Nefretin Adı : AŞK #Wattys2015

Bölüm 24: Nişan ve Sangeet

Bölüm Şarkısı : Kick-Hangover

Üç hafta sonra...

Zaara'dan...

" Abla... abla..." Çok yakınımdan gelen sesler duyuyordum ama nereden geldiğini anlayamıyordum. Birden sert bir zeminle çarpışınca irkilerek gözlerimi açtım.

Aayat ve hemen hemen bütün kız kuzenlerim başımda dikilmiş bana bakıyorlardı, bir taraftan da kahkahalarla gülüyorlardı tabii ki .

" Ne oluyor yaa? Ne dikiliyorsunuz hepiniz başımda? " dedim gözlerimi ovalarken.

" Şaşkın bu yaa.." dedi benden 5 yaş büyük olan Farida abla.

" Ablacığım hadi kalk artık . Bugün benim değil senin nişanın ve Sangeet* törenin var ." dedi Aayat ve kıkırdadı.

Sahi yaa !! Bugün benim Sangeet törenim vardı.

Hemen ayağa kalkıp banyoya koştum. Kızların arkamdan güldüğünü hala duyabiliyordum. Hemen elimi yüzümü yıkadım. Elbisemi yanıma almadığım aklıma gelince hemen koşarak odaya girdim. Kızların hepsi odadan gitmişti. Elbisemi alıp hemen arkamı döndüm hızlıca. Ama sert bir şeye çarpınca kendimi yerle bakışırken buldum.

Önüme uzatılan eli görünce irkildim. Bakışlarımı elin sahibine çevirince Arjit'in başımda olduğunu farkettim.

Arjit başımda .. Elini uzatıyor. ... Yani tam olarak şu anda benim odamda ??

Ama nasıl ?

Yere düşen elbisemi alıp ayağa kalktım.

"A-Arjit Bey ? " İstemsizce kekeledim. Acaba hayal felan mı görüyordum ki ?! Onun burda olmasından ,benim hayal görme ihtimalim daha yüksekti.

" Tebrik ederim, Zaara. Emraan'la bugün nişanın ve sangeet törenin varmış. Annen beni de çağırdı bu akşam için. Ben de işe gitmeden bakayım dedim, eski sekreterimin bir şeye ihtiyacı var mı diye . " dedi elini uzatarak .

Demek ki hayal değildi.

Ahh anne ne diye herkesi çağırırsın ki !

Elini geri çekti.

" Ahh.. Hep unutuyorum senin el sıkışmadığını, pardon. Ee... Bir şeye ihtiyacın var mı ?" dedi biraz değişik davranıyordu. Onu hiç bu kadar garip görmemiştim.

" Yok. Teşekkür ederim. " dedim kibarca.

" Demek bugün helalin olacak en iyi insanla, onun helali olmak için bir adım atacaksın, ha Zaara ? " diye sordu tek kaşını kaldırarak. Sanki benimle dalga geçiyordu.

" E-evet . " dedim tereddütle. Nereye varmaya çalıştığını anlamıyordum.

" Tereddüt ettin ? " dedi pis pis sırıtarak.

Ya sabır ! Bu yine beni sinir etmeye mi gelmişti onca zamandan sonra ! Şam şeytanı !

Dişlerimi sıktım. Ellerim zaten yumruk olmuş iki yanımda duruyordu.

" Arjit Bey izin verirseniz hazırlanmalıyım. Teşekkür ederim, buraya kadar zahmet etmişsiniz. "

" Kibarca kovuyoruz demek. Pekala öyle olsun.. Akşam görüşürüz. Ne de olsa kız tarafıyım değil mi ? Yalnız bırakmak olmaz."
Sonra arkasını dönüp gitti.

Bir kaç saniye olduğum yerde kaldım.
Neden böyle yapıyordu ?
Neden böyle davranıyordu ?
Ben onu ilgilendirmezdim ki ! Ne diye beni çok umursuyormuşçasına davranıyordu !