6. Bölüm: Sadece Vazgeçtim

55 6 3
                                    

Yatakta yatarken aklımdaki soruların cevapları merak konusuydu. Yanıma uzanmış olan Siyah'a döndüm. Uyuyor muydu acaba? Karanlıkta bu konu hakkında birşey söylemek çok zordu.
- Uyuyor musun, diye sorarken bile sesimde çekingenlik vardı. Aniden doğrularak yüzünü yüzüme yaklaştıran Siyah, simsiyah gözlerini gözlerime dikmişti.
- Uyumuyorum, diye fısıldadı.
Boğazımı temizleyip ,ki bu çok zararlı, biraz geri kaçtım:
- Şey bir şey soabilir miyim?
Kaşları yukarı kalkarken dudakları alaycı bir tebessümle kıvrıldı:
- Gece gece aklına matematik sorusu gelmediyse neden olmasın.
Onun bu alaylarına karşın ben oldukça ciddiydim. Korkuyordum sanki. Kızmasından falan. Ama ceasretimi toplayıp sordum:
- Asya kim?
Adı duyar duymaz ciddileşmişti. Bir süre hayallere daldı. Yüzünde özlem dolu bir tebessüm vardı sanki. O böype mahmur durdukça, Asya'nın benim yolumda durduğuna dair olan inancım arttı.
- Yıldız. Sen Asya'yı boşver yat uyu hadi. Ben odama geçeyim istersen, diyerek beni yatağa itti ve yorganı boynuma kadar çekti.
Ayağa kalktı. Eli kapı kolunu kavradığında ona seslendim:
- Sen... Senin sevdiğin biri miydi?
Kafasıbı bana çevirdi.
- Evet, derken keskin bir şekilde, eli kapı kolundan kaydı. Şimdi çaresizcesine elleri bedeninin iki yanında sallanıyordu.
- Ah, tamam. Hani plotanik falan mıydı yoksa oda seni seviyor muydu, diye sordum.
- Seviyordu. Hala da seviyordur sanırım, diyerek gülümsedi.
Ben gözlerimi zorlayan yaşlar görünmesin diye başımı yastığıma gömdüm. O ise hala orada dikiliyordu.
- Gidebilirsin, diye mırıldandım hıçkırıksız ağlarken. O ise kapının yönünü şaşırmış gibi yanımda bitti.
Bedenini yatağa attı.
- Bu konuyu daha önce kimseyle konuşmamıştım. Ama sen bebi adam gibi dinliyorsun. Bu yüzden sahilde dostum olmanı istemiştim.
Derin bir nefes alırken o ben ağlamamak için kendimi zorluyordum.
- Onu o kadar severdim ki hatalarına bravo derdim. Onu o kadar severdim ki gülüşünü iltifat kendisini cennet sanırdım. Onu o kadar severdim ki gözleri derin deniz bense o denizde denizciydim. Onu o kadar severdim ki gözlerimin önünde cennetinin ölümünü iyileşmek sandım. Onu o kadar sevdim ki o gözlerimin önünde benim siyahımı kendi beyazına çekerken ben sustum kaldım. Onu o kadar sevdim ki gittiğinde ben hep burada kaldım. Onu o kadar sevdim ki hala bir yanım onu beklemekte. Asya... O öyle biriydi ki. Ben devrimiydim onun ihtilalinin. Hep derdi. Siyah'tan önce ben be Siyah'tan sonra benim diye. Bir kere olsun Siyah'la benim demedi.
Yıkılışım aşkın gücü karşısındaydı bu kez. Gerçi aşıktım demedi hiç severdim dedi. Belki bir ihtimaldir diye sordum:
- Hep severdim dedin. Geçmiş zaman kipi kullandın. Şimdi sevmiyor musun?
Başını yastıkta kaydırarak boynuma gömdü.
- Asya'nın sevdiğim tarafı öldü. Ama bir yanım onu bekliyor. O yanım yüzünden kötü çocuğum ben. Asya'dan sonra kötüyüm. Hep kızardı bana. Annem ve babama düşkündüm çünkü. Nedendir bilmem ama asla vazgeçmem onlardan. Yine de Asya... Sondu benim için.
Asya onun için bir şey ifade ediyordu en azından bense onun için herkestim. Belki de...
- Ve sana herkessin imasında bulunmuştum ya. Yanlış dostsun sen, diye mırıldandı.
- Senden kötü çocuk olmaz, diye mırıldandım hemen.
Sonra gözlerim dolu dolu oldu. O sevmezdi beni. Sondu demişti Asya'ya. Asya, o kadar değerliydi ki onun için üstüne kimse gelmesin istemişti.
- Ağlıyor musun sen, diye mırıldanarak boynuna gömülü yüzünü kaldıran Siyah'a kadar fark etmemiştim ağladığımı. Siyah bir bebekmişçesine saçlarımı okşayarak:
- Ne oldu, diye sorunca yorganı ve Siyah'ı uzaklaştırdım kendimden. Ağır hir karar vermiştim belki de. Ayağa kalkıp kapıya doğru sendelerken fısıldadım duyabileceği şekilde:
- Sadece vazgeçtim.

SİYAH YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin