SİYAH YILDIZ

11. Bölüm: Bıkılmazınım

Beni öptü. Siyah öptü. Siyah beni öptü!! Rüya mı gördüm. Yok daha neler.
Aynadan bana sırıtan Kutsi ve yüzüme bakamayan Asya mükemmel bir ikili. Çifte bela.
- Bebek değilim ben,diye bana bakan Siyah'a önüne dön sinyalini sonunda verdim. Beynim çalışmayı reddederken kalbim duralı çok olmuştu.
- Ciddiden Yıldız. Bebek olmadığına eminim, diye mırıldanan Kutsi başını koltukların arasında uzatarak beni süzmeye başlayınca Siyah, Kutsi'nin yüzünü benden uzaklaştırmak için harekete geçti.
Bugün kullanılma hissini içimden atamıyor olmam Kutsi 'nin suçu değilken ağzını burnu ile yer değiştirmek istediğim naçizane insan Kutsi idi. Ve bazen sadece dürüst davranmalısın:
- Ağzınla burnunun yerini değiştirmek istiyorum Kutsi.
Kutsi'nin şaşırdığı kesindi ama Siyah'ın şaşkınlıktan öfkeye dönen duyguları daha yoğundu sanki.
- Sen?? Dayak mı istiyosun Yıldız? Fantazilerini benim üzerimde denersin ne gerek var Kutsi'ye?
Beni kullanmaya devam ederken, onu bu mükemmel rol yeteneğinden dolayı kutlamayı aklımın bir köşesine not ettim.
- Bıktım artık sizden, diye mırıldanarak cama döndüm. Siyah sertçe nefes alıp veriyor, rolünü güzel oynuyordu.
- Kutsi hepsi senin suçun var ya, diye Kutsi'ye söven Siyah, sakinleştiğine kanaat getirince bana hitaben konuştu:
- Yıldız, kızım. Kutsi'den istediğin kadar bık. Valla umrumda değil. Ama benden bıkamazsın lan sen. Ben bıkılmazınım senin.
- o unutulmazınım falan olmayacak mıydı sanki, diye onu düzeltmek için hamle yaparken başımı ona çevirdim. O ise direksiyonu sabit tutarak yanağımdan öperek:
- İşte benim bebeğim, diye bağırdı.
- O kesinlikle bebek değil, diyen Kutsi'ye Siyah Gebertirim lan seni!! bakışı attı.
- Oğlum sevgilime yavşamayı kes, diyen Siyah'a gözlerim kocaman olmuş halde baktım.
- O benim çakma sefgılımdı bi kere. Onu benden çaldın, diyen Kutsi'ye aynadan Yeme beni. bakışımı attıktan sonra Asya'nın çığlığıyla hepimiz durduk. Bildiğiniz durduk. Eve gelmiştik zaten. Araba da durdu.
- Neler dönüyor burda!!
Siyah cevaplamam için bana dönünce ön koltuktan arkaya sarktım.
- Olay şu ki sen o yerde pek rahat gözükmüyordun. Uğramışken seni de kurtaralım dedik.
Asya'nın kaşları sanki dediğim çok mantıklıymış gibi havaya kalkınca benim kaşlarım çatıldı.
- Anladım, diye mırıldandı.
O an neler oluyor diye sorduğunda kastettiğinin onu kurtarmamız olmadığı ama ben öyle cevap verince açıkça sormaya yüzünün olmadığını anladım.
- Acıktım. Yıldız bana yemek yap, diye başını omzuma koyan Siyah'a yapmacık bir gülümseme sundum.
- Oluuuuurrr.
Asya ve Kutsi arabadan inince de Siyah'ı ittiğim gibi sertçe mırıldandım:
- Zehirlendiğinden emin olacağım.
Arabanın içinden çıkıp hızla eve ilerlerken Siyah kolunu omzuma attı ve beni bu sevgili rolünün nereden çıktığını merak ederken bıraktı.
Siyah'la içeri girince Asya ve Kutsi'nin salondaki koltuklara yayıldıklarını gördüm.
- Sare teyze hala izinde mi, diye sordum Siyah'a. Ama bana mutfaktan çıkan bir kepçe cevap verdi. Bana doğru hızla ilerleyen kepçeyi son anda yakalayan Siyah'a minnettar bir bakış atıp mutfak kapısıdan endişe ve öfkeyle bize bakan Sare teyzeye döndük.
- Nerdesiniz len siz sıpalar?
Biz ise gülümsedik ve Kutsi hemen bir hikaye uydurdu. O kadar mantıklıydı ki ben bile inandım.
Olay şuydu: Ders çalışmak için toplanmışız ve uyuya kalmışız. Hergün sırayla birinin evinde toplanıyormuşuz ve bugün sıra Siyah'taymış.
Sare teyze elinde sopayla bizi odalarımıza kovalarken ben son anda Siyah' ı kendi odama çektim. Bize bakmak için duran Asya'yı ise Kutsi bileğinden tutup Siyah'ın odasına soktu. Ben odanın kapısını kilitleyim anahtarı arka cebime atınca Siyah bir kaşı havada bana baktı.
Bense ellerimi Siyah'ın boynuna dolayarak mırıldandım:
- Ee sevgilim. Biz hangi ara çıkmaya başladık?