BÖLÜM 6 : ŞAM ŞEYTANI

595 45 3
                                    

Aayat 'ın gösterisinin başlamasina bir saatten az  zaman kaldı. Aayat çok heyecanlı ve çoktamutlu. Onun bu mutluluğunu görünce iyi bir şey yaptığımı düşünsemde aklıma o " Şam Şeytanı " gelince duraksamıyor değilim. Şam Şeytanı ? Bu da nerden çıktı şimdi gerçi yakışmadı da değil. Bu düşünceler içinde boğuşurken kapının tıklatılmasıyla irkildim.

   " Zaara kızım hala hazır değil misin , geç kalacaksın ? " dedi annem kapının dışından. "Hayır , anne hazırlanmadım henüz daha zamanımız var . Aayat hazır mı ? Hem sen niye kapının dışından konuşuyosun içeri girsene . " dedim. Annem içeri girdi ve " Şey ...kızım... o... " diye bir şeyler söyledi ."Noldu anne açıkça söylesene ." "Aayat arkadaşlarıyla gitti seninde gec kalmamanı söyledi sende çabuk git bende gidiyorum ." annem bunları o kadar hızlı söyledi ki sanırım kızacağımı düşündü ve sonra da odadan çekip gitti.

    Annem gittikten sonra hızlıca üstümü değiştirdim . Her zaman olduğu gibi yine sadelikten yanaydım çünkü dinimiz sadelikten yana olmamız gerektiğini bize bildirir. Hemen bir çekçeke atladığım gibi kendimi üniversitenin önünde buldum . Neyse ki geç kalmamışım gösteri henüz başlamamış . Tam kapıdan içeri giriyordum ki arkamdan bir ses duydum " Pagal ... Pagal... ". Bu ses , evet bu ses onun sesi benim bir zamanlar en yakın arkadaşım olan Raju 'nun sesi . Birden arkamı döndüm , kulaklarimin beni yanıltmadığını anladım.

          Raju koşa koşa yanıma kadar gelmişti çoktan. Biraz soluklandıktan sonra " Zaara sensin değil mi , bir an gözlerim bana ihanet ediyor sandım . Nasılsın görüşmeyeli , napıyorsun burada ?? " dedi . " Bir nefes al yahu , gösteri için geldin sende sanırım. Gel içeri geçelim orda konuşmaya devam ederiz ." dedim ve Raju'nun bitmek bilmeyen sorularını cevaplamaya başladım. 

      Ben Raju'yla konuşurken aniden bir el omuzumdan tuttu ve beni kendine doğru çekti . "Şam Şeytanı !" ağzımdan dökülen kelimeler bunlar olmustu o da cevap vermekte gecikmedi " Ne , ne dedin sen anlamadım ?? " . Çok şükür ki duymamıştı dediğimi "İyi akşamlar dedim " diye hemen durumu toparladım. Önce beni iyice süzdü ve sonra Raju 'ya döndü "Ben Arjit Vikram Kapoor, Zaara'nın patronuyum." dedi kibirle .Bizim Raju saygılı çocuk tabi elini uzatıp " Ben Raju , Raju Malhotra bu okulun rektör yardımcısıyım ve Zaara'nın da çocukluk arkadaşıyım." dedi . Zavallicağız bilmiyordu ki elini uzattığı odunun tam olarak kim olduğunu o yüzden haliyle eli havada kaldı. Havayı yumuşatmak adına kendimle hiç bağdaştıramadığım bir abartıyla " Aaa cidden burda rektör yardımcısı mısın ne güzel ." dedim . Demez olsaydım onun yüzündeki o ifadeyi görmezdim en azından. 

      Ben Raju'yla konuşuyordum.Kah eski günleri hatırlıyorduk , kah bugünümüze bakıyorduk. Ama o , o hep bana bakıyordu . Rahul Bey 'in yaptığı anons sonucunda herkes yerine geçti ve ortama bir sessizlik hakim oldu. Sonra birden biri ışıkları kapattı. Çok korktum. Küçüklüğümden beri karanlıktan hep korkarım zaten.

Yanimdakilerden biri " Sakin ol, ben yanındayım ! " dedi , elini omzuma koyarak. O sırada birbirinden renkli spot işikların bir kısmını açtılar. Bende ister istemez omuzumdaki elin sahibine doğru döndüm ki bu Arjit 'ten başkası değildi.

               Ona şaşkın şaşkın bakarken elini hızlıca omuzlarımdan çekti ve kafasını başka tarafa çevirdi. Gerçekten de bana bunu söyleyenin Arjit’in olması beni şaşırtmıştı. Gözlerimi ondan alamıyordum . Salonda oluşan alkış sesleri dikkatimi sahneye yöneltti. Ve işte o zaman gözlerimden iki damla yaş aktı. Benim kardeşimdi sahnedeki ve herkesi  etkilemeyide başarmıştı. Gurur duydum kardeşimle . Gözlerimden akan iki damla  yaş için olsa gerek Raju bana mendil uzattı ki bende aldım ve göz yaşlarımı silip, Raju ‘ya geri verdim. O an Arjit’le göz göze geldim ve gözlerindeki ifade bilmiyorum  neden ama hoşuma gitti.

             Gecenin ilerleyen saatlerinde Aayat’ın yanına gidip ‘’ Ablacığım ben çok yoruldum , eve gidiyorum . Sen sonra arkadaşlarınla gelirsin .’’ dedim o da ‘’ Tamam ablacığım ‘’ dedi. O sırada yanımıza Raju geldi ve ‘’ Sanırım eve gidiyorsun ben seni bırakırım evine .’’ dedi. Gün boyu çok yorulmuştum , bir de bu saatte taksi aramaktansa Raju’yla gitmek iyi fikir diye düşündüm. Tam Raju’nun teklifini kabul edecekken ‘’ Gerek yok , ben bırakırım Zaara’yı’’  dedi Arjit. 

            Arjun ,Aayat , Raju ve tabii ki ben şaşkınlıkla ona bakakaldık. ‘’ Ama Sir ….’’  diye itiraz etmeye çalışsamda kolumdan tuttu ve beni peşinde sürüklemeye başladı. ‘’ Bırakın beni ‘’ diye bağırsamda beni kaale almadı. 

        Herkes şaşkınlık içinde bize bakıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Birden etrafımızı dansçılar sardı ve biz ortalarında kaldık .

    Arjit kolumu bırakmamakta ısrar etse de bende kolumu kurtarmak için ısrar ediyordum. Sonunda başardım , tam dansçıların arasından geçiyordum ki birden dupattam (boyuna takılan şal gibi bir şey ) boğazımı sıktı. O sırada arkamı döndüm ve baktım dupattam Şam Şeytanı’nın kol saatine takılmıştı.

Nefretin Adı : AŞK #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin