Bölüm~7

454 29 18
                                    

          Arabada sakince kafeye ilerliyorlardı. İlkay biraz heyecanlıydı bir haftalık işi bir güne sığdırıyordu... Cenaze, görev dağıtımı, para kaynağı oluşturma , itaatsizlik ve şimdide Selim. Üç saatlik uykudan sonra en azından biraz daha iyi haldeydi...

       İlkay insanlarla konuşmayı pek sevmezdi hele kendi yaşıtlarıyla konuşmak küçük kız için bir kabustu. Kardeşinin bu halini gören Celesun derin bir iç çekti teselli edip heyecanını almak için konuşsa daha beter olacağını biliyordu... 

    Nihayet varınca Celesun arkaya eğilip kırmızı montu alıp küçük kıza uzattı;

   "Sakın soğuk bir şey içmiyorsun yoksa hasta olursun minik, Montunu içeri girince çıkarırsın şimdi giy. Gelmemi ister misin?"

      Kız abisine baktı ev halkı İlkay'ın düşük bünyesinden haberi vardı bir bardak buzlu su bile iki gün öksürmesine yeterliydi yani İlkay ve sağlığı hassas kateğorisindeydi hep bu yüzden herkesin küçüklükten beri bir gözü hep onun üzerindeydi...

    Hayır anlamında salladı başını Sultan'ı öldürme planını bir kendisi birde kabul ederse Selim bilmeliydi Celesun gelirse öğrenirdi kesinlikle haberi olmamalıydı ,ölünce anlatırdı nasılsa.

     "Dikkatli ol minik."

          Kız gülümseyerek dışarı çıktı konuşmasına gerek yoktu gözleri cevabı hep verirdi zaten.

        Kafe'de iki grup liseli dışında en ücraa masaya oturmuş Siyah takım elbiseli uzun bir adam duruyordu önündeki fincanda duran sıcak çayı yudumlarken boğazı izliyordu saatine baktı adam. 

     'Tam sekiz... Geç kaldı, babası olsa ya bekletir ya da erken gelirdi...Vartolu kanı herhalde tam denilen vakitte gelemiyorlar...'

     Karşısında çekilen sandalye sesiyle kırmızı montlu, buğday tenli, uzun kıvırcık siyah saçları sıkıca  atkuyruğu yapılmış bir kız oturdu. Yeşil gözleri küçümsemeyle bakıyordu;

 'Zeki insanları gözlerinden bile anlayabiliyorum... Ama bu kızın yaşından mı ne çok farklı bir havası var.'

           Selim'in düşüncelerini kızın sesi bozdu,

  "Merhaba Selim. Boş yere saatine bakma tam saatinde geldim."

            'Güya kızı azarlıyacaktın Selim, ses tonu bile dominant... Neyse konuşalım bakalım...'

    " Ben Selim'im doğru ama sen kimsin çocuk."

   "Vartolu'nun kızıyım, İlkay diyebilirsin. Konuşmadan önce centilmenlik yapıp bir şey içip içmeyeceğimi sorabilirsin he? Eğer böyle lüks bir takım elbiseyi giyiyorsun gereken nezaket kurallarınada uymalısın."

    Garsonu çağırıp bir çay daha sipariş etti gelen çaya kadar konuşmayıp birbirlerini incelediler. Hayret bir şekilde Vartolu'da olduğu gibi bu kızada kanı ısınmıştı...

  Çay gelince Selim garsonun gitmesiyle boğazını temizleyip sakince neticeye gelmek için sordu;

 "Neden beni çağırdın çocu- pardon İlkay?"

  Kız çayından yudum aldı sonuçta uzun bir konuşma olucaktı.

  "Babam bildiğin gibi vefat etti. Bense gücümü toparlayıp krallığını dağtmadım. Babamın uğruna öldüğü yeri Çukur'u istiyorum Selim , tıpkı senin istediği gibi haksız mıyım? Teklifim ve planlarım var birde dilimin ucunda gerçekler var... Seni neden sevmediklerinin gerçeği babanın ve annenin sana yansıyan gerçekleri-"

  "Ne demek istiyorsun!"     

     Küçük kız kaşlarını çattı;

" Lafımı kesmede dinle Selim lafımı kesenlerden hiç hoşlanmam!"

             Selim sakinleşti çocuğun surat ifadesi gerilmişti sinirlendiği belliydi;

        "Tamam devam et."

             Boğazını temizlemek için bir yudum daha aldı çayından.

   "Ailenden yani çocukların ve karın dışındaki aile dediğiniz yalandan vazgeçersen gerçekleri öğrenmekle birlikte Çukur'u alırız. Ama unutma senli yada sensiz alıcam yani senin için faydası yada zararını sen belirle derim. Mühlet yok cevabı  şimdi istiyorum."

        'Seni sevmemelerinin nedeni, bu çocuk benim bilmediklerimi biliyor...Haklı aile olayı bir palavra çok büyük bir palavra... Çukur'u almak için bana ihtiyacı var gözleride bunu söylüyor... Kendi ailem için; Karım ve çocuklarım için... Yapabilir miyim? Zaten Baykal'ın yanına bu yüzden girmedim mi? Yapabilirim...'

             "Kabul ne planın varsa ve şu gerçekler anlatmaya başlasan iyi olur çocuk."

        Kız içten gülümsedi;

  "Babamı öldüren Baykal yavaş yavaş onu Yamaç'ın önüne atıcam malum henüz benimle konuşmadılar... Baykal senide öldürmek istiycek ayrıl yanından. Gerçeklere gelince hazır mısın? ...

Peki bunu sen istedin annen Sultan Koçovalı değil, Meliha yani babanın tek aşkı Çukur uğruna öldürttüğü aşkı... Sen toparlan hazırsan devam ederim."

           Selim kahkahalara boğuldu bir anda söylemek istediği o kadar çok şey vardı ki...

   'En kötüsüde üvey evlat olduğumu düşünmüştüm bir zamanlar...Gerçekten öyleymiş...'

        "Hahahahhahahhaa  t-tamam hahahahha d-devam e-et hahahahahha!"

     "Sakinleş Selim panikatak geçirip başıma kalmanı istemiyorum."

     Selim sakinleşince başıyla devam et işareti yaptı;

  "Meliha'yı öldürttüğünü sanınca baban seni Sultan bizzat almak istemiş nefretini sana kusmak için. Annene çok benzediğin için baban sana bakarken kötü kötü bakardı. Meliha nasıl yaşadı dersen diye onuda anlatayım; Sultan gizlice onu ordan kaçırtmış komadan çıkınca eline bir fotoğraf geçmiş senin üç yaşındaki halin ve arkasına bir not yazılmıştı. 'Senin oğlun bana ana diyor Meliha!'... Yakında sizide görüştürürüm babannemin, yani Meliha'nın numarasını sana mesaj atarım onunlada konuşursun... 

    Sultan bu yüzden sana kötüydü şimdi sana bir soru sorucam etraflıca düşün Selim...

Sultan Koçovalı'yı öldürmemi ister misin? Bak evet dersen kimsenin bizim öldürdüğümüzü anlamayacağı   bir yöntem sadece ikimiz arasında ne dersin?"

        'Beni annemden ayıran, beni kötüleyen kadın, elbette isterim... Çukur'u almak için ne gerekiyorsa yaparım...'

      "Kabul ama nasıl?"

                <***>   <***>   <***>

        "Hallettim babanne artık bizim tarafımızda... İzninle uyuyim yarın yeni bir gün olucak."

          Küçük kız babannesinin oğlu hakkındaki ve planları hakkındaki sorulardan kaçıp babasının odasına girdi göz kapakları ağırlaşmıştı pijamalarını giyip yatağa uzandı babasının yastığını alıp sarıldı...Onun kokusuyla bilinci kapanmadan önce tek düşündüğü;

         'Babam... Güçlüymüş gibi yapmak çok acı verici...'

✨ ✨ 🎈 ✨ ✨
Bir bölümün daha sonuna geldikk...

Yorumlarınızı bekliyorum:))

Kabuk Bağlayan YaralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin