ep 0.7

345 35 14
                                    

bölüm atlamadığınızdan emin olun lütfen♡

"Yeosang'ın da seninle gelmesi güzel olur. Sosyalleşir."

"Fakat baba-"

"Jongho, lütfen. Yalnız gitmene izin vermeyeceğimi biliyorsun."

"Ahh, biliyorum." Jongho sıkıntıyla nefesini verip suratını düşürdü. Bu akşam arkadaşlarından birisi parti veriyordu. Ve bu partiye katılmasının tek şartı sevgili asosyal kardeşinin onunla birlikte gelmesiydi. Babasının yanından ayrılıp koridorun sonundaki odaya doğru ilerlerdi. Bu oda diğer odalara göre fazlasıyla küçüktü. Kendisinin odası genişti ve ışık alıyordu. Rahat bir havası da vardı. Kendini şanslı hissetti; biraz da bencil. Yine de bu odayı seçen o olmuştu. Umursamamaya çalışarak kapıyı çaldı. İçeriden sakin bir sesle olumlu cevap gelmişti. Kapıyı aralayıp başını içeri soktu. Tam da düşündüğü gibiydi. Yatak, dolap ve çalışma masası odayı iyice daraltmış, boğuk bir hava vermişti. Sinirlendiğinde nerede koşuşturuyordu bu çocuk?

"Akşamki partiye benimle gel."

"Ne? Üzgünüm, ödevlerim var."

"Ödevlerin ne kadar umrumda Yeosang? Sana bir şey dedim."

"Emrivaki ile mi yapıyorsun her işini?"

"O partiye gitmem gerekiyor ve gitmem için senin de benimle gelmen lâzım. Lafı uzatma. Saat 7'de çıkarız." Jongho sinirle kapıyı çarpıp çıktı. Bu çocuk ne zamandan beri kendisini tersler olmuştu? Başını sallayarak odasına gitti. Dolabına bakınıp ne giyeceğine karar verdi. Koyu mavi bir tişört ve siyah bir kot. Üzerini giyindikten sonra saçlarını düzeltti, biraz da şekil verdi. Birkaç takıdan sonra hazırdı. Harika! Yeosang'ın hazırlanması umarım uzun sürmez diye düşündü kendi kendine. Kolundaki saate baktı. Yarım saatten az bir süre kalmıştı saatin 7 olmasına. Odasından çıkmak üzereyken kapısı çalındı. Yeosang, diye düşündü genç adam. İçeri gelmesini söyledi.

"Şey, ben hazırım." Jongho odasına giren gence döndü. Döndüğü gibi de öyle kaldı. Üzerine büyük gelen sarı bir sweat giyinmişti. Altına da mavi kot şort. Bu hâli ile oldukça sevimli görünüyordu. Uzamış saçları alnını ve ensesini kaplıyordu. Pek dikkat etmemişti fakat şu an fark ediyordu; kardeşi ne zaman saçlarının rengini açtırmıştı? Beyaza çalan sarı saçlar. Gözleri Yeosang'ın kulağındaki küpede ve boynundaki kolyede gezindi. Ardından yüzüne kaydı. Makyaj mı yapmıştı o? Gözlerinin kenarındaki ufak parıltılar da neyin nesiydi? Ve daha da pembeleşen dudaklar!

Jongho nefesini tazeledi. Gitme kararından vazgeçmek üzereydi. Sanki karşısındaki kişi Yeosang değildi. Bambaşka biriydi. Dudaklarını birbirine bastırıp söyleyecek bir şeyler düşündü. Kendisine merakla bakan genci gözardı edebilir miydi ki?

"G-gidelim." Kekelemiş miydi?

Yeosang'ı hayal ettiniz mi =)

Yeosang'ı hayal ettiniz mi =)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
so please. jongsang ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin