BÖLÜM 9:ORUÇ

422 32 4
                                    

Arkadaşlar bölüm kısa oldu. Sınavlar yüzünden pek vakit ayıramadık. Yeni bölüm istediğiniz için yarın 'MATEMATİK' gibi zorlu bir sınavım olmasına rağmen kısa da olsa yazmak istedim. İnşallah bir sonraki bölüm daha uzun olacak. İyi okumalar :) :)

Zaara'dan (Birkaç dakika önce )

Beni çok şaşırtmıştı. Bana küçük bir çocuk gibi dinim hakkında sorular soruyordu. Her ne kadar oruç olduğum için kendimi halsiz hissetsemde onun soruların zar zor da olsa cevaplıyordum. Son sorduğu soruyu cevapladıkran sonra gözlerim benden habersiz kapandı. Sonra kulağıma endişeli bir ses geldi "Zaara!"diyordu. Gözlerimi açıp "İyiyim " demek istesemde bunu başaramıyordum.

Gözlerimi aralamaya çalışırken kulağıma ezan sesi geldi .Kalkıp suyu içmek istesemde buna halim yoktu. Kaldı ki gözlerimi bile açamıyordum.

"Bu akşam ezanı mı ? " dedi. Kendimi toparlayıp , gözlerimi araladım ve çok kısık bir sesle "E-evet " diyebildim. O an endişeli yüzü biraz geçmiş gibiydi. Elindeki bardağı bana doğru uzattı ve dudaklarımın orda bardağı tuttu. Ben bunun yanlış olup olmadığını düşünürken , bana " İç " der gibi bir bakış attı -en azından ben bunu anladım -. Bu halde o bardağı elimde tutamıyacağım için dudaklarımı araladım ve suyu içtim .

"Daha iyi misin ? " dedi bana bakarak. Biraz boğazımı temizledikten sonra "Evet, iyiyim. Teşekkürler. Ben artık gitsem iyi olacak. Yani gidebilir miyim ? " bana bakıp küçük bir tebessüm etti . Şaşırdım . O . Bana. Tebessüm. Etti.

Sonra hayal gördüğümü düşündüm orucun verdiği etkiyle. Yavaşça oturduğum yerden kalktım . Kendimi iyi hissediyordum ta ki iki adım atana kadar . Adım atmaya başlayınca başım dönmeye başladı ve olduğum yerde kalakaldım.

"Zaara !" diyerek hemen yanıma gelip , kolumdan tuttu. Ondan kolumu kurtarmayı istesemde sanırım şu an onun desteği olmadan yürüyemeyecektim."Hadi gel bir yere gidelim , karnını doyur. Açlıktan kan şekerin düşmüştür . Ayrıca ben bugün sana .... " dedi . Ama cümlesini tamamlamadı. Ben hayır anlamında başımı sallayıp "Eve gitmeliyim . Annem , Aayat endişelenmiştir."dedim. "Peki , o zaman seni evine bırakacağım . " dedi.

"Ge..." dediğim anda sözümü kesti "İtiraz istemiyorum.Bu bir emir ve sen benim kölemsin ." dedi. Artık itiraz etme şansım yoktu. Başımı salladım ve beni yürütmeye başladı . Arabaya bindikten 15 dakika sonra eve gelmiştik. Arabayı çok hızlı sürmüştü. Arabadan inip , kapımı açtı ve yine onun yönlendirmesiyle evin kapısına geldik. Kendimi şu an oldukça kötü hissediyordum. Kapıyı çaldı , 2 dakika sürmeden kapıyı endişeyle Aayat açtı .

Beni görünce "A-abla " dedi titreyen sesiyle ona 'iyiyim' dermiş gibi kafamı salladım. Aayat inanmamış gibi bana baksada ona iyi olduğumu göstermek istercesine eve girdim ve patronuma dönüp "Teşekkür ederim ." dedim ve arkama dönüp mutfağa ilerledim. Annem endişeyle "Nerdeydin çok merak ettim. Otur orucunu aç birseyler ye iyi görünmüyorsun sonra hesaplaşıcaz" olumlu anlamada kafamı sallayıp masaya oturdum. Bir kaç lokma yedikten sonra kendimi daha iyi hissettim. Doydugumu anlayınca masadan kalkıp akşam namazını kıldım. Kendimi yorgun olduğumu hissettiğim için yatsı namazına kadar uzanmak için yatağıma uzandım.

---
Arjit

Aayat'a "İyi akşamlar." diyip arabama ilerledim. Kontağı çalıştırdığım anda telefonum çalmaya başladı.
"Ne var ? "
"Arjit abi. Sen nerdesin ? İyi misin ? Çok önemli bir işin olmadıkça yemeğe geç kalmazdın. "
Derin bir nefes aldım. "İyiyim ben Arjun. Küçük bir işim çıkmıştı . Geliyorum şimdi eve .Siz yiyin yemeğinizi ben yemiycem."
"Abi sen... gerçekten iyi misin ? "
"İyiyim dedim Arjun. Gelince konuşuruz. " bir şey demesini beklemeden telefonu kapattım ve gaza bastım.

On dakika sonra eve gelmiştim. Arabamdan inip evin kapısını çaldım. Evin hizmetiçisi kapıyı açtı. Kadının birşey demesine izin vermeden "Rahatsız edilmek istemiyorum " dedikten sonra odama gitmek için merdivenlerden çıkmaya başladım. Odanın kapısının kulpunu çevirecekken Arjun karşımda bitti "Abi... sen iyi misin iyi görünmüyorsun benide duymadın" dedi. Sahiden onu duymamış mıyım ? "İyiyim Arjun sadece biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. " diyip kapının kulpunu çevirip içeri girdim. Kapıyı kilitleyip elimi yüzümü yıkamak adına banyoya ilerledim. Soğuk suyun serinliğiyle kendimi daha iyi hissettim. Çalışma masama oturup kalan evraklarımı incelemeye başladım. Ama bir türlü kafamı toparlayamıyordum. Çalışma masamdan kalkıp elime laptopumu aldım arama motoruna "Müslümanlarda oruç nasıl tutulur ? " yazıp ENTER tuşuna bastım. Çıkan ilk sayfaya tıkladım. Madde madde yazılmıştı. İlk madde ;

- İmsak vaktinden önce kalkılır. Doyacak kadar yemek yenilir buna SAHUR denir. Sabah ezanı okunduğunda oruca başlanmış olur.

İlginç gelmişti. Vakit kaybetmeden ikinci maddeye baktım.

-Akşam ezanına kadar yemek yenilmez. Akşam ezanın okunmasıyla su veya hurmayla oruç açılır. Bunada İFTAR denir.

-Allahın bütün insanlara farz kıldığı ve "Aç kalan insanların halini anlamak " adına tutulduğuna da inanılır.

-Orucun Arap dilindeki karşılığı "savm" kelimesi olup, bu kelime "bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi" manalarına gelmektedir. Terim olarak ise, "tan yerinin ağarmasından güneşin batma vaktine kadar, bir gaye uğruna bilinçli bir şekilde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durup nefsi dizginlemek" demektir. Pek çok hüküm gibi oruç da, İslâm'ın ilk yıllarında değil de Medine döneminde farz kılınmıştır. Orucun farz kılınması tarih olarak hicretin ikinci yılının Şaban ayına rastlamıştır.

-"Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki korunursunuz." (Bakara, 2/183) ayeti ile "O sayılı günler, Ramazan ayıdır. O Ramazan ayı ki insanlığa bir Rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur'ân o ayda indirildi. Artık sizden kim Ramazan ayının hilâlini görürse, o gün oruç tutsun. Hasta veya yolcu olan, tutamadığı günler sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Oruç günlerini tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden ötürü Allah'ı tazim etmenizi ister. Şükredesiniz diye bu kolaylığı gösterir." (Bakara 2/185) ayeti orucun İslam dininde farz olduğunu anlatmaktadır.

Çeşitli çeşitli sitelerde kaç saat gezdiğimi bilmeden gezdim. Ve oruç hakkında oldukça fazla bilgi edindim. Ama bunu neden yaptığımı hala bilmiyordum.Bunun sebebi Zaara'nın bayılmasına rağmen orucunu vakit girmeden açmak istememesi miydi ?? Onun o teslimiyeti , fedekarlığı... Neler saçmalıyorum ben böyle ! Daha Tanrı'nın varlığına inanmıyorum . Buna rağmen kaç saattimi saçma sapan şeylerle harcadım. Sinirle laptopu kapattım ve yatağıma yattım.
Uzun bir süre sağa sola dönsem de sonunda uyumayı başarabilmiştim.

Nefretin Adı : AŞK #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin