17.BÖLÜM

1.7K 92 7
                                    

 

     17.BÖLÜM

    *YAMAÇ*

    Gece boyunca Gül eve gelmemişti.Bu son yaptığım çok abartılı olmuştu bunu kabul ediyordum,fakat bunu ona yapmak zorundaydım.Onu kendimden soğutmak hatta nefret etmesini sağlamak zorundaydım.Onun ilk erkeği olmak beni dünyanın en mutlu adamı yapmıştı.Gül ilk bana sunmuştu kendini.Yüzündeki o tatlı utangaçlık ifadesinin oluşturduğu pembelikle ,gözlerindeki o aşık bakışlarla benim olmuştu.Sorun da buydu zaten.Ben ona layık değildim.Ben aşık olmazdım çünkü.O kendine körü körüne aşık olacak ve bir dediğini iki etmeyecek bir adama layıktı,bana değil.Bugüne kadar sayısız kadın tanımıştım,onlarla birlikte olmuştum.Gül'den çok daha güzel ve seksi kadınlardı hepsi.Ama neden, Gül tarif bile edemediğim  bu etkiyi bırakmıştı benim üzerimde?Neden onu her gördüğümde karnıma yumruk yemiş gibi oluyordum?Ona dokunmadan edemiyor,onu her gördüğüm yerde öpmek istiyordum.Halbuki defalarca öpmüştüm o dudakları,yinede hiç öpmemiş gibi dudaklarında alıyordum soluğumu.Onun dudaklarının tadına doyamıyordum.Bu duygularıma yeter artık deme vakti gelmişti.Gülü daha fazla yıpratmak istemiyordum.İşte tamda bu nedenden ötürü,benden uzaklaşmalı ve benden nefret etmeliydi.Eğer benden nefret etmesini sağlayamazsan asıl ondan kendimi uzaklaştıramayacak ve yarışmayı falan siktir edip Gül'ü alıp eve kapatacaktım.Sonrada ona doyana kadar onunla sevişecektim.Ne kadar doyabileceksem artık...

       Kalbimin atışını değiştiren kadını denize atmamın ardından 2 saat geçmişti ve hala eve geri dönmemişti.Şimdiye kadar çoktan gelmesi gerekiyordu.Bu fazlasıyla canımı sıkıyordu.Nerde ki bu kadın?Acaba o Yalçın'ın evine mi gitti yine?Adam kızın etrafında ciğer peşinde dolaşan kedi gibi dolaşıyordu resmen.Hayır kör şeytan diyor git gözüne yine bir yumruk daha patlat,az geldi yediği dayak...

      Sinirden saatime bakıp ve evde kendi kendime söylenerek geçirdiğim dakikalar sanki bana işkence eder gibiydi.Neden hala dönmedi?Tamam pes ediyorum.Gidip özür dileyeceğim ve onu sırtıma atıp getirmem bile gerekse bunu yapıp getireceğim.Yavaşça kapıyı açtım ve evden çıktım.Karanlıkta emin adımlarla ilerlediğimde, iskelede bir gölde gördüm.Yerde boylu boyunca yatan birisinin gölgesiydi sanki.Havanın sıcak olmasından dolayı arada sırada geceleri iskelede birileri oturur veya uzanırlardı ama hiç uyuyana rastlamamıştım.Daha bir yaklaştığımda kişinim hareketsiz olduğunu gördüm.Adımlarımı hızlandırdım ve yanına koştuğumda gördüğüm manzara karşısında şok oldum.Ağzımdan çıkan küfüre engel olamadan yerde ttreyerek yatan ve gözleri kapalı sayıklayan Gül'ü kucağıma alıp eve doğru hızlıca taşıdım.Hep benim suçum.Bir yandanda ona sesleniyor,uyandırmaya çalışıyordum."Gül uyan Gül!Uyan canım.Hadi aç o güzel gözlerini.Hadi bebeğim uyan!"

    Ama açmıyordu gözlerini.Vücudu buz gibiydi ve titremeye devam ediyordu.Sonra tek bir kelime çıktı dudaklarından,belli belirsizdi."Yamaaaç"

    "Evet güzelim burdayım.Aç gözlerini,Hadi Sarışınım aç gözlerini."dedim ama tekrar uyuyordu ve vücudunun ısısında hiçbir artış yoktu.Buz gibiydi.Hemen eve girip onu doğruca banyoya götürdüm.Banyoda duşa kabinin yanında birde küvet vardı.Küvetin içine bırakıp ılık suyu açtım ve onun ısınması için küveti doldurmaya başladım.Su doldukca dudakları o en sevdiğim pembe rengine gelmeye başlamıştı.Bilinci hala tam yerinde değildi.Tam doktoru arayacakken uyanmıştı artık.Gözleri şişmişti.Belliki onu üzmeyi fazlasıyla başarmıştım.Bu başarımdan pekte memnun olduğum söylenemezdi.Ona kaç gündür kötü davranmam ve onu biryerlerde ağlarken görmem kalbimi en derinlerinde tarifsiz acılara sebep olmuştu zaten.Bir de bu akşam ona yaptığım son  şey kendimi pislikmişim gibi hissettirmişti.Niye onun gözyaşları benim içime doğru akıyordu?Neden onun ağlamasına kıyamıyor ve o üzülünce kendimi kötü hissediriyordum?Yoksa sarışına gerçekten aşık mı oluyordum?Üstelik tekbir gecede?Bu olabilir miydi yani?Normalde zaten bütün kadınlar bana tek gecelik demekti ve onlardan bir anda soğurdum.Oysa bu kadına doyamıyordum, tek bir gece yeterli gelmemişti.Hatta yeterli kelimesinin yanından bile geçmemişti.Şimdi ise bir nefes uzağımda benim yüzümden bu haldeyken çok mutsuzdum ve de kendime oldukca kızgın.

AŞIK OLURSAN KAYBEDERSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin