Medyadaki resmi koymasaydım ölürdüm.
Kyojiro :
Shinobu-san'ın benden Hoşlandığına hala inanamıyorum. Ve giyuu bunu bana nasıl söylemez? Shinobu-san'ın benden hoşlandığını biliyordu, ama neden beni uyarmadı? Neden benimle iletişimini sürdürdü? Shinobu-san'ın benimle konuşurken, bana bakarken giyuu'ya nasıl acılar çektirdim kim bilir .
Benden nefret etmeli çünkü ben şu zamana kadar uyuyormuşum. Giyuu bütün bunlara rağmen bana hiçbir şey yokmuş gibi davrandı. Benim her gözüme baktığında belki de aklına sürekli shinobu-san geldi ve acı çekti. Ben ona bunca zaman çok yük olmuşum. Shinobu-san'a duyduğu karşılıksız aşkın acısı yetmiyormuş gibi bir de ben ondan yük alayım derken onun sırtına daha büyük yükler yüklemişim.
Ben... Ben ne ara bu kadar ayakta uyur oldum?
Eve gittim ve üzerime rahat bir şeyler giyip yatağa girdim. Ama uyku tutmadı, çünkü içimi sıkıntı basıyordu. Odanın içinde dolaşmaya başladım. Sonra odamın bir köşesine oturup uzun düşüncelere daldım. Derken uykuya dalmışım.
Sabah, oturduğum yerde yana doğru yıkılmış ve kollarımı
her zaman ki gibi bağlamış vaziyette uyandım. bana haber ve görevleri bildiren kargamın sesiyle de ayıldım. Oyakata-sama'nın yanına gitmem gerektiğini söylemişti. Hemen kıyafetlerimi değiştirdim ve oyakata-sama'nın evine doğru yol aldım.
Oyakata-sama'nın evine geldiğimde İzin alıp içeri girdim. Geldiğimde zaten oyakata-sama beni bekliyordu.
(Kyojiro) - saygılarımı sunarım, umarım sizi çok bekletmemişimdir.
(ubyashiki) - hayır evlat, otur lütfen.
Oyakata-sama eliyle karşısındaki yeri işaret etti, bende işaret ettiği yere oturdum.
(ubyashiki) - seni görev için bir trene göndereceğim. Bu trende 1 haftada 40'a yakın kişi kayboldu. Senim görevin oraya gidip araştırmak ve bunda bir iblisin parmağı varsa sen o iblis yok etmek.
(Kyojiro) - emredersiniz.
Oyakata-sama trenin adınının mugen treni olduğunu söyledi. Benim bulunduğum noktadan biraz uzak ancak 1-2 saat sonra bile yola çıksam hava hala kararmamış olacaktı ve iblisler de ortaya çıkmazdı. Yolda biraz oyalanarak giderim diye düşündüm.
(Kyojiro) - O halde izinizi rica ediyorum.
Oyakata-sama beni başıyla onaylayarak izin verdi. Oyakata-sama'ya veda edip çıktım.
Biraz yürüdükten sonra uzaktan giyuu'yu gördüm. Hemen yanına gittim.
Sırtı bana dönüktü, omzunu tutarak bana dönmesini sağladım. Yüzünü gördüğümde şok oldum, gözlerinin altı kıpkırmızı olmuştu.
(Kyojiro) - giyuu, berbat görünüyorsun! ne oldu?
(giyuu) - ne olmuş ?
(Kyojiro) -... Aynaya hiç mi bakmadın? Gözlerinin altı kıpkırmızı.
Giyuu elini gözlerine götürdü. sonra, yüzündeki ifadaye de bakacak olursak, mantıklı bir yalan uydurmaya çalıştı.
(giyuu) - dün gece uyku tutmadı.
(Kyojiro) - yemezler! dün gece ağladın, değil mi?
Derin bir iç geçirdi ve sonra başıyla sorumu onayladı. Ne aşkmış ki sen bu kadar perişan oldun giyuu!
(Kyojiro) - anlatmak ister misin?
(giyuu) - olur, işin yoksa tabi.
(Kyojiro) - merak etme yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demons slayer 🦋 Pul kanatlım 🦋 Giyuu X Shinobu (DÜZENLENİYOR)
FanfictionTıpkı bir kelebek gibiydin. Güzel, narin ama bir o kadar tedirgin. Sanki ufacık bir hareketimle benden uçup gidecekmişsin, sanki aramızda olan o mesafeyi daha da açacakmışsın gibi hissediyorum. Halbuki ben zararsız bir çiçeğim. Benim nektarım sanki...
