Giyuu :
Kyojiro'yla sonunda Oyakata-sama'nın evine gelmiştik. Ama anlaşılan biraz erken gelmiştik. Ortalıkta kimseler gözükmüyordu, derken bir anda Shinobu gözüme çarptı. Buraya geliyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyorum. Gözlerimi ondan alamıyorum. Müthiş bir enerjisi var. Bu enerji o kadar kuvvetli ki, sanki bana bir adım gelse ben on adım atacak gibiyim. Keşke olsa. Shinobu, Keşke farketsen beni.
Yüzündeki o her zaman ki narin gülüşü vardı . Kyojiro ve beni görünce elini zarifçe kaldırıp salladı. Yanımıza geldi ve konuşmaya başladı.
(Shinobu) - selamlar! Rengoku-san.
Kyojiro başıyla Shinobu'nun selamını aldı.
(Shinobu) - göreviniz nasıldı? Umarım yaralanmamışsınızdır.
(Kyojiro) - hayır, hiçbir sorun yok. Giyuu sayesinde, o olmasaydı belki de hala görevde olurdum. İlgin için teşekkür ederim shinobu-san.
Shinobu, Kyojiro benim adımı anınca o ortamda olduğumu farketti. İşte bu şekil de geri planda kalmak çok zoruma gidiyordu. Eğer benim bulunduğum ortamda Kyojiro varsa ben bir hiç oluyordum Shinobu için. Bir kez olsun Shinobu'nun Kyojiro'ya baktığı gibi bana bakmasını isterdim. Bunun için her şeyimi verebilirdim. Beni görünce dolayısıyla selam verdi.
(Shinobu) - aaa Tomioka-san özür dilerim. anlık bir dalgınlık yaşadım sanırsam, sizi görmedim. umarım iyisinizdir.
(Giyuu) - iyiyim.
Kyojiro Shinobu'nun farketmeyeceği bir şekilde bana imalı bir göz kırptı.
o arada diğer hashiralar da yavaş yavaş toplanmaya başlıyordu. Derken Uzui geldi ve herkese sırasıyla selam verdi. Karşılık vermek için Kyojiro konuştu.
(Kyojiro) - selam Uzui! Karıların nasıl?
(Uzui) - sanane lan benim karılarımdan!?
Derken ikisi de gülmeye başladı ve Uzui kolunu Kyojiro'nun boynuna attı.
Kyojiro'nun arası herkes ile iyidir ancak Uzui ile ayrı anlaşırlardı. Bazen, sık olmamakla beraber geceleri yemeğe veye birkaç yudumluk bir şeyler içmeye çıkarlardı. Her gittiklerinde Kyojiro beni de çağırdı ama ben gitmezdim. Pek benlik değildi çünkü. Aralarındaki arkadaşlık biraz abzürttü ama çok iyi anlaşırlardı.
Kyojiro ile Uzui biraz sohbet ederken bir veya iki adım ileri gittiler sesleri anlaşılmayacak kadar uzaklaşmışlardı. Shinobu yanımdaydı ve tek kelime bile etmiyordu. Gözlerini Kyojiro'ya çevirmişti ve ona bakıyordu. Kyojiro'yu izlerken benimle konuşmaya başladı.
(Shinobu) - demek ortak göreve çıktınız Tomioka-san.
Başım ile onay verdim. Shinobu hâlâ Kyojiro'ya bakıyordu. Bende Kyojiro'ya kafamı çevirip izlemeye başlamıştım. Kendime bu soruyu belki de binlerce kez sormuşumdur, Kyojiro'da olup bende olmayan ne? Evet asık suratlı, cana yakın olmayabilirim, ama bu geçerli bir sebep mi?
Sanırım evet , Kyojiro her yönüyle benden daha öndeydi. Sıcak kanlı, yakışıklı, vakur, özgüvenli ve daha sayamayacağım bir sürü güzel özellik. Belki de bu yüzden Shinobu beni sevmiyordu. Ama bu durumda benim Kyojiro'ya öfke biriktirmem gerekirken Shinobu ya olan duygularımı ilk Kyojiro açtım. Bende mi sorun? Ben kendime neden bu soruları sormak zorundayım? İstemiyorum. İlk başta Shinobu ile aramı sıkı tutar ve birlikte olabiliriz diyordum. Zaman geçtikçe beni sevmeyeceğini anladım. Sadece yanımda olayım, onu görebilmeyim yeter diyordum, bu sefer de Kyojiro'dan hoşlandığını öğrendim. Bunu öğrenince dünya başıma yıkılmıştı. şu halime bak, acınası durumdayım. Bu kalbimdeki burukluk hissini istemiyorum. Canımı yakan bu duygu beni çok yıpratıyor. Shinobu dışında bir şey düşünmemeye başladım. Söküp atmak istiyorum bu duyguları yüreğimden. Söküp atmak istiyorum shinobu'yu aklımdan. Ben tüm bunları düşünürken shinobu tekrar konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demons slayer 🦋 Pul kanatlım 🦋 Giyuu X Shinobu (DÜZENLENİYOR)
FanfictionTıpkı bir kelebek gibiydin. Güzel, narin ama bir o kadar tedirgin. Sanki ufacık bir hareketimle benden uçup gidecekmişsin, sanki aramızda olan o mesafeyi daha da açacakmışsın gibi hissediyorum. Halbuki ben zararsız bir çiçeğim. Benim nektarım sanki...