Mehmet ?!??

1K 48 4
                                    

"Benim için bir anlam ifade etmediğini söylememe gerek yok herhalde Bora."

"Şu cümleyi söylemek bile senin ne kadar yalancı olduğunu ortaya koyuyor Küçük Kız. "

Alaycı,küstahça söylediği bu cümle canımı yakmamış, beni sinirlendirmişti. Ancak Bora -bunu söylemekten nefret etsem de- haklıydı.

"Ne düş-"

Sözlerimi kesen zilin çalması oldu. Bora'nın kolları altından geçerek kapıyı açtım. Sanki benim evim çok yüzsüzüm ya.

Kapıyı açtığımda elindeki poşette 1 şişe rakı duran Cenk'i gördüm.

"Elif ?"

"Sülük ?"

"Cenk ?"

"Gece?"

Allah'ım bu ne garip iştir Yarabbim.

"Cenk, demek geldin." Gece bu sözleri söyledikten sonra hiçbir şeyi önemsemeyip Cenk'e sarılmıştı. Cenk birkaç saniye donup kalsa da o da Gece'ye sarılmıştı. Ve sanırım ben Cenk'e haksızlık etmiştim. Evet Cenk benim için hala gerizekalı sülüğün tekiydi. Ama Gece ve Cenk gerçekten birbirlerini seviyorlardı. Ben bunu nasıl görememiştim. "Siktir."

YO YO YO ONU AZ ÖNCE SESLI SÖYLEMIŞ OLAMAM YO

"Küçük kızımız küfür de mi edermiş ?"

"Kiçik kizimiz kifir di mi idirmiş."

Arkamı dönüp içki masasına oturup 3 bardağı art arda yolladım. Evet böyle de keşim işte. Şaka be ben 2 birayla kafa olan adamım ne keşi.

~•~•~•~•~•~ 30 dakika sonra•~•~•~•~•~

"Bora gözlerin neden 4 tane ?"

"Cenk, kusucam dudaklarımı bırak."

"Ceren ağzın neden aşağı kaymış ?"

"Baha baş aşağı napıyor ?"

Hepimiz manyak gibi içmiş ve müthiş derecede kafa olmuştuk.

Ben içki masasına geri döndükten hemen sonra Gece ve Cenk koltuğa oturup öpüşmeye başlamışlardı. Böğ iğrenç. Baha elindeki rakı şişesini mikrofon olarak kullanıp Müslüm Gürses'e eşlik ediyordu. Ben mi ? Ben o sırada Bora'nın yaslandığı koltukta oturmuş tırnaklarımla oynuyordum. Bora salağı sigarasını tersten yakmaya çalışıyordu. İçimden 'zaa ne mal bir çocuksun sen zaaa hxlsmsla' demek gelse de dudaklarımı birbirine bastırıp güldüğümü belli etmemeye çalışıyordum. En son elindeki siyah çakmağı alıp sigarayı düzeltip yakmaya çalıştım. Ama çakmak bir türlü yanmıyordu. Neyse sonunda yaktım da ciğerleri o nefis zehirle doldu.

Şimdiyse hepimiz masanın başında mal mal birbirimize bakıyorduk. Cenkle Gece birbirlerine sarılarak uyuyakalmış, Baha baş aşağı durup şarkı söylerken Borayla ben sigaraları tokuşturup mal mal espriler yapıp gülüyorduk. En son çişim gelmişti bu yüzden ayağa kalkıp tuvalete gitmeye hazırlandım. Bora da ayağa kalkınca şaşırdım.

"Sen nereyee geliyyouursaan ?"

Ay diksiyonum da ne kadar güzel değil mi ?

"Sen nereye gidddiyorsaan oraya."

Ay çk ttlsn .s

"Ben teeek başıma gideeerrrim."

Ve hareket edip tuvalete girdim. Her yer dönüyordu ama işimi halledip çıktım. Gerçekten çok uykum vardı. Karşıda kocaman bir yatak vardı. Sanırım Baha'nın anne ve babasının yatağıydı. Normalde orda yatma fikri iğrençti. Bilirsiniz işte. Ama çok uykum vardı ve umrumda değildi. Kendimi yumuşak yatağa bıraktım ve gözlerimi kapattım...

"Eduard you make me embrassed.."

"But your lips are delicous ho-"

Eduard'lı muhteşem rüyamı bölen benim dudaklarım değil, resmen yatağın içine göçmesiydi. Uyku ve bir o kadar da alkolden allak bullak olmuş kafamı kaldırıp yatağın çöküş sebebine baktım.

Ah tabi ki de Bora !

"Ya öf git başka yerde uyu Gözlükü Ayı"

"Burası benim kardeşimin evi istediğim yerde uyurum sana ne."

"Önce ben geldim ama git be."

" Sen git be."

"Ben gidiyorsam sen de geliyorsun" deyip Borayı aşağı çektim ve yuvarlanıp yanyana düştük.

" Ceren ?"

"Hı ?"

"Ben senin kadar mal bir kız görmedim."

"Eyvallah bacımsın." dedikten sonra yatağa zıplayıp yorganın hepsini de üstüme çektim. Ardından Bora da zıpladı ve yatak çökecek sandım. Çocuk göbeğinin hakkını veriyor ama helal yani.

"Îyi geceler baş belası Küçük Kız."

"Îyi geceler Gözlüklü Ayı."

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Alarmın çalmasıyla telefonu yere fırlatacaktım da şimdi bu Ayfon arkadaşlar. Fırlatılır mı bu bebek ?

Gözlerimi açtım ancak kıllı iki kol gördüm. Tam çığlık atıp 'Kurt Kadın mı oldum beeaaan' diyecektim ancak baktım ki bu boranın eli derin bir oh çek- BU BORANIN ELI MI !1!1!1!1!1!

Kafamı hafifçe çevirip baktım ki boranın ayaklar bacağımın üstünde,kollar desen bana sarılmış... Sanırım Allah çarptı bunu.

Yüzünü izlemeye başladım. Ve sonra dedim ki ' gözlükle yatmış salak zaaa' . Telefon alarmı otomatik ertelediğinden alarm yeniden çaldı. Ben telaşla Boraya bakmaya devam ederken bora gözlerini açtı ve melül melül bana baktı ve öbür tarafa dönüp uyumaya devam etti. Ben de kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra parfüm şişesiyle banyo yapıp eve dönmek üzere hazırlandım. Ya sanki ben bir şey unuttum gibi ama..

Gece !

Hemen içeri koşup Cenk'in ahtapotumsu kolları arasından geceyi dürtmeye başladım. Sonra bağırarak "Abi yardım et dedin de pezevenklerin elinden almadım mı seni !1!1!1! " dedim.

Gece gözlerini açıp tuhaf tuhaf baktı ve " Hazırlanıp geliyorum" dedi .

RESMEN ESPRIMI TAKMADI

Gecenin 45 dakikalık kısa (!) hazırlanışından sonra eve doğru yola çıktık. Gece ve ben aslında çok şey konuşmak istiyormuş gibi görünüyorduk ama çok uykumuz olduğundan ve kafamızın içinde resmen filler tepiştiğinden hiçbir şey konuşmuyorduk.

Yürümeye devam ederken Gece ve ben resmen kulağımızı patlatan o fren yüzünden durmak zorunda kaldık. Beyaz bir Şahin önümüzde durmuştu. İçindekilerden biri camı açtı ve "Naber yavrum ?" dedi.

Geceyse ancak " Mehmet ?" diyebildi.

Îyi de Mehmet kimdi ?

OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin