🤍
🤍
İkimiz de ne yapacağımızı bilmeden öylece oturuyorduk.
"Cık cık cık! Anlaştık mı derken?"
Pencereden gelen sesle kafamı oraya döndürdüm. Ben abimi tamamen unutmuştum.
Abim yüzündeki kınayıcı bakışlarla ikimizi süzüyordu. Bir anda pencerenin kenarlarına tutunarak pat diye atladı. Ardından ellerini silkeleyerek sakince yanımıza geldi. Sinirli gibi durması beni bir tık ürkütüyordu.
Bir elini Ömer'in ensesine, bir elini de benim enseme attı. Kafasını ikimizin arasına yaklaştırarak bizi kendine doğru çekti ve fısıldadı.
"Bana bakın!"
Ardından sesi yükselerek devam etti.
"Tak diye tokuşturursam kafanızı görürsünüz anlaşmayı!"
Bağırmasını beklemediğim için irkilirken, Ömer abime garip garip bakıp sabır dinlenir gibi bir hareket yaptı. Öyle bir bakışı vardı ki bir an beni umursamadan birbirlerine gireceklerini düşündüm.
Abim de ona bakınca aralarında garip ve uzun bir bakışma geçti. Müstakbel karısı olarak Ömer'le benim bile bu kadar bakışmamış olmam can sıkıcıydı.
"Muhammed. Elini çek kardeşim." dedi. Bir yandan da bana bakıyordu. Büyük ihtimalle benim yanımda karizması çizildi diye sinirlenmişti.
"Kusura bakmayın bir an kaptırdım kendimi." dedi ve yalandan öksürerek geri çekildi.
Masanın bir köşesine de o geçtikten sonra ciddileşti. Onu pek ciddi göremezdik. Genelde eğlenceli bir yapıya sahipti. Sinirli veya ciddi olduğunda ise gerçekten önemli bir mevzu var demekti. Tıpkı şu anki gibi.
"Kusura bakmayın tekrardan ama birinin size fena saçmaladığınızı söylemesi lazım. Öncelikle en baştan başlamak istiyorum ki ikinizin de buna ihtiyacı varmış gibi duruyor. Evlilik: İki insanın gerek mantık gerek duygu çevçe-"
"Ne diyorsun oğlum?" dedi Ömer bıkkınlıkla.
"Valla onu siz diyeceksiniz kardeşim! Çünkü ben bıktım sizin bu gelgitli hallerinizden. Evlilik diyoruz ulan! EVLİLİK. Bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz değil mi?"
Ömer ifadesizce abime baktı. Aralarında sessiz bir konuşma geçti. Abim bastıra bastıra konuşmasına devam etti.
"İkiniz için de Allah katında sorumluluk demek. Birbirinizde hakkınız var demek. Eğer birbirinizin hakkını gözetmezseniz vebal var demek, hesap var demek." Küçük bir es vererek devam etti. "Bu kadar kolay mı bu işler kardeşim? Özellikle senin bilmen gerekiyor lan! Ben kime ne anlatıyorum!" diyerek yüzünü sıvazladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN ASİYE
RomanceKaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken "Abla bu ne?" diyebildim sadece. Meryem abla ise yüzünde küçük bir tebessümle "Aç içini anlarsın. Ömer "Evlenme teklifi ettim ama yüzük alamadım içimde kaldı, bunu bari son anda yetiştir." dedi. Ben de getirdim...