23. Bölüm: Kendin ol yeter.

24 3 2
                                    

- Limonlu kek mi, portakallı kek mi? İşte bütün mesele bu, dedi una bulanmış burnunu kırıştırıp elindeki kepçeyi havaya uzatan Asya. Kızıl saçlı manken kızımız bir de oyuncu çıkmıştı. Tiyatroda Hamlet'in Othella'sını oynuyormuş. Çok ilginç gelmeyebilir ama aslında Asya gibi bir kız oynayınca o basit karakter bile ilginç hala gelebilir.
     Ben de gülerek mikserle çırptığım hamura biraz daha un kattım:
- Senin şu gerçekler arasında harika bir aşçı olduğun da var galiba. Tiyatrodan sonra bu beni o kadar da şaşırtmadı. Aslına bakarsan oldukça ilginç bir insansın.
     Bana gülümseyerek göz kırptı:
- Yemekleri hazırlayınca hesaplarıma göre bir saatimiz olacak. O arada sana hayatımı anlatıp senden tavsiyeler istemeyi planlıyorum. Olmadığım biri gibi davranmaktan bıkmış bulunuyorum. Bugün kendim olmak istiyorum. Ve bundan sonra da.
    Elime aldığım bir avuç unu üstüne attım. Ve kıkırdamalarım arasında fikrimi bildirdim:
- Bu kararı vermen çok güzel.
     O da bana döndü:
- Bu kararı vermek kolay olmadı. Ama Kutsi bana çok destek oldu. Hiçbir şey bilmediği halde bana inandı. Neyse yemek yaparken bu kötüuumser ve dramatik şeyleri konuşmayalım. Pekala. Hadi portakallı kek yapalım. Veee...
- Nil Karaibrahimgil,diye bağırdık aynı anda. O unlu parmaklarıyla telefondan " Kek" adlı müzik parçasını açarken ben çoktan şarkıyı söylemeye başlamıştım:
- Çırptım çırptım karıştırdım
Kendimi onla yarıştırdııım
Kimse kimseye benzemez
Kendimi onla yapıştırdııım
     Asya bana muzipçe baktı:
- Birileri Siyah'a fena yanık.
     Dudaklarımı büzdüm:
- O birileri aynı zamanda ona çok kırgındı. Ama şu an nedense geçti.
     Asya, ellerini çırparak unları yerlere döktü.
- Geçer geçer.
     Sonra yaptığı kurabiyeleri fırından çıkarıp çorbanın altını kapattı. Ben de kekin hamurunu kalıba döküp 180 derecede ısıtılmış fırına (fırında oldu 180 derece / Attım sana kek yaptımmm)koydum. Güzelce kabarması için dua ettim.
- Bilirim bilirim. Aşk, yakar insanı.
    Yüzümü ifadesiz tutmak için elimden geleni yaparak:
- Kime aşıktın ki, diye sordum.
- Sana söylemek istediklerimden biri de bu. Ben Siyah'a aşık değildim. Olabilirdim ama sanırım Kutsi bana daha yakındı. Gerçekleri biliyordu sanki ve ben Siyah'ı kullanmak amacıyla ona yakın oluyordum. Kutsi' de ise öyle bir problem yoktu. Onla istediğim için arkadaştım. O benim kendi tercihimdi. Ona da galiba bu yüzden aşık oldum.
- Peki ya Okay, diye sordum.
- Abim gibi seviyordum onu. Gerçekten. Ama mecburdum. Bunu benden o adam istemişti. Herşeyi o ayarlamıştı.
- Kim,diye sordum sakince.
- Üvey babam. Bana bunları o yaptırdı. Beni tehdit etti. Okay'ı kendi öz oğlunu öldürmekle tehdit etti beni. Okay' ı kendi pis işlerine yanaştıramayınca beni ileri sürdü. Bizim kardeş olduğumuzu bilmediğindan Siyah ve Kutsi inandı. Ama ben kahroldum. Abim gibi sevdiğim adam bir daha benimle konuşmayacak. Hala da öyle. Sonra Siyah'ın babaannesi kandırıldığını anladı. Deli kadın hala o aileyi yıkabileceğini sanıyordu. Ama Siyah ailesini bana tercih etti. Bu beni memnun etse de babamı etmedi. Kutsi'nin sayesinde kaçtım ama Siyah'ı istemeden de olsa çok büyük bir enkaz altında bıraktım.
     Kısa sürede kaynaştığım Asya' ya başta ne kadar kızsam da şimdi anlıyordum. Bir suçu yoktu ve hayır, yalan söylemiyordu.
- Okay anlayacaktır. Önce Seda ile konuşmalıyız. Seni pek sevmiyor ama gerçek seni gördüğünde sana bayılacak. Kendin ol yeter.
     O arada oynatma listesinde müzik değişti:
Kendin ol yeter
Aşk seni bulunca...

SİYAH YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin