Saklanan Şeyler-19

211 6 0
                                    

Anahtarımla eve girdiğimde Ceren uyanmıştı.

"Kızım neredesin sen?! Meraktan öldüm. Telefonuna da ulaşılamıyor. İki dakika daha gelmesen kalp krizinden gidecektim gencecik yaşımda."

"Sakin ol. En fazla ne olmuş olabilir ki burada. Eeeen fazla denizde boğulmuşumdur."

"Ay sus be!"

"Hazır mısın? Kahvaltıya gidelim. Açım ben."

"Bekle. Konuyu hemen değiştirme! Sen sabahın köründe denize mi girdin? Hayırdır?"

"Evet, ne olmuş giremez miyim?"

"Yoo öylesine sordum. Neyse hadi hazırlan da kahvaltıya gidelim."

İkimiz de hazırlandık ve kahvaltıya doğru gidiyorduk ki benim telefonum çalmaya başladı.

-Efendim Cengiz?

-(...)

-Kahvaltıya gidiyoruz.

-(...)

-Tamam geliriz.

-(...)

-Tamam, tamam hadi görüşürüz.

"Ne olmuş?" dedi Ceren merakla.

"Kahvaltıya gitmişler de ön bahçeden masa tutmuşlar oraya gelin diyorlar."

"Tamam, gidelim." dedi Ceren.

Restorana gelene kadar ortam sessizdi. Sonra Çağlar'ın sesini duydum.

"Eda! Buraya gelin buradayız."

"Geldik." dedim.

Onların yanlarına gittiğimizde yemeklerini almamışlardı.

"Siz ne zaman geldiniz?" diye sordu Ceren.

"Beş dakika oldu."

"İyi tamam o zaman hadi yemekleri alalım." dedi Ceren ve yemek almaya gittik.

Self-servis olduğu için herkes kendininkini alıyordu.

Ben de sıraya girdim ve beklemeye başladım. Sakin sakin beklerken arkamdan bir ses geldi. Çağlar'ın sesi.

''Ooo birileri en sevdiği yemeği mi bekliyormuş.'' dedi.

''Benim en sevdiğim yemeği sen nereden biliyorsun?''

''Bilirim ben.'' dedi ve ekledi,

''Ayrıca sevgilimin en sevdiği yemeği bilmeyeceğim de kiminkini bileceğim?''

''Şşt Çağlar sessiz ol! Daha kimseye söylemeyecektik hatırlarsan.''

''Aşk bile yasak.'' dedi alaycı bir şekilde.

''Bak şu Melis olayını atlatalım, herkese söyleriz ama birazcık daha sabret.'' dedim yine bir terapist edasıyla.

''Tamam, tamam.'' diye cevap verdi.

Yemeği yedikten sonra restorandan çıktık ve sahile doğru yürümeye başladık.

Tam o sırada benim telefonum çaldı. Arayan annemdi.

Ceren'e annemin aradığını söyledim ve onların yanından biraz uzaklaşıp telefonu açtım.

-Efendim anne?

-Edacığım nasılsın?

-İyiyim anne, sen?

-Ben de iyiyim ne yapılıyor bakalım? Buldun mu birini?

-Anne sevgili işlerine hiç girme lütfen.

-Eda uzatma! Buldun mu bulmadın mı?

-Bulamadım anne.

Kahve Damlaları| Çağlar SöyüncüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin