20. Bölüm: Gerçeklere saygım var.

21 3 2
                                    

     Şu an Siyah'la hiç küsmemişiz gibi kahkahalarla gülüyorduk izlediğimiz filme. Kutsi de anırıyordu resmen. Siyah gözlük takmıştı bu sefer. Neymiş gözlük onun o mükemmel yüzüne çok yakışıyormuş. Eh, yakışıyor da.
Filmde adamın biri konuşma yapıyordu karısına:
- Sana inanmayıp ona inandığım için, seni sevdiği halde kabul edemediğim için, zamanında yaptığım tüm o hatalar için ve kalbini kırdığım için affet beni. Seni seviyorum.
Siyah kolunu omzum atarak kulağıma yaklaştı:
- Affet beni.
Kafamı özlediğim adamın omzuna yasladım:
- Yapamam.
Siyah, cevap vermedi sadece saçlarımı okşadı. Onu affetmeye o kadar müsaittim ki bu beni korkuttu. Ama korktuğum olmadı. Ne o soruyu yeniledi ne de o konuyu açtı. Bunun yerine okuldan konuşmaya başladık. Gerçekten de oturduk tüm derslerin zorluklarınadan, sevdiğimiz konulardan falan bahsettik. Çünkü biz normal insanlar değildik. Yine de bizim bu kadar çok konuşmamız bir işler peşindeki Asya'ya ağır geldi galiba:
- Yıldız, diye bana seslendi.
- Efendim.
Kafasını kararsızca salladı ve mırıldandı:
- Yarın müsait misin acaba?
Onun bu çekingenliğine oldukça şaşırdım. Ama şu an masumdu. Yani galiba. O yüzden sesimdeki aksiliği kaldırdım.
- Müsaitim. Neden sormuştun?
Nedenini sormam onu rahatlatmıştı. Kızıl saçlarını topuz yaparken gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu:
- Seninle yarın benim evimde buluşalım diyecektim. Kutsi ve Siyah da sonradan bize katılır. Hem seninle yemek yaparız hem de size bazı gerçeklerden bahsetmeliyim.
İşte şimdi Asya rahatlamıştı. Bize gülümsedi. Siyah'a ve Kutsi'ye baktı sırasıyla sonra yine bana odaklandı:
- Şunu bilmelisiniz ki Okay suçsuzdu. Bunu da size söylediğime göre Okay ve Seda'yı da çağırabilirim. Hepinize aynı anda söylemek çok daha kolay olacak.
İlk şaşkınlığını atlatan Siyah koltukta gerindi:
- Okay suçsuz muydu? Kardeşimizfi o bizim. Ve sen bizimle arasını bozdun öyle mi? Bunu nasil bu kadar rahat söylüyorsun.
Asya kızardı. Gerçektan kızardı:
- Okay benim üvey kardeşim. Mecbur kaldım. Onu abim gibi seviyorum yoksa... Bakın. Bunu yarına bıraksak. Benim için gerçekten zor.
- Ama-, diye gürleyen Siyah'ın konuşmasını engelledim:
- Tabii ki Asya. Eğer mecburdum diyorsan önemli bir nedenin olmalı. Okay... Bana bazı şeyler anlattı. Eğer bize doğruları söylersen... Sorun olmayacaktır. Şimdi lütfen gülümse. Somurtmak sana yakışmıyor.
Siyah, daha geçen kanlı bıçaklı olduğum kıza olan yakınlığımın nedenini sorduğunda:
- Gerçeklere saygım var, dedim ve devam ettim:
- Ee, peki sence trigonometriyi müfredatdan nasıl kaldırabiliriz.

SİYAH YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin