13. Bölüm: Yoksa hamile misin bebeğim?

33 5 2
                                    

Ben Sare teyzeye şaşkınlıkla bakarken o elime birşeyler turuşturdu ve sonunda yemekleri bir şekilde yaptık. Siyah bu yemeği jer şeyden habersiz yediğimde pek hoş şeyler olmayacaktı. Sonradan bayağı azar yiyecektim ama buna değecekti. Üstünde üç tabağın bulunduğu tepsiyi alarak yukarı çıktım. Daha kapının önündeyken gülüşme sesleri geliyordu. O hırsla kapıya tekmeyi geçirdim:
- Açarsanız sevinirim elim kolum dolu da, diye de bağırmayı ihmal etmedim. Içerden ayak sesleri gelirken kapıyı Siyah açtı. Elimdeki yemek tepsisini alırken gülümsedi:
- Teşekkürler sevgilim.
Sonraysa içerdekilerin duyamayacağı bir şekilde bana fısıldadı:
- Biraz konuşalım mı?
Bense hiç istifimi bozmadan içeri girerken:
- Ne münasebet, diye fısıldadın kulağına ve yanağına bir öpücük kondurdum. Boyuna yetişmek için parmak uçlarımda durmam gerekmişti. Siyah'sa ani bir şok yaşıyordu heralde ama bundan emin olamadım çünkü ona bir daha bakmadan içeri girdim. Yüzümdeki gülümsemeyle yerdeki siyah halının üstüne oturmuş olan Kutsi ve Asya'ya baktım ve gidip Kutsi'nin yanına çöktüm:
- Selamınaleyküm cemaat.
Kutsi cevap vermekte gecikmedi:
- Aleykümselam.
Asya ise Allah'ın selamını almadığı gibi yüzüme bile bakmadı. Ben sanki çok meraklıyım sana. Diye içimden geçirdim. Önüne gelen bana hiç mişim gibi davranıyordu. Siyah sonunda kendine gelerek elindeki tepsiyle geldi. Tepsiyi halının üstüne bırakır bırakmaz ileri atıldım. Az yemek olan tabağı Asya'ya uzatırken:
- Bu seninki. Acısız ve az. Fazla yemek yemez mişsin galiba. Ama daha istersen alırız aşağıda daha var.
Sonra öküz kadar dolu olan ve acı biberlerin bol olduğu tabağa uzandım.
- Bu senin Kutsi'ciğim. Bol acılı tavuk sote. Acıyı seviyorsun ya.
Son olarak ağzına kadar dolu olan ve belli olmasa da bir kavanoz tuzu üstüne boşalttığımız - Sare teyzenin dahiyane fikriydi- tabağı aldım ve Siyah'ın önüne koydum:
- Bu da senin.
Tabağa bir eseri inceler gibi baktı. Sonra beni kolumdan tutarak Kutsi'nin yanından kaldırıp kendi yanına - o kadar dibine oturttu ki resmen kucağındaydım- oturttu. Ve sonra temkinli bir hareketle kaşığı doldurdu ve ağzına götürdü. Tadını beğenmiş olcaktı ki mırıldandı:
- Hımmm... Sende böyle marifetler olduğunu bilmiyordum bebeğim.
Tam Kutsi bir şey dicekken Siyah atıldı:
- Kapa çeneni.
Kutsi ise dünden razıydı. Hemen yemeğine döndü. Siyah sa bana dönerek:
- Sen neden yemiyorsun, diye sorunca ben:
- Aç değilim, diye geçiştirdim. Ama Siyah'ın pes etmeye niyeti yoktu:
- Benimkinden alabilirsin. Uzun zamandır yemek yemedik. Acıkmışsındır.
Ben gözlerimi devirerek:
- Aç değilim ben, desem de Siyah beni zorla dizine yatırdı ve tıka basa yemek dolu olan kaşığı ağzıma soktu. Aşırı tuzun getirdiği mide bulantısıyla dizinden kalkarkense Siyah'ın sesini duydum:
- Yoksa hamile misin bebeğim?
Ve o şokla yemeği yuttum:
- Ne hamilesi lan!
Ama o tat ağzımdan gitmiyordu. Gelen mide bulantısıyla odadan fırladım. Kendimi tuvalete attım kapıyı kilitleyecek gücüm yoktu. Başımı klazote eğdim ve mide bulantımın sonuçlarını bekledim. Ama bi süre sonra kapı açıldı. Zorlukla:
- Git, diye mırıldansam da gelen kimse gitmedi. Yanıma gelerek saçlarımı arkadan topladı. Bulantım geçince beni lavaboya yönlendirdi. Ağzımı yıkadı. Her kustuğumda olduğu gibi gözlerim yaşlarla dolmuştu ve halsizleşmiştim. Sonunda aynaya bakınca arkamda durup bana destek olan Siyah'a baktım. O ise bana gülümsedi. Ve ellerini belime dolayarak beni göğsüne yapıştırdı. Başını boynuma gömdü ve mırıldandı:
- Aslında, hiç değilsin. O an anlamamana kızdım. Benim için Asya yok artık olamaz da zaten. Asya, Kutsi'nin hoşlandığı kız. Ve ben buna izin verdim. Şimdi vazgeçemem. Belki de senden hoşlanmaya çalışmalıyım. Her neyse Asya bizim okula başlayacak. Bu yüzden sen ve ben sevgiliyiz. Anlaştık mı? Hem anlaşabilirsek devam eder belki. Ya da annen gelene kadar deneme süreci diyelim. Tamam mı?
Tebessüm ederek belimdeki ellerinin üstüne ellerimi koydum. Sahte bir telaşla konuştum:
- Hamile değilim değil mi?

SİYAH YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin