4. BÖLÜM - NOTALARIN MASALI

3.9K 542 263
                                    

VE GÜZEL HAFTAYA, EĞLENCELİ BAŞLAYALIM İSTEDİM :) hepinize mutlu haftalar :)

-*-
Sen... Rüyalarımın prensesiyken, kabuslarımın baş kahramanı olmana gerek var mıydı? Yanlış anlama, bittiğine üzülmüyorum artık, yaşandı diye seviniyorum. Kısa da olsa, sonu mutsuz da bitse seni her şeyinle yaşamak mucize gibi bir şeydi. Ben seni görür görmez aşık oldum. Aşık olmak saniyelerimi alsa da, seni unutmak neden yıllarıma mal oluyor, işte bunu anlamıyorum...

Sabahın ilk ışıklarında Alev ile Nilüfer kocalarını da alıp gitmişler, Ateş de kadının çıkmayacağını anlayıp, arabaya binmişti. Bir süre başı direksiyonu tutarak bekledi, düşündü, hayal etti. Bitmeseydi, şimdi hala beraber olsalardı... “Aptal olma Ateş, yeter. Bitti işte, bitirdi...” diye mırıldandı. Tam arabayı çalıştırdığı an yolcu tarafının kapısı açıldı ve Elif bindi.

Ateş’in o an söylediği tüm cümleler artık boştu, Ateş o an varlığına anlam katacak her şeyin bu kız olduğunu anlamıştı. Ateş yıllarca, onsuz geçen her günde ölü olduğunu ve şuan yeniden doğduğunu anlamıştı.
Ona yutkunarak baktı. İnanamıyormuş gibiydi. Hatta hayal olmasından korkuyor gibi... “Elif’im...” dediği an rüyadan uyanmış gibi irkildi ve alnını kaşıyarak, “Yani Elif? E-evet Elif?” diye düzeltti hitabını.
“İleride bir yer var, orada konuşabilir miyiz?”

Ateş bir tek başını aşağı yukarı salladı ve gaza bastı. Konuşmak istiyordu, ama ağzından çıkacak kelimelerden ödü kopuyordu. Çünkü konuşsa ya yalvaracaktı ya da kalp kırıp bitirecekti. O yüzden sustu, kelimeler boğazına dizilse de sustu.
İki dakika gitmemişlerdi ki Elif yandaki harabe evi gösterdi, “Burada durur musun?”
Ateş dediği yerde durup, yana baktı, “Bir kafeye gitseydik. Kahvaltı falan yapa-”

Elif onun sözünü kesti, “Sadece konuşmak istiyorum. Seninle sosyal eylem yapma peşinde değilim.” Kapıyı açıp arabadan indi ve karşısındaki evin tozlu merdivenlerine oturdu.
Ateş bir süre durdu, sonra arabadan o da inerken kendi kendine homurdanıyordu, “Arkadaş sanki ben terk etmişim, ihanet etmişim, yalanlar söylemişim... Tribe bak! Anasını satayım böyle işin!”

Homurdanması bittiğinde gelip kızın yanına oturdu. İkisi de karşılarındaki yola bakıyor, konuşmuyorlardı. Ama Ateş’in susmaya niyeti yoktu.
“Biliyor musun seni benden uzaklaştıran şeyi deli gibi merak ediyorum. Şimdi ise sanki seni terk eden benmişim gibi beni kıçına bile takmayışın, dahası suçluymuşum gibi davranışın gerçekten çok sinir bozucu.” Kıza baktı, “Yıllarca hep gidişini düşündüm, ama ben bir sebep bulamadım Elif. Yani seni sevmekten başka hiçbir şey yapmayan bir adamın suçu ne olabilir diye düşünmekten kafayı yedim ben. Allah aşkına söyle ne yaptım sana da beni terk ettin? Dahası herkese seni terk ettiğimi söyledin?”

Elif acı ile gülümsedi, “Evet bir tek sevdin. Başka hiçbir şey yapmadın. Çok güzel sevdin, kusursuzdun, dahası...” adama baktı, “Tertemizdin. Aşkın, kalbin, hayatın, gülüşün...”
Ateş bu cevapla çıldırmış gibi bağırdı, “Lan neden gittin o zaman? Neden benim de kendinin de bu aşkın da içine ettin?”
Elif sessiz kaldı. Bir süre hiçbir şey demeden öylece karşıya bakarken, Ateş de ona bakıyordu. Hala yanında olduğuna inanamıyordu. Sonra inanamayacağı bir şey daha oldu ve kızdan hiç beklemediği bir soru geldi.
"Kaç kişi oldu hayatında benden sonra?"

Genç adam kafayı yiyecekti, dudaklarını sinirle büzdü, "Bilmem. Oturup da o gecelerimi saymadım Elif hanım!" dedi çıkışarak.
Elif birden adama döndü, "O kadar yani?"
"Ne kadar olmasını isterdin Elif ve gerçekten konumuz bu mu?" diye bağırdı. "Beni siktiğimin bir sabahı yatakta bırakıp giderken sana ne kadar bağlı ya da sadık kalmamı isterdin?" kalbini işaret etti, "Şuradan beni atarken," sonra başına işaret parmağı ile vurdu, "Buradan beni silerken ne yapmamı beklerdin?"
Elif başını sağa sola salladı, "Hiç... Hiçbir beklentim yok. Haklısın," dedi gözyaşları içinde.

AŞK'4.SANİYE * İ.G.A.S. II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin