Şimdi diyeceksiniz ki" sen de medyaya sürekli romantik animelerin şarkılarını koyuyorsun "
Evet çünkü bu romantik bir kitap
Neysen şarkıdaki animenin ismi orange. Konu romantik, dram ama zamanda geri gitmek, ileri gitmek felan var. Güzel anime gençlik , izleyin.
Giyuu:
Duygularıma hakim olamayıp shinobu'yu öpmüştüm.
Dudakları çok yumuşaktı ama bu öpücük çok uzun sürmedi.Geri çeklidim, shinobu şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bir an kalbim duracak zannettim. Shinobu'nun pamuk gibi yanaklarını iki elimle tutum ve anlımı onun anlına dayadım. Ellerim titriyordu, konuşurken heyecandan kekelememek için sözlerimi kafamda kısa bir sürede hemen toparlayıp konuşmaya başladım.
(giyuu) - shinobu ben sana aşığım. Sana o kadar çok aşığım ki ölecek gibi hissediyorum. Sanki her bir hücerem, damarlarımdaki akan her bir kan damlası senin adını haykırıyor. Çok uzun zamandır ben bu duygularla boğuşuyorum. seni sevmemek için çok uğraştım, İnan bana o kadar çok denedim ki, ama işe yaramıyor, Vazgeçmiyorum senden. O lavanta çiçeği renginde ki gözlerine aşığım, uçları mora çalan siyah saçlarına aşığım, o güzel gülümsemene aşığım. Ama bazen senin sevmediğim zamanla da oluyor. Mesela Kyojiro'ya baktığında seni sevmiyorum,kyojiro hakkında konuştuğunda seni sevmiyorum. duygularımı artık içime atamıyorum. Bil istiyorum, hatta tüm dünya bilsin istiyorum.
Shinobu hala sessizdi ama konuşmasına gerek yoktu, gözleri çok net bir şekilde anlatıyordu cevabını. Beni istemiyordu. Dudakların aralayıp;
(shinobu) - ben... Ben çok üzgünüm Tomioka-san .
Biliyordum.
(giyuu) - seni birden öptüğüm için üzgünüm.
Shinobu'yu orada bırakıp gittim.
Shinobu :
Onu ne kadar kırdığımın farkındayım ama bunu yapamazdım. Ona aşık değilim.
Benim onu sevmediğimi biliyordu buna rağmen bana duyguların açtı . Ama rengoku-san'dan hoşlandığımı nereden biliyor? Ne yapmalıyım? Bu saatten sonra ilişkimiz, istesek bile eskisi gibi olmayacak. Nasıl bir tavır sergilemem gerekir? İlk defa ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok. Sanırım her şeyi akışına bırakacağım.
Gün kararıyor. Kelebek köşküne dönüp yapılacak işler varsa onları yaparım. Hemde iblislerin için yaptığım zehir üzerinde çalışacağım. Herşeyden önce benim başka planlarım var. Bu tür şeylerle uğraşmaktan kafamdaki planları yapmıyorum. Bir an önce rengoku-san'a açılacağım. Ve ona göre artık yoluma bakacağım.
Gittiğim her görevde ablamıöldüren iblisle karşılaşabilirim ve eğer onu öldüremessem ikinci planımı uygulayacağım.
Kelebek köşküne geldim ve aoi'den yardıma ihtiyacı olup olmadığını sordum. Herhangi bir şeye gerek olmadığını söyleyince çalışma odama geçtim.
Zaman atlaması:
Hava kararmıştı ve ben aralıksız bir şekilde hala zehir için çalışıyordum. Çalışmaktan mı yoksa stresten mi bilmiyorum ama başım çok ağrımıştı.
Dinlenmek için dışarı çıktım. Hava karardığında gökyüzündeki yıldızları izlemek beni inanılmaz rahatlatıyordu. Dışarıda kimse yoktu, olması da beklenemezdi çünkü saat çok geç olmuştu. Çok uzun bir süre gökyüzünü izledim ama kafam boş değildi ve rahatlayamıyordum . Sürekli Tomioka-san'ın bana itirafta bulunurken sözleri dönüyordu kafamda ve beni öpüşü. Elim sürekli dudağıma gidiyordu. Sonra elim kalp atışını dinlemek için göğsüme gidiyordu. Kalp atışlarım hızlanıyor o anı düşündükçe. Yanlış bir seçim mi yapıyorum? Kafam o kadar karıştı ki ne hissettiğimi bile bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demons slayer 🦋 Pul kanatlım 🦋 Giyuu X Shinobu (DÜZENLENİYOR)
Hayran KurguTıpkı bir kelebek gibiydin. Güzel, narin ama bir o kadar tedirgin. Sanki ufacık bir hareketimle benden uçup gidecekmişsin, sanki aramızda olan o mesafeyi daha da açacakmışsın gibi hissediyorum. Halbuki ben zararsız bir çiçeğim. Benim nektarım sanki...