Bölüm~14

369 31 7
                                    

Vartolu uyanınca kenarda ki su şişesi yardımıyla elini yüzünü yıkadı, kalkıp zindanından çıktı çok daha hafifti şimdi, biraz mı?Çok daha hafifti... İlkay nasıl öldürtmüştü acaba Kötü Vezir'i?

Mezarlığa gidecekti, hem anasına söyliyecekti ilk yaşadığını hemde sahte mezarında yatan adama Fatiha okuyup teşekkür edecekti. Sokakta ilerlerken duvarlara bakıyordu sürekli;

'Vartolu'nun Kızı intikamını alacak... VK.'

...

'Yiğitçe savaştı kahpece vuruldu. V.'

...

'Savaş başladı kim kazanıcak? VK. VS ÇUKUR'

Ve daha nice yazılar sevinmişti Vartolu eğer bir gün gerçekten ölürse minik Hüsna'sı onun yerini gayet iyi dolduracaktı. Onuda kendi gibi yetiştirmişti, İlkay Hüsna, Vartolu'nun canından çok sevdiği kızı ismini duyurmuş düşmana korku salmıştı Salih gurur duyuyordu, annesiz çocuk büyütmek zordu ama böyle güçlü bir çocuk yetiştirmek çok daha zordu...

Çiçekçiyi görünce gülerek;

"Bir buket gül lütfen ablacım."

Kadın yapınca ceplerini karıştırdı , cüzdanı yoktu ofladı kadın gülerek;

"Benden olsun."

Gülerek aldı çiçekleri yürüdü bir süre sonra gelmişti işte anasının yanına yaşadığı şaşkınlıkla gözleri doldu mutluluktan;

"Ulan Yamaç, kardeşim ya!Naptın sen..."

Mezara yaklaşıp oturdu...

<***> <***> <***>

İlkay Medet'e çorbasını içirip yine onu battaniyeye sarmaladı;

'15 gün oldu babamsız bayağı olaylıydı bayağı.Gerçi olayları çıkaran da benim...'

"Amcam, biraz daha ister misin?"

Adam hayır anlamında kafasını salladı hızla iyileşiyordu ama psikolojisi için aynı şeyleri söylenemezdi. Meliha yanlarına gelip İlkay'ın ateşine baktı,

"Lokumum ateşin düşmüş çok şükür ama biraz daha uyu."

Dün akşam Meliha İlkay'ı kontrol ederken ateşini fark etmiş zorlada olsa düşürmüştü ama kız hayla çok yorgundu. Gözleri baygın teni sararmıştı yani hayla pek iyi sayılmazdı. Tamam anlamında kafasını sallayıp odaya gitti kendini yatağa bırakıp ağır bir uykunun kollarına attı.

<***> <***> <***>

Vartolu arkasına dönüp kapının açılmasını beklemişti kapıyı açan Meliha'ydı tek kaşını kaldırıp arkası dönük adama;

"Kimsiniz?"

Vartolu sesini değiştirip;

"Şey burası Vartolu Sadettin beyin evimi acaba?"

"Evet ama o burda değil."

Vartolu arkasını dönüp baktı Meliha donup kalmıştı kendine gelince;

"OĞLUM!"

Hemen oğluna sarıldı yaşlı kadın günlerce göz yaşı döktüğü oğlu karşısındaydı yaşıyordu!

"Anam ben geldim tamam ağlama, her şeyi anlatıcam. Diğerleri nerde hadi yanlarına gidelim!"

"Medet pek iyi değil. Celesun yeni uyandı yanında İlkay'ın dün akşam ateşi vardı ama düştü şimdi uyumaya gönderdim uyumuştur."

Yavaşça içeri geçtiler Celesun donup kaldı kalkıp hemen sarıldı;

"Abim sen...sen...nasıl?"

Ayrıldıklarında;

"Anlatıcam Celom ama önce işimiz var."

Medet'i görünce önüne oturdu;

"Kim dövdü lan benim Medet'imi!!Medet?"

"ŞAKLABANI KOYMUŞSUNUZ ÖNÜME BENİM ABİM ÖLDÜ!"

Kafalarına atılan vazoyla Celesun ve Salih geri kaçtı Salih Celesun'a bakıp;

"Bekle başında üstümü düzeltip geliyorum"

Odasına yavaşça girdi yatakta yatan kızına baktı,yine mi üstünü açmıştı o? Dudaklarına rahatlamayla birlikte şefkatli bir tebessüm yayıldı gülümseyen hem Vartolu hemde Salih'e aitti. Yaklaşıp kızına sanki hiç görmemiş gibi incelemeye başladı. Ne kadar da masumdu yanakları kızarmış kıvırcık saçları yüzüne düşmüştü nazikçe geri itip kızının alnından öptü. Üzerine yorganı çekip , eşyalarını alıp hazırlanmaya gitti...

<***> <***> <***>

"BURADAYIM VE GİTMEYE NİYETİM YOK!"

Son sözlerdi İdris'in gözlerine bakarak söylemişti , intikam ateşiyle kavruluyordu mahallede ki kadınlar aralarında konuşuyor ve onlar olsa kesinlikle Salih'i alacaklarını misal veriyorlardı. Sultan kınayan bakışlardan kaçarak aş evine girmişti göğsünde biraz ağrı vardı stresten diye düşünüyordu ama bilmiyordu yaşayacak son 4 günü vardı...

Meliha çatıdan tüm çukuru izliyordu öğrenmişti tüm çukur yapılanları arkasından birinin geldiğini hissedince korkuyla döndü gördüğü silüetle gözleri doldu, gelen Selim'iydi onun oğlu. Selim çekingendi konuşmuyordu aralarında ki mesafe uzak gibi duruyordu dışarıdan ama gözler ruhun aynasıydı Meliha kollarını açtı;

"Annene sarılmıycak mısın Selim'im?"

Selim hızla annesine sarıldı, Meliha oğlunun saçlarını okşadı ona sevgisini verdi Selim ilk defa sevgi görüyordu alaca karanlığa kadar oturdular betona yılların acısını çıkarttılar,uzun uzun konuştular. Selim hissediyordu artık kalbinin sevgi kapısını açmıştı artık Selim donuk olamazdı, çocuklarına sevgisini hissettirebilirdi, annesi vardı onun bir kere onu seven bir annesi. Yeni ve kendisine çok benzeyen bir kardeşi vardı, onun gibi intikam isteyen bir kardeşi vardı. Yeni bir yeğeni vardı normalde Acar ve Akşın'la iletişim kuramazdı asla ama İlkay Hüsna farklıydı kız fark kelimesiyle bütünleşmişti.

<***> <***> <***>

Vartolu Celesun ve Medet'ten dinlediği icraatlar sayesinde pek bir memnundu kızıyla gurur duyan göğsü kabarmıştı. Hayla uyuyordu akşam olmuştu;

"Şimdilik para işine odaklanalım ve Baykal'ın ölmesini bekleyelim gözetmen gönderelim bir de. Kaç gündür tahtada yatıyorum ben gidip biraz kestiricem Meliha annem nerdeyse de öğrenin Koçovali'lar sıkıntı çıkarırsa haberim olsun."

"Tamam abim o işler bizde yürü Celesun."

Vartolu didişerek çıkan ikiliye gülerek odasına geçti üstünü değiştirip kızına sarılıp uykuya daldı...

✨ ✨ 🎈 ✨ ✨
YENİ BÖLÜM GELDİĞĞĞĞĞ.
Bundan sonra üç günde bir bölüm atıcam.

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi esirgemeyin...

Kabuk Bağlayan YaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin