merak ediyordum. Çocuk hem sonradan geliyor hem de şoförün yanına oturuyor rahata bak ya. Cama kafamı yasladım ,dişlerimin birbirine vurmasına bayılırım, ve düşünmeye başladım. Acaba bu çocuk neden geç kalmıştı ki ? Servisi mi kaçırmıştı ? ama bence en önemli soru şuydu :

BEN NEDEN BU ÇOCUĞU DÜŞÜNÜYORUM ?¿?

Bu gereksiz beyin fırtınamı sonlandırıp uykuya daldım. Uyandığımda okulun yokuşundaydık. Bu uyanma zamanlamalarım ciddi anlamda gelişmiş bence. Dolmuşta sadece gözlük ve ben kalmıştık. Kapılar açıldı ve aşağı indik. Adını öğrenmeyi istiyordum ve medeni cesaretim de gayet yerinde olduğundan çocuğun yanına yaklaşıp adını sordum. Ve ne dese beğenirsiniz ?

" Sana ne bücür."

" Merhaba benim adım Ego."

Adımlarımı sıklaştırıp yanından uzaklaştım. Cenk egositinden sonra şimdi de başımıza gözlük çıkmıştı. Hızlıca merdivenleri çıkıp derse girdim. Ama ders Almancaydı ve çok sevgili Erol hocamızın biricik kuralı:

DERSE GEÇ KALIRSAN 40 DAKIKA BOYUNCA AYAKTA BEKLERSIN

Ama bundan önce geç kağıdı almam gerekiyordu. Müdür yardımcısının odasına doğru inerken her zamanki gibi AYAĞIM TAKILDI VE YERE DÜŞTÜM. Gözlerimi yerden kaldırdığımda önümde bir çift ayak vardı. Gözlerimle yukarı doğru çıkmaya başladığımda karşımda Cenk'i olduğunu gördüm. Neyse ki gözlük değildi. Ama bu içinde olduğum durumu değiştirmiyordu. Salak salak bana bakıyor, elini bile uzatmıyordu. Sonra güldü ve arkasını dönüp gitti. Ben de tüm bu zaman içinde yerde bağdaş kurup onu izledim. Ne yaptığımı farkına vardığım anda kalkıp müdür yardımcısının odasına gittim ve geç kağıdı aldım. Sınıfa çıkıp 40 dakikalık cezamı çektikten sonra sonunda tenefüs olmuştu. Dışarı çıkıp Gece ve Erenle tüm bu olanları konuşmalıydım. Onları bahçede buldum ve olan biteni anlattım. Karşımda iki adet ağzı açık güzel bayan vardı.

" Güzel bayanlar sinek kaçmadan mübarek ağzınızı kapatsanız diyorum ?"

" Kızım sen iyi misin ? Cenk neler yapmış sana ? Şaşırmamak elde mi ? Ama çok tatlı ya."

Gece'nin yakışıklı çocuklara karşı zaafı vardı. Kendi de güzel olduğundan kompleksi de olmuyordu.

" Cenkeren. Ne kadar da uyumlu oldunuz be !! "

Bu da Erendi işte uçuk kaçık esprili sevgili arkadaşım.

" İyice saçmalamaya başladınız ben derse gidiyorum." derse giderken beynimin içine kazınan o kareleri gördüm.

CENK GECE'Yİ ÖPÜYORDU. AMAN ALLAH'IM !1!1!1!1!

Ben ağzım açık olanları izlerken önce Gece sonra da Cenk beni gördü. O anın verdiği panikle merdivenlerden inmeye başladım. Ancak Cenk'in beni yakalayıp duvara fırlatması uzun sürmedi.

" Bana bak Elif gördüğün her şeyi unutacaksın. Yoksa pişman olursun."

" Oldu Cenk sırf sen istediğin için mi ? "

" Evet Elif sırf ben istediğim için"

" Elif ?"

" Ikinci ismin ?"

"S-sen nerden biliyorsun ki ? "

" Uzatma gördüklerini unut."

" Komiksin Cenk. Şimdi izninle Almanca dersim var."

Bu konunun burda kapanmadığını biliyordum ama şimdilik kapanmıştı işte..

OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin