14. BÖLÜM

1.6K 97 7
                                    

      14.BÖLÜM

      Aşk,bana fazlasıyla uzaktı.En azından aşkla aramızda yıllar kadar mesafe olmalıydı.Yamaç'a karşı duygularım aşk olamazdı yani.Kesinlikle aşık değildim.Bir hafta boyunca ona olabildiğince uzak davrandım.Zamanımın çoğunluğunu Melis'le geçirdim.Arada sırada Yalçın'ın da bize katılmasıyla yaptığımız uzun sohbetler kafamı Yamaç'tan uzaklaştırmama yardımcı oluyordu.Ne zaman yalnız kalsam Yamaç'ı düşünüyor,bana dokunuşlarıyla ,öpüşüyle hissettirdiklerini hissediyordum.Bu da beni korkutuyordu.Onun gibi kadınları tek gecelik olarak gören ukala bir adamın aşık olamayacağı gerçeği bile onu düşünmeme engel olamıyordu.

      Nerdeyse gece yarısından sonra girdiğim evde onu bulamamak beni üzmüştü.Kapıyı kapatıp,ılık bir duş aldıktan sonra ,üzerime ayıcık desenli gri pijamalarımı giyip yatağa uzandım.Kısa bir süre sonra kapının açılma sesleriyle hemen gözlerimi kapattım.Uyuyor numarası yapmak en iyisiydi.Yatağın hareketlenmesiyle ,Yamaç'ın benim yattığım tarafa oturduğunu hissediyordum.Sonra Yamaç kendi kendine konuşmaya başladı.

     "Neden sen çıktın karşıma?Neden bu yarışmaya katıldın sanki?Ama biliyor musun?Dışarda karşılaşsaydık da beni kendine çekerdin sen.Öyle bir çekimin varki Sarışın,kendimi senden ne kadar uzaklara götürsemde ,beni kendine çekmeyi başarıyorsun.İşin ilginç yanı bunu nasıl yapıyorsun bunu ben de bilmiyorum."dedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.Nefesinden alkol aldığı anlaşılıyordu.Söylediği sözleri alkolün tesiriyle söylediğini anlamıştım.Bir garip hissetmeme neden olan bu sözleri ayık kafayla söyleyemeyecek kadar ukalaydı çünkü.Gerçi bir yandan da iyiki söylemiyordu.Söylerse ondan  daha fazla nasıl kaçırırdım ki kendimi?

       Sabah olduğunda o uyanmadan yataktan kalkıp üzerime taytımı ve atletimi geçirip,yürüyüşe çıktım.Bu sabah rutinim haline gelmişti.Yalçın da bana katılıyor ,onunla uzun uzun yürüyorduk.Melis ve Esma bu hafta pes etmişler ve artık sabahın köründe benle yürüyemeyeceklerini dile getirmişlerdi.Tembel şeyler.Uykuya beni sattılar.Neyseki Yalçın var.

       Yaklaşık 1 saat yürüdükten sonra geri döndük ve azalttığımız tempomuzu sohbet ortamı haline getirdik.Yalçın çok duygusal biriydi.Onun terkedilmesine üzülmüştüm.Gerçekten de terkedilmeyi hakeden biri değildi.Yani en azından diğerleri gibi ukala ve odun değildi bu da bendeki yerini yüceltiyordu.

      "Yorulduysan oturalım"dedi.Yalçın.Geçen haftaki burktuğum bileğimi dün tekrar burktuğum için bugünkü yürüyüşte biraz sızlamıştı.

       "Yorulmadım ,az kaldı zaten ,de bileğim."dedim.Gülümseyip ,beni ne olduğumu anlayamadan kucağına alıp,evlere doğru taşımaya başladı.

       "Ne yapıyorsun Yalçın bırak lütfen.Yürürüm bırak beni."dedim.

       "Uslu dur Gül.Taşırım ben seni hafifsin zaten."dedi ve güldü.

       "Yaa,olmaz öyle.Gerçekten iyiyim ben."dedim.

       "Sus artık."dedi ve nerdeyse 15-20 adım kalmış olan evlerin ahşap yoluna girmiştik bile.

       "Ama Yalçın birileri görecek ve biz yarışmadayız,sonra aşık olduğumuzu filan sanacaklar."dedim.

       "Boşver güzelim.Herşey yarışma demek değil.İnsanlar neye inanmak istiyorlarsa ona inansınlar."deyip göz kırptı.Bu da ne demek ti şimdi?Yalçın!Yok  canım.Düşündüğüm şeyler doğru olamaz herhalde.Ben onu abi gibi seviyorum.O bana  kıpırtılar hissettirmiyorki.4 numara evin önüne geldiğimizde kapının açılmasıyla Yamaç'ın bizi görmesi bir olmuştu.Niye bu durumdan rahatsız oldum ki ben şimdi.

AŞIK OLURSAN KAYBEDERSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin