7. BÖLÜM - KORKULAR VE GERÇEKLER

3.6K 486 272
                                    

ve uzun zaman sonra, uzun, tutkulu ve güzel bir bölüm sizlerle :) yansın o zaman buralar :)


Korkum sen değilsin işte, sensizlik; anla be adam artık! Ben ‘beni sevmekten vazgeçmenden korkuyorum’, seninle bir ömür geçirmem benim rüyam, öteki kabusum; o yüzden uyumaktan da korkuyorum... Uyanık tut beni, ne rüyalarına ne kabuslarına uyutma!

-*-

Pelin donmuş kalmış adama bakıyordu, tüm bedeni yanıyordu şuanda. O ve onlar mutluluğa kolay kolay alışan insanlar değillerdi ve Pelin hayatında bu kadar çok mutlu olduğu bir anı hatırlamıyordu. Dilsizdi şuan, konuşamıyordu. Sağırdı, etraftaki ‘evet de’ , ‘Hadi Pelo’ , ‘Hocam evet cevabını bekliyoruz’ diyenleri duymuyordu. Kördü, adamdan başka her şeyi gözü görmüyordu.
Tuğra gitarını bıraktı ve ayağa kalkarak Pelin’in karşısına geçti. “Ben ne seni, ne beni ertelemek istemiyorum. Bizi saklamak hiç istemiyorum.” Üst dudağını ısırdı, “Ben seninle mutlu olacağım anları boş zamanlarına sığdırmak istemiyorum.” Kızın elini tuttu, “Ve Pelin, sevgilim senden bir cevap bekliyorum.”


Bütün kızlar birbirlerine şaşkınlıkla bakıyordu. “Ay bunlar sevgili mi?” diye hayretle sordu Elif.
Ateş de “Herkes sen mi?” diye homurdandı. “Milletin safı belli.”
Elif arkasında olan adamın karnına dirseğini geçirdi, “Bana bak delikli süzgeç, öldürürüm seni ha!”
“Yaparsın. Sen anca onu yaparsın zaten, çünkü eli maşalı, cadının tekisin.”

Bunu duyan Alev ayıplar gibi baktı abisine, “Elif öyle demek istemedi abiciğim, sende yangına körükle gitme ama aaa...” dedi uyarır gibi. “Değil mi Elif, sen aşktan, tutkudan öldürürüm seni demek istedin. Şu ara kelimeleri kullanalım da bir yanlışlık olmasın.”
Elif başını sağa sola salladı, “Abisi manyak, bu onun bir üst modeli mübarek!”
Nilüfer ise mutluydu, arkadaşı adına çok ama çok mutluydu. Demek gizliyorlardı ve Nilüfer emindi ki onun yüzündendi bu gizlilik. Arkadaşına güç vermek ister gibi, “Hadi Pelo, cevap versene,” dedi.

Pelin rüyadan uyanmış gibi sarsılarak başını salladı ve birden gülümsedi. O gülümseyince Tuğra da rahat bir nefes verdi. “Evet! Tüm kalbimle evet!” diye bağırınca Tuğra kızı kollarına alıp sardı.
“Seni çok seviyorum Pelin, seni çok ama çok seviyorum.”
“Bende seni çok seviyorum Tuğra.”
Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Tuğra cebinden hemen yüzüğü alıp kutusundan çıkararak kızın parmağına taktı. “Artık benim nişanlımsın.”

Pelin kıkırdadı, “Delisin sen.”
Adam onu yeniden sardı, “Aşkından delirdiğimi inkar etmiyorum ki.”
Herkes “Uuu...” diyerek ıslık çalınca Pelin kıpkırmızı olmuştu.

***

Akşam Ateş, Elif, Ege, Nilüfer, Efe ve Alev terasta Tuğra ile Pelin’e sürpriz küçük bir kutlama için hazırlık yapıyorlardı. Ateş süslemeleri yaparken üzgün bir ifade ile arada Elif’e bakıyordu. En sonunda dayanamadı ve kızın yanına gitti, “Bu bizim nişan kutlamamızda olabilirdi. Hala da geç değil Elif-”
“Ateş lütfen!”
“Elif acı çektiğimi gerçekten görmüyor musun, görmezlikten mi geliyorsun? Ben anlamıyorum. En azından sebebini artık konuşsan benimle-”

Elif bir şey demeden adamdan uzaklaştı ve koşarak lavaboya girip kapıyı ardından kapatarak elini ağzına koydu. Hıçkırıkları duyulmasın diye, ağladığı bilinmesin diye sıkıyordu kendini. Sonra biraz sakinleşince cebinden telefonu çıkarıp, son gelen mesajı açıp yeniden okudu.

+905...: “Bana para lazım. Şu sevgilinle yeniden birlikteymişsin. Söyle ona, başlık parası istiyorum. Sende gözünde eminim epey edersin. Güzel bir meblağ verir. Çekte kabulüm. Fark etmez. Bir de İstanbul’da güzel bir daire ve araba da istiyorum.”
E: “Allah’ında belanı da iste, hayvan herif! Ayrıca benim sevgilim falan yok! Rahat bırak beni pislik herif, rahat bırak!”
Telefonundan mesajı silip yere çöktü ve ağlamaya devam etti.

AŞK'4.SANİYE * İ.G.A.S. II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin