Eda'dan
Ceren'le keki yaptıktan sonra biraz soğuması için bekliyorduk. Bu sırada bahçeye oturmuştuk, sohbet ediyorduk. Tam o anda kapı çaldı. Normalde kapıya bakmazdım ama bir kargo bekliyordum ve çok heyecanlıydım o yüzden hemen kapıya koştum. Ceren de arkamdaydı. Kapıyı açmam ve kapatmam bir oldu. Karşımdaki kişiyi şu an eve alabilecek durumda değildim. Üstelik onun en sevdiği pastayı yapmışken!!
"Kimmiş?" dedi Ceren.
"Hiiç."
"Nasıl hiç Eda? Bir insan olması gerek. Gelen kim?!"
"Ooff Ceren." dedim ve ekledim.
"Çağlar gelmiş işte."
"Alsana içeri!" dedi sinirle karışık heyecanla.
"Of iyi tamam be." dedim ve kapıyı açtım.
Çağlar hâlâ karşımda dikiliyordu. Hiçbir mimik belli etmeden sadece ona bakıyordum.
"Ne oldu, niye geldin?" dedim ve konuşmasına fırsat vermeden ekledim.
"Özür dileyeceksen boşuna uğraşma."
"Beni bi' dinler misin?" dedi.
"Dinleyemem." dedim ve kapıyı kapatıyordum ki ayağını arasına koydu. Aslında bir yandan dinlemek istiyordum ama kalbim cidden çok kırılmıştı ve bir skandalı daha kaldıracak güçte değildim. Yine de güçlü kalmaya çalışarak kapıyı açtım ve " Tamam... anlat dinliyorum." dedim.
"Bebek Cihan'danmış, benim bu konuyla hiçbir alakam yok. Yani Melis sadece ikimizi ayırmak için böyle bir yalan söylemiş." dedi tek nefeste.
"Bi' dakika Cihan kim?!"
"Melis'in doktoru aynı zamanda sevgilisiymiş." dedi gözlerini devirerek.
"Yani şimdi o çocuk senden değil mi?" dedim içimde açan gökkuşaklarıyla.
"Hayır." dedi ve elindeki kağıdı bana verdi. "Bu da rapor."
Bir süre rapora baktıktan sonra "O zaman niye böyle bir yalan söylemiş ki?"
"Dedim ya bizi ayırmak için."
"Ooo çok başarılı bir girişim olmuş." dedim hafif sırıtarak.
Bir süre duraksadı ve "Sen tarçınlı kek mi yaptın?" dedi.
"Hayır... yani evet ama şöyle old-" derken beni dinlemeden içeri girdi. Arkasından da Cengiz girdi. Ben de kapıyı kapatıp yanlarına gittim. Mutfağa girdiğim an Çağlar ve Cengiz'i keklerini yerken buldum. Ceren'le birlikte onları ayakta dikilmiş izliyorduk. Bir süre sonra Ceren beni kolumdan çekip terasa getirdi.
"Nasılsın?" dedi fısıltıyla.
"İyiyim." dedim gülerek.
"Çağlar'a ne diyeceksin?"
"Hangi konuda?"
"Onunla sevgili olup olmama konusunda."
"Ceren... şimdi hazır değilim... belki daha sonra bir daha deneriz ama-"
"Eda şu an ciddi anlamda saçmaladığının farkında mısın?"
"Saçmalamıyorum! Sadece korkuyorum... aslında korkacak bir şey yok ama yine de hazır değilim."
"Bak... kendi ağzınla söylüyorsun! Korkacak bir şey yok." dedi ve elimi tutarak devam etti. "Her şey eskisinden daha güzel olacak inan bana." göz kırptı.
"Tamam." dedim ve ben de göz kırptım.
Çağlar ve Cengiz de iki dakika sonra yanımıza geldiler.
"Eda kek muhteşem olmuş. Eline sağlık." dedi Çağlar.
![](https://img.wattpad.com/cover/270493281-288-k334883.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Damlaları| Çağlar Söyüncü
RomanceEda ve Çağlar'ın tesadüfü... Kahve damlaları... Eda'nın en güzel semineri, Çağlar'ınsa içtiği en güzel kahve. Peki ya kaza? Kaza güzel olabilir mi? Evet... en güzel kaza. Ama sonu... o güzel mi? ~~ikinci kitaba "Kahve Damlaları 2" yazarak ulaşabilir...