2. BÖLÜM: Terse Ters

63 5 0
                                    

Yastığı kafasına doğru 45 derecelik açıyla fırlattığımda mükemmel matematiğim ve üstün aşırı kaslı kollarım sayesinde Siyah Coğrafya sorularından başını kaldırdı.

- Ne var gene?

Boylu boyunca yattığım yatakta elimi zorla kıpırdatarak yarım saattir çözmeye çalıştığım soruyu işaret ettim:

- Siyah. Bu soru bana hakaret etti. Yardım eder misin onu alt edeyim?

Siyah oturdugu koltuktan kalkarak bana yaklaştı. O da yanıma yüz üstü uzanırken:

- Arkadaşlar ne içindir, diyerek benim kalbimi x in y yi terk ettiğinde koordinatın hissettiği boşluk hissiyle hızla salladı. Şu an bir koordinat düzleminde olsaydım değerim (0,0) olurdu herhalde.

Siyah, elindeki kalemi oynatmadan soruyu süzdü ve bana dönerek:

- Allah tekrarlı permitasyonun belasını vermiş değil mi, diye sordu. Bense imasını anlayarak:

- O soruyu çözeceksin. Yoksa Sare teyzeye Almira ile buluşmak için beni kullandığını söylerim. Eh ama bu 21. Sevgilin. Kadıncağız alışmıştır.

Ağzımdan fazla şey kaçırmıştım.

- Kaç sevgilim olduğunu mu saydın?

Derin bir nefes aldım ve umursamaz bir tavırla:

- Sadece şanslı bir tahmin, dedim. İnanmamış gibi kaşlarını havaya kaldırdı ama hemen ardından kalemi kağıt üzerinde matemetik işlemleri yazmaya başladı. Siyah saçları alnına dökülüyordu. Uzun ve ince parmaklari kalemi zarafetle tutuyordu. Boncuk gibi bir yazısı vardı. Yeşil gözleri tamamen soruya odaklanmıştı.

- Bitti, diye bağırdı elindeki kalemi duvara fırlatarak. Sonra bana döndü:

- Hey, beraber bir yerlere gidelim mi?

Hayır diyemezdim. Demedim de. Ama pişman oldum. Çünkü Sare teyze den izin alıp bir cafeye gideceğimizi söyledikten sonra araba bir barın önünde durdu.

- Neden buradayız?

Siyah, arabadan inerken:

- Aslında, bu sefer arkadaş toplantısına gidiyoruz. Yani bana sarkan kızlar yok.

Nereden biliyorsun konulu bakışıma karşılık:

- Eşli buluşma, diye mırıldandı. Sonra bana döndü:

- Ya sen kendince eğlensen. Hani Almira da orda.

Başımı öne eğdim. Dolan gözlerimi, kızaran burnumu hatta bedenimi dahi görmemeliydi.

- Olur, dedim sadece ve onu beklemeden bardan içeri girdim. Arkamdan adımı seslense de aldırmadım. Rastgele bir masaya oturdum. Ve sonra önümdeki masaya oturan Siyah'ı gördüğümde seçimime lanet okudum. Onlar içki söylerken Siyah dudaklarını oynatarak içme dedi.

Sevdiği kız içiyordu ama. Gözlerimi yumdum. Başımı masaya koyduğum kollarımın arasına gömdüm. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışırken sürekli ön masadan gelen kahkahalar beni yerle bir etti.

- Hey, yaşının buraya yetmediğine eminim. Ama gelmişken hafif bir şeyler içmek istersin diye düşündüm.

Kafamı yan çevirerek sesin sahibi sarışın çocukla göz göze geldim. Yüz ifademi değiştirmeye tenezzül bile etmedim:

- Yanlış düşünmüşsün. Şimdi gidebilirsin.

Otuz iki diş sırıtan çocuk birden soğuk hava yaymaya başladı.

SİYAH YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin