35.BÖLÜM

1.1K 76 0
                                    

  35.BÖLÜM

  *YAMAÇ*

   "Efendim Yasemin?"

   "Yamaç Bey,Gül Hanım sizle görüşmek istiyormuş.Ne söylememi istersiniz?"

   "Tamam Yasemin saat 20:00 şirkette olmasını söyle."

   "Ama Efendim o saatte şirket kapalı oluyor."dediğinde ona gülümsedim.

    "Biliyorum.Dediğim saati ve burada bekleyeceğimi söyle."

    "Tamam Efendim."dedi ve odadan çıktı.Yasemin'le çalışmaya alıştığımdan onuda peşimden İzmir'e sürüklemiştim.O da itiraz etmemiş kabul etmişti.Dürüst ve çalışkandı ve bana tahammül eden tek sekreterdi.

   1 ay boyunca Gül'ün bensiz geçirdiği 2 yılında neler yaptığını araştırıyordum.Soyadını değiştirmiş olması ondan neden haber alamayışımı açıklıyordu.Bunu ilk öğrendiğimde evlenmiş olmasından korkmuştum ama sonra üvey babasının soyadı olduğunu öğrendiğimde içime su serpildi.Onu Gül Yıldırım olarak arayışımın sonuçsuz kalması da hep bu yüzdendi galiba.Benden uzaklaştığında 3 ay Amerika'da kalmış sonrada ailesiyle birlikte İzmir'e yerleşmiş.İzmir'de bizim de şirketimizin olduğunu düşünürsek ve benim hemen hemen her ay abimi ve şirketi ziyaret ettiğimi de hesaba katarsak iki yıldır birbirimize aslında çok yakınmışız.Elimdeki Gül Server dosyasını birkez daha karıştırdım.Aslında her sayfasını ezberlemiştim ama onun resmine bakmak ve bensizken neler yaptığını defalarca okumak hoşuma gidiyordu,diğer yandanda benden kaçtığı için ona kızıyordum.Oysaki ben herşeyin üstesinden birlikte geleceğimizi biliyordum ve aşılmaz şeyler de değildi.O ve ben birlikte olsaydık bütün zorlukları aşabilirdik.Sonra tekrar dosyaya göz attım ve masamda duran ,bana doğumgünümde hediye ettiği çerçevedeki resmimize baktığımda gülümsedim.Bu resim, bir nebze de olsa onunla mutlu ve tutkulu anılarımızı hatırlatıyordu.O da bu iki yılda fazlasıyla işkolik olmuş ve tüm zamanını üvey babasıyla çalışmaya adamıştı.Benim Sarışınım ,bu sefer seni elimden kaçırmayacağım...

     Saatin 19:00 olmasıyla şirket kapanmaya başlamıştı.Sadece kapıdaki güvenlik görevlileri vardı.Onlara Gül'ün geleceğini ve içeri almalarını haber verip ofisimde beklemeye başladım.Yaklaşık 1 saat sonra güvenliğin haber vermesiyle Gül'ün şirkete giriş yaptığını öğrendiğimde içimi bir heyecan kaplamıştı.İşte dakikalar sonra Sarışınımı yeniden görebilecektim ve ikimizde bu görüşmenin fazlasıyla sert geçeceğini biliyorduk.

     Kapının tıklatılma sesiyle duruşumu dikleştirip "Geeel"dedim.Alelade söylenmiş soğuk bir sözcüktü,oysaki içimi kaplayan ateş bu soğukluğu saniyesinde ısıtmaya yeterdi de artardı,bundan adım gibi emindim.

     Kapı açıldığında karşımda dikilen tanıdık ama bir o kadarda soğuk gözleri görmek içimi sızlattı.Bu yanlıştı.Sarışınım bana böyle bakmamalıydı.Onun tutkulu ve aşık bakışlarını istiyordum.Onun teninin sıcaklığını istiyordum.Buna bir şekilde son vermeliydim.

    "Hoşgeldin"dedim.

    "Hoşbulduk diyemeyeceğim.Buraya neden geldiğimi eminim ki iyi biliyorsundur."dedi.Sesi mi titriyor.Buna sevinmeliyim galiba.Hala bana karşı birşeyler hissediyor olmalı.

    "Otursana"diye karşımdaki koltuğu gösterdiğimde koltuktaki yerini almıştı.Giydiği dizlerinin üstündeki döpiyesle bile oldukca seksi duruyordu.Ceketin altında bişey yokmuydu,yoksa ben mi öyle olmasını diliyordum.Bu kadın bana daha ilk dakikalardan  neler düşündürüyordu böyle?

AŞIK OLURSAN KAYBEDERSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin