Bölüm 29 : Görev ; Nefretin Adı :AŞK

610 23 4
                                    

Size yepyeni bir bölüm getirdik. Birazda uzun oldu sanki. Bölümü Aayat'ın ve Zaara'nın ağzından yazdık. Ve bir sonraki bölümümüz FINAL bölümü ... Bir çoğunuz final yapmamızı istemeseniz de final yapmak zorundayız. Kitabı uzatmanın da bir manası yok o zaman sıkıcılaşıyor kitaplar. Ayrıca kitabı uzatsak bölümler baya bir aralıklı gelirdi iki üç ayda bir anca bu da hoş bir durum değil. Neyse lafı uzattık finalde görüşmek dileğiyle.

İyi Okumalar...

Aayat'tan...

Arjit abiyle konuştuktan sonra olduğum yerde birkaç saniye durdum. Şaka maka Arjit Vikram Kapoor Müslüman olacakmış. Hem de buna ablam vesile olmuş. Doğruluğundan hala tam olarak emin olamıyordum.

Geldiğinden beri odasından çıkmayan ablam aklıma gelince odaya yöneldim. Bir derdi vardı ama ne olduğunu tam olarak anlamamıştım. Emraan abiyle ve Pretty ablayla da konuşmak istememişti. Gerekçe olarakta yorgun olduğunu belirtmişti ama hiç inandırıcı değildi.

Odaya girdiğimde ablam odada yoktu. Nereye gitmişti şimdi bu kız ?

İçeriden duyduğum Kur'an sesiyle yüzümde tebessüm oluştu. Ablam Kur'an okuyordu ve çok güzel okuyordu. Onun ağzından çıkan her kelam ruhumu huzura kavuşturuyordu.

Sessiz adımlarla yanına gidip karşısına oturdum ve onu dinlemeye başladım. Kur'an okurken kendinden geçen ablam ancak Kur'an okumayı bitirince beni fark etti.

" Aayat ? "
" Efendim ablacığım ? "

Bir müddet durdu. Derin bir nefes alarak ayağa kalktı.

" Yok bir şey. " diyerek odasına gitti.

Var bir şey var abla. Sen her ne kadar anlatmakta güçlük çeksen de birileri bana çoktan anlattı zaten, hem de fazlasıyla.

Yüzümdeki sırıtmayla ayağa kalktım. Niyetim ablamın yanına gidip onu biraz sıkıştırmaktı ama telefonumun sesi buna engel oldu.

" Efendim ? " diyerek açtım telefonu. Aklım ablamda kalmıştı o yüzden bir gözüm odanın kapısındaydı.

" Aayat. Konuşmamız lazım acil. Sana anlatmak istediğim çok önemli şeyler var. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. " Arjun'un sesi çaresiz ve çekimser geliyordu.

" Dinliyorum?"

" Problem olmazsa buluşabilir miyiz ? Yüz yüze konuşabileceğimiz şeyler bunlar."

Tereddüte düştüm. Yüksek ihtimal konuşacağı konu Arjit abiydi. Ama konunun ablamla ilgili kısmını biliyor muydu?

" Aayat ? "

" Tamam yarım saat sonra okulun ordaki kafede."

" Tamam. Teşekkür ederim. Görüşürüz. "

"Görüşürüz. "

¤¤¤¤¤

Hızlı bir şekilde hazırlanıp ablama haber verdikten sonra evden çıktım. Açıkçası ablam hala dalgındı. Kafasına hangi konu takıldıysa kara kara onu düşünüyordu. Umarım en kısa zamanda sorununu hallederdi.

Benim onun için elimden hiçbir şey gelmiyordu. Çünkü ablam asla hayatındaki problemleri benimle ya da bir başkasıyla paylaşmazdı. Her problemini kendi hallederdi, bizim ise problemin varlığından bile çok çok sonra haberimiz olurdu. Hatta belki bilmediğimiz ne problemleri vardı.. Ablam çok güçlüydü. Evi çekip çeviren ondan başkası değildi şüphesiz. Ve emin olduğum bir şey varsa bu hayatta ablamın benim için yapmayacağı hiçbir şey yoktu..

Nefretin Adı : AŞK #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin