Shinobu :
Tomioka-san aşağıda aoi ile konuşuyordu. Tanrım şükürler olsun ki sağ salim dönmüş. Onunla konuşmak istiyorum. Perdeyi tekrar kapattım ve Tomioka-san'ın yanına gitmek için merdivenleri inmeye başladım.
Bir saniye ben ne yapıyorum? İstemsiz bir şekilde hareket ediyorum... Ben... Ben Tomioka-san'ı görmek istiyorum.
O kadar hızlı indim ki aşağı vardığımda soluk soluğaydım. Tomioka-san bana bakıyordu. Tanrım çok utandım. Nasıl bir bahane uyduracağım şuan ki halime?
Hemen bir bahane uydurmalıyım... Düşün, düşün, düşün...
(shinobu) - Ho-hoşgeldiniz Tomioka-san. Yeni görevden döndünüz değil mi? Sizi muayene edeyim!
Tomioka-san şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Gerçi bende onun kadar şaşkınım ve utanmış durumdayım. Yanaklarım yanıyor, kesin kızarmışımdır.
(giyuu) - gerek yok, elimde küçük bir yara var sadece.
aoi-chan halleder.Tomioka-san'ın yaralı elin tutup ;
(shinobu) - aoi'nin işi var ben bakarım.
AAAAAAA NE YAPIYORUM BEN? KENDİLİKSİZ DAVRANIYORUM KONTROLÜMÜ KAYBETTİM! NE OLUYOR?
(giyuu) - tamam ama altüstü bir bandaj sarılacak, bu kadar abartmaya gerek yok.
(shinobu) - tamam! ben iki dakikada hallederim!
Tomioka-san'ın elimden tutup benim çalışma odama götürdüm.
(shinobu) - siz oturup bekleyin ben hemen malzemeleri ayarlıyorum.
Çalışma odamdaki dolapta bir çok medikal malzeme vardı. Bende o dolabı açıp ihtiyacım olanları aldıktan sonra Tomioka-san'ın oturduğu yere sandalye çektim.
(shinobu) - eliniz ve yüzünüz dışında başka bir yaranı
var mı?(giyuu) - yüzüm mü?
(shinobu) - evet, yanağınızda yara var (kendi yüzünde giyuu'nun yara olan yeri işaret ederek anlatmaya çalışır)
Ben yara olan yeri gösterdikten sonra Tomioka-san elini yara olan yere götürüp ;
(giyuu) - ah! farketmemişim. (gülümser) elim ve yüzüm dışında yaram yok.
(shinobu) - (gülümser) tamam o halde, yarayı temizleyip pansuman yapalım hemen.
Tomioka-san'ın elini uzatmasını istedim, alkolü bir pamuğa döküp elindeki yarayı temizlemek için dokundurdum ama Tomioka-san irkildi ve kaşlarını çattı.
(shinobu) - çok mu acıdı?
(giyuu) - sorun değil, biraz acıdan irkildim o kadar, devam et sen.
Elimden geldiğince yumuşak bir şekilde yarayı temizledim. Sonra merhem sürüp yarayı sardım.
Sıra yüzüne gelmişti, haliyle biraz yüzüne yaklaşmış bulundum. Zaten Tomioka-san geldiğinden beri kalbim hızlı atıyordu, bir de şu anki halimle iyice deli gibi atmaya başladı .
Bir an gözlerim Tomioka-san'ın gözlerine kaydı. Bana bakmıyordu, biraz sinirim bozulmuştu bu duruma... Bir dakika niye moralim bozuluyor ki? Ama bu hissi sevmemiştim ve sormak istedim.(shinobu) - Tomioka-san bir sorun mu var? Yüzüme hiç bakıyorsunuz. Ne o, aramız mı bozuldu yoksa?
Tabi bu cümleme biraz Latife katarak söylemiştim ki ortam bir anda gerilmesin.
(giyuu) - gözlerine bakmıyorum çünkü... gözlerine bakınca umut doluyor içim...belki diyorum.
(shinobu) - be-belki mi? Neden belki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demons slayer 🦋 Pul kanatlım 🦋 Giyuu X Shinobu (DÜZENLENİYOR)
FanfictionTıpkı bir kelebek gibiydin. Güzel, narin ama bir o kadar tedirgin. Sanki ufacık bir hareketimle benden uçup gidecekmişsin, sanki aramızda olan o mesafeyi daha da açacakmışsın gibi hissediyorum. Halbuki ben zararsız bir çiçeğim. Benim nektarım sanki...