24.BÖLÜM
Akşam hava kararınca eve ancak gelebilmiştim.Sözleşme,şirket tanıtımı,görevlerimin ve sorumluluklarımın tanımlanması vesaire vesaire vesaire... Bütün bunlar beni oldukça yormuştu.Birde Yamaç'a bu kadar yakın olup,onun bakışlarına maruz kalmak bulunduğum ortamdan dahada rahatsız etmişti.Onunla aynı odada nefes almak bile zor gelirken 4 yıl Yamaç'la çalışmak için imza attığıma hala inanamıyordum.Aklımı kaçırmış olmalıyım.Ne yaptım sahi?Şu anki durumumu ,başka birisine anlatıp acil olarak akıl almam gerekliydi ki,bana akıl verebilecek en doğru kişiyi adım gibi biliyordum.Elimdeki çantamdan telefonumu alıp Esma'yı aradım.
"Alo Esma.Sana ihtiacım var."
"Sana da merhaba Gül?İyiyim ben sen nasılsın?"dedi.Aklı sıra bana tavır yapıyordu.Nerdeyse 1 haftadır görüşmemiştik.
"Esmacığım bak özür dilerim seni arayamadım ama gerçekten şuanda sana acil ihtiyacım var.Lütfen yanıma gelirmisin?"
"Yarın gelsem.İnan şuanda gelemem.Birazdan Arda ile yemeğe gideceğiz."
Çaresiz bütün hevesim kırılmış bir ses tonuyla "Tamam.İyi eğlenceler."dedim ve telefonu kapattım.Sabahtan beri üzerimde olan eşofmanlarımdan kurtulup kendimi duşun altına attım.Gözlerimi kapatıp öylece sıcak suyun altında bir süre kaldıktan sonra,bir nebze de olsun rahatlamış hissediyordum.Yarın sabah şirkette işe başlayacaktım.Duştan çıktıktan sonra elbise dolabımın önünde durup yarın ne giyeceğimi düşünmeye başladım.Şirkette çalışanların hemen hepsi oldukca şık giyimliydiler,ben de en az onlar kadar iyi görünmeliydim.Bugün eşofmanlarımla toplantıya katıldığım düşünülürse bunu yapmam farz oldu yani.Kıyafetlerimin hemen hemen hepsi kot pantolonlardan ve taytlardan oluşuyordu.Yarışma için aldığım,yani Esma'nın bana zorla aldırttığı elbiseler hariç.Gözüm nedensizce onlara kaydı.Hımm.Şu sırtı hafif açık diz üstündeki kolsuz siyah elbise fena durmuyordu sanki."Evet bunu giymeliyim"deyip ayırdım.Şimdi gönül rahatlığıyla uyuyabilirdim.Üzerime şort takımlı kırmızı pijamalarımı giyip yatağa yatmamla kapının ısrarlı bir şekilde çalması bir oldu.Kimdi ki bu şimdi?Kesin Emine Teyze'dir.
Ardı arkasına kapıdaki kişiye sıraladığım küfürlerle birlikte ağır adımlarla kapıyı açmaya giderken ,kapı zili hala çalıyordu.Üstümdeki pijamaları çekiştirip,düzelttikten sonra kapıyı açtığımda Emine Teyze'yi gördüm.Doğru tahmin.
"Gül kızım.Seni rahatsız ettim ama kusuruma bakma.Dün seni göremeyince merak ettim.Bir göreyim istedim."dedi.
"Nöbetçiydim Emine Teyze.Ondan görememişsindir."
"Ben de öyle sanmıştım zaten ama Sabahat"O oğlanla kalmıştır kesin"dedi."
"Nee?Hangi oğlan?Yamaç'ı mı kastediyorsunuz?"dedim sinirle.
"Evet evet o yakışıklı çocukla.Sahi o nerde ?Gelmedi kaçgündür buraya?Maşallah pek güzel,boylu poslu.Bak demedi deme öyle bir oğlanı bir daha zor bulursun."deyince benim zaten gerilmiş durumdaki sinirlerim,iyice gerilmişti artık.Patladım patlayacaktım.
"Emine Teyze.Nöbetten çıktım,yorgunum.Gün boyu da uyumadım.Uykusuzluktan gerginim zaten.İstersen evine git de kalbini boşu boşuna kırmayım ha?Lütfen."deyince bana üzgün üzgün bakıp "iyi akşamlar o zaman. "deyip gitti.Üzüntüsü istediği bilgileri benim ağzımdan alamadığı içindi kesin.Ben de kapıyı kapatıp yatağıma doğru hızlı aımlarda gittim.Artık huzurlu bir şekilde uyuyabilirdim.Nede olsa meraklı komşu teyzeler kısmını da atlatmıştım.Şimdi Yastığıma sokula sokula uyumak en güzeliydi.Gözlerimi kapattığım anda kapı tekrardan çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞIK OLURSAN KAYBEDERSİN
Teen FictionTANITIM Bir yarışma düşünün...Tam 120 gün sürecek olan yarışmanın ödülü 10 milyon dolar.Yarışma şartlarıysa ıssız bir adada kalan yarışmacılarımızın 120 gün içinde birbirlerine aşık olmaması gerekiyor.Aşkını seçen parayı kaybediyor.Kendinize güven...