ep 1.5

226 23 6
                                    

"Neden sürekli seni düşünüyorum?"

Bu sözler Yeosang'ın kafası içerisinde milyonlarca kez yankılandı. Neden sürekli seni düşünüyorum? Sürekli. Düşünüyorum. Seni. Sürekli...

"J-Jongho..."

"Sadece anlamıyorum. Kafamı meşgul etmek için bir çok şey denedim. Ama başaramıyorum. Her ne yaparsam yapayım aklımdasın." Yeosang sessiz kalmaya devam etti. Jongho da bir süre konuşmadı. Sarı saçlı çocuğun duyduğu tek ses kendi kalp atışlarıydı. Bir an arkasındaki kişi de bu sesi duyacak diye korktu. En sonunda biraz cesaretle elini diğer çocuğun eli üzerine koydu. Beklemek nereye kadar çözüm olacaktı?

"Ne yapmak istediğini anlamıyorum. Birilerini benden uzak tutmak istiyorsun, kimsenin seninle olan yakınlığımı öğrenmesini istemiyorsun." Yeosang'ın sözleri kendini daha fazla üzmesine sebep oluyordu. Şimdiye kadar milyonlarca kez düşünmüş olsa da bir kez bile sesli söyleyemediği bu laflar, neden bu kadar canını yakıyordu? "B-benden utanıyorsun..."

"Hayır. Senden utanmıyorum." Jongho'nun sesi, kolları arasındaki çocuğa karşın oldukça net ve kendinden emin çıkıyordu. Yeosang sessiz kaldı. Gözleri ıslanmış, hatta birkaç damla yastığını ıslatmıştı. Tekrar konuşmak istemiyordu. Bu sefer kendini tutamazdı. "Biliyorum, sana çok kötü davrandım. Zor zamanlar yaşattım. Bu yüzden lütfen, Yeosang, sana çektirdiğim acıların intikamını alma benden. Çünkü ben senin kadar güçlü değilim."

Sözleri üzerine kollarını daha da sıkılaştırmıştı genç adam. Yeosang ise tutmaya çalıştığı göz yaşlarını serbest bırakmıştı. Daha ağlamasına bile hakim olamayacak kadar güçsüzdü. Jongho'dan nasıl intikam alabilirdi?

"B-ben güçlü biri değilim." dedi ağlamaklı sesiyle.

"Kendinin farkında değilsin bile." Yeosang yavaşça ona döndü. Yüzleri oldukça yakındı. Anın verdiği heyecanla sarı saçlı çocuk başını hafifçe eğdi. Jongho ise biraz daha yaklaşıp Yeosang'ın sarı saçları arasına ufak bir öpücük kondurdu. Genç adam bunu hiç beklemiyordu. Sanki yaşadıkları bir rüyaydı. Birazdan annesinin seslenişi üzerine uyanacak ve okula gitmek için hazırlanacaktı. Neden hâla uyanmıyordu?

"Neden öptün beni?" dedi öylece. Düşünmeden konuşmuştu. Sesi biraz ağlamaklı, hafif mırıltılıydı. Jongho onun bu hâlini fazlasıyla sevmişti. Kolları arasında, nazikçe konuşan çocuk kalbini etkiliyordu. Ne oluyordu ona böyle?

"Bilmem, bir an öyle yapmak istedim." Yeosang başını kaldırdı.

"Pekii, şimdi aramızdaki her şey düzeldi mi?"

"Sadece biraz zaman ver bana. Her şeyin düzeldiğinden emin olacağım." Jongho yavaşça üvey kardeşinin alnını öptü.

Bir anda öpüştürsem mi yoksa aralarındaki sorunu mu çözsem diye çok düşündüm ve sonuç bu ^^

so please. jongsang ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin