🤍
🤍
Oturduğum koltukta istemsizce kıpraşırken gerginlikle masaya bıraktığım gülü inceliyordum. Meryem abla bana gülümseyerek bakıyordu. Gerginliğimi anlamış olacak ki kulağıma eğilip fısıldayarak "Korkma adam yemez." dedi ve gülümseyerek geri önüne döndü.
İçimden kendime 'Valla hiç öyle durmuyor.' desem de sadece sessizce "İnşallah." demekle yetindim.
Meryem abla ise verdiğim cevaba kıkırdayarak 'İlahi!' der gibi bir hareket yaptı. Bu durum karşısında ben de gülmeden edemedim.
Ama ne yapabilirdim ki Hacer teyze dört nala üzerime koşuyordu. Kaçacak deliğim kalmamıştı resmen bir saat içerisinde -eğer görüşmemiz olumlu geçerse- dört gün sonra yapılacak olan istemeyi ve nişanı ardından da iki hafta sonrasına da kıyılacak olan resmi nikahla dini nikahı ayarlamışlardı.
Meryem abla ile ağzımız açık öylece bakıyorduk. Annem de hiç ağırdan almamıştı valla! Dünden razıydı beni evermeye.
En son dayanamayıp yanımda oturan Meryem ablaya eğildim ve merakla "Meryem abla Allah aşkına doğruyu söyle. Buraya gelmeden önce Hacer teyze ile Sadullah amca çalıştı dimi bu bizimkileri ikna etme konuşmasına?" dedim. Meryem abla yüzünde muzip bir ifade ile güldü ve eliyle ağzına hayali bir fermuar çekti.
"Anlamıştım zaten de en azından biz de bir Ömer ile görüşseydik." dedim kendi kendime ve sıkılarak ellerimle oynamaya başladım.
.............................................
Bu hayatta neydim değil ne olacağım demeliydik her zaman. Mesela şey demememiz gerekiyormuş. "Asla o evlilik görüşmesine gitmeyeceğim. "
Zira sen gitmesen bile o evlilik görüşmesi sana geliyormuş.
Nerden bildiğimi sormayın.
Oturduğum sandalyede huzursuzca kıpırdandım. Hemen yan sandalyemde oturan ağabeyime bir göz gezdirip geri önüme döndüm. Karşımda oturan adamdan bir boğaz temizleme sesi gelince gözlerimi ona çevirdim. Göz göze gelmemiz ile içimden yükselen utanç ateşi hemen kafamı önüme eğmeme neden oldu.
Daha önce değil yabancı bir erkekle, erkek kuzenlerimle bile böyle karşılıklı oturmamıştım. Bizim evimizde haremlik selamlık uygulanırdı. Babam, annem, ağabeyim hepsi medresede yetişmiş insanlardı. Haliyle Kurani Kerim'i bilen insanlar olarak en çok onlar yaşamaya çalışıyorlardı.
Böyle ortamlarda bulunmadığım için kendimi kötü hissediyordum. Oysa ki görücü usulü evlilik bile görme esaslıydı.
Karşımda oturan adam tam gözlerimin içine bakıyordu. Daha bilmem kaç gün öncesine kadar asla diyerek ortalığı inleten kız, şu an tükürdüğünü yalamak suretiyle kuzu gibi oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN ASİYE
RomanceKaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken "Abla bu ne?" diyebildim sadece. Meryem abla ise yüzünde küçük bir tebessümle "Aç içini anlarsın. Ömer "Evlenme teklifi ettim ama yüzük alamadım içimde kaldı, bunu bari son anda yetiştir." dedi. Ben de getirdim...