-bölüm 11-

8.9K 427 145
                                    


Herkese merhaba:)  umarım bölümü beğenirsiniz..

Yazım yanlışlarım varsa şimdiden kusura bakmayın hızlı yazmaya çalıştım bu seferrr

Bir de yorum yaparsanız çok sevinirim aralarda yaptığınız yorumları okumayı çok seviyorum 🥳

Bölüm şarkısı- içimdeki duman -slow

***

Furkan içeriye girdiğinde Ecem'e  baktım.
Hadi uyan can parçam uyan da beni partilere götür istediğin elbiseleri giyeyim.
Hadi..

Furkan Ecem'i kucağına aldığında şok geçirir gibi kalakaldım.
Ateş hızlıca kolumdan kavradı ve yere düşmemi engelledi.
Ambulansın siren sesi geldiğinde Furkan Ecem'i aşağıya doğru indirdi.
Yürüyecek gücüm kalmadığında Ateş'in omzuna kollarımı atmıştım.

Asansöre bindiğimizde donuk bir biçimde Ateş'e baktım.
"Ecem iyileşecek."
Gözüm acıyordu ağladıkça gözüm acıyordu.
Onu hızlıca ittiğimde benden uzaklaşmıştı.
"Yalan söylüyorsun!"
Bağırdığımda bana sarılmak istemişti.
Geriye çekilerek engel oldum.

Asansör aşağıya inmeye devam ederken Ateş pür dikkat bana bakıyordu.
Saniyeler içinde asansör durmuştu .
Ecem'i kontrol ettiklerini gördüğümde oraya doğru koştum ve furkanın yanında duraksadım.

Ağlıyordu.
Mahvolmuştu.

Kadın hemşire Ecem'i kontrol etmeye devam ederken diğer adam serum takıyordu.
Ecem'in kalp atışlarını izlemek için cihaza bağladıklarında gözlerim bir saniye bile ondan ayrılmamıştı.

Ateş yanıma geldiğinde benimle beraber Ecem'e baktı.
Kadın hemşire ayağa kalkıp arkaya doğru ilerlemişti.
Diğer adamlar kafalarını başka taraflara çevirirken hızlıca Ecem'in yanına koşmak istedim.

Ateş beni tuttuğunda gücüm yettiği kadar bağırdım.
Sesim sokakta yankılanmıştı.
Çevredeki herkes bizi izliyordu.
Nefesim kesiliyordu.

Hemşire Ecem'in yanına tekrar geldi ve nabzına baktı.
"Hızlı olun!"
Yağmur aniden bastırdığında Ecem'in üstü ıslanmıştı.
Onu hızlıca ambulansa aldıklarında Ateş beni kaldırdı.
"Efil lütfen biraz dayan."

Ellerimi sıktım ve gökyüzüne baktım.
Yağmur bizi ıslatmaya başladığında Ateş ve Furkan kollarımdan tutup beni arabaya doğru yürüttüler.

Furkan derince nefes aldıktan sonra arkaya yanıma oturdu.
Ateş ambulansı takip ederken ambulans son sürat gidiyordu.
Kollarım ve vücudum sızlarken Furkan'ın yüzüne baktım.

Yıkılsa bile belli etmiyordu.
Ateş aynadan bize baktığında Furkan öne eğildi.
"Ateş hızlı sür kurban olayım!"
Ateş biraz daha hızlandığında gözlerimden akan yaşları silmeye çalıştım. Ama titreyen ellerim buna izin vermedi.

Hiçbirimiz konuşmuyorduk.
Susuyorduk.

Kafamı koltuğa yaslayıp nefesimi tuttum.
Ecem ile yaptığımız şeyler aklıma geldiğinde ağlamam daha da şiddetleniyordu.

Ecem'le aramızda bir cam vardı.
Senelerdir bu cam defalarca çatlamıştı.

Üzülmekten , sinirlenmekten, korkmaktan, ağlamaktan..

Babam yüzünden yüzlerce kez çatlamıştı.
Ecem bu çatlakları bantlarken beni onu izliyordum.

Bu sefer  babam o camı kırmıştı.
Paramparça olmuştu o cam.

KARA +18(YENİDEN YAZILIYOR!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin