İyi Deney Fabrikası

708 57 49
                                    

Five: Değil mi? Hiçbir şey bilmediğim o kadar belli ki yıllar sonra kolundaki morluklardan dövmesi görünmeyen kardeşimi başkanı öldürmeye çalışırken farkediyorum!

Zero: Sen neler yaşadığımı bilmiyorsun!

__________________________________

"İhtiyar oyun oynamak istiyor demek"

Five dolan gözlerime baktı. Gözlerinde hüznü görüyordum.

Zero: Beni anlamıyorsun Hargreeves.

Beni tutan ellerinden kendimi kurtardım. Elimin tersiyle biriken gözyaşımı sildim. Burası neresi bilmiyordum, ama gururuma yenik düşemezdim. Bunları ona sormak istemiyordum. Etrafı incelemeyi kesip kapıya yöneldim.

Five: Nereye gidiy-

Zero: Cehennemin dibine!

Bana bağırdığı gibi ona bağırıp kapının kolunu tuttum. Çıkmadan önce Five'ın homurdandığını duydum.

Five: Asıl sen beni anlamıyorsun Hargreeves...

Kapıyı kapattığımda ince bir sesle onu taklit ettim.

Zero: İsil sin bini inlimiyirsin Hirgriivis. Kıçımın kenarı.

Daireden çıktım ve merdivenlerden inmeye başladım.

Five'ın Anlatımından:

Göz devirdim. Her ne kadar ona kızgın olsam da kötü şeyler yaşadığı belliydi. Başkanı öldürmeye gitmek için komisyonun ayırttığı otel odası gelmişti sadece aklıma sıçramak için.

Zero'ya kızamıyordum. Cebimdeki kitabı çıkarıp içindeki işlemleri kontrol ettim. Buradan onunla gidecektim. Akademide daha güvenli olurdu.

Ardından 2 katlı pansiyonun alt katından kapı kapanma sesi geldi. Kitabı kapadım. Şu an aranıyordu. Neyin kafasını yaşıyordu bu ergen? Onu takip etmek için dışarıya sıçradım.

Etrafıma bakınırken gözlerim bir yerde durdu. Zero elleri ceplerinde yürüyordu. Aynı zamanda da bir şarkı mırıldanıyordu ama ne mırıldandığını duyamıyordum. Yağmur dinmiş, hava iyice kararmıştı. Saat 22.36 idi. Sokakları sadece sokak lambaları aydınlatıyordu. Zero kararlı bir şekilde yürümeye devam ediyordu. Bense sıçrayamıyordum çünkü etraf o kadar sessizdi ki sıçrama sesini anında duyardı.

Bacaklarım kopacak gibiydi. Zero 40 dakikadır yürüyordu. Kardeşim her nereye gidiyorsa geri dönme yönünü bulabileceğini sanmıyordum, bu yüzden takip etmeyi bırakamıyordum.

Zero'nun Anlatımından:

Göreve giderken farketmiştim o fabrikanın ismini ama görev dışında bir yere gidemediğimden gözlerim yanlış mı görüyor diye bakamamıştım. Şimdi ise özgürdüm ve salak salak üzüleceğime bunun gerçekliğini kendime kanıtlayabilirdim.

Otel odasından çıkalı 1 saat oluyordu ama sonunda amacıma ulaşmıştım. Ayakkabıma sakladığım bıçağı çıkardıktan sonra "İyi Deney Fabrikası" yazan tabelanın önünde durdum. Fabrika gerçekten çok büyüktü, bir o kadar da kötü görünüyordu. Fabrikanın ışıklarının açık olmasından şu an çalışan insanların olduğu bilinebilirdi. Kapının ardına kadar açık olması beni gerginliğe doğru itiyordu ama bunu öğrenmeliydim.

Number ZeroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin