Giyuu :
Yeni uyanmış evden çıkıyordum, kafam çok doluydu shinobu'ya açılmasamıydım diye düşünüyordum.düz bir yolda yürümeye başladım. Dün akşamdan beri içimde kötü bir his var. Durduk yere kalbim sıkışıyordu, sanki kötü bir şey olacak gibi hissediyordum.
Üzerime bir kuşun gölgesi düşünce benim haberci kuşumun gölgesi olduğunu düşünerek yukarı baktım. Şaşırdım çünkü bu haberci kuş benim değildi. Bu kyojiro'nun haberci kuşuydu. Omzuma konması için yürümeyi kestim. Kyojiro'nun haberci kuşu omuzuma kondu ve "alev hashirası kyojiro rengoku ,üst ay ile yaptığı savaşta mağlup oldu ve hayatını kaybetti."
Duyduklarına inanamadım. Birden vücudunda ki tüm tüyler ürperdi, başımdan aşağı soğuk sular boşalırcasına bir ürpermeydi bu hemde. Gözyaşlarım damlalar halinde yere düşerken Yanaklarım ıslanıyordu. hıçkırarak ağlamaya başladım. Kyojiro senin gibi güçlü biri bir üstaya karşı nasıl mağlup oldu? Aklım almıyor bir gün önce onunla konuştum. Yüzündeki o sıcacık gülümsemeyi takınmıştı. Nasıl olur?
Önceden ne olur ne olmaz diye spoiler uyarısı veriyordum ama Artık spoiler uyarısı vermiyeceğim. Mangada olanlara geçtik. Mangayı okuduysanız devam edebilsiniz.
vücudum benden bağımsızlığını ilan etmişti ve sanki bedenimde bir deprem yaşanıyordu. Ablam ve sabito öldüğümde de böyle hissetmiştim. Benim için önemli bir arkadaştı ve o artık yoktu. Hayır, Arkadaş değil bir dosttu. Hala gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu. Bir anda shinobu aklıma geldi, kim bilir ne kadar üzülmüştü?
Kelebek köşküne koşar adımlarla yol aldım. Yolda da gözyaşlarımı sildim ve toparlandım. Evet, zor bir durum. shinobu sevdiği adamı, ben ise dostumu kaybettim. Ama ben dik durursam shinobu'ya da destek olurum. Ne olmuşsa olmuş, zamanı geriye almayız. Ben shinobu'ya aşığım ve ne olursa olsun yanında olmalıyım.
Köşkün önüne geldiğimde tanjiro Zenitsu ve İnosuke'yi gördüm. Hepsi ağlıyordu. Acaba onlarda mı kyojiro'nun ölüm haberini almıştı. Aralarında en çok toplu duran tanjiro'nun yanına gitmeye karar verdim ama o da kötünün iyisiydi. Toparlanmış olmasına rağmen hala ağlıyordu ve perperişan duruyordu. Derin bir nefes aldım, ağlamamak için gözlerimi sıkıca yumdum ve tekrar açtım. Tanjiro'nun yanına gittim ve neden bu halde olduklarını sordum çünkü ağlamalarının yanında üstleri başları darmadağın ve yarabere içindelerdi.
(tanjiro) - Rengoku-san'ın yanında görevdeydik. Siz olanları biliyor musunuz Tomioka-san?
Kaşlarımı çattım, yumruğunu sıktım ve gözlerimi kaçırarak ;
(giyuu) - bi- biliyorum.
Kendimi ağlamamak için o kadar sıkıyordumki kekelemişitim. Tanjiro hıçkırarak konuşmaya devam etti.
(tanjiro) - Tomioka-san, Rengoku-san son sözlerinde size bir mesaj iletmemi istedi.
Kaşlarımı çatıp kulaklarımı tanjiro'nun kuracağı cümlelere kitleyerek bekledim. Tanjiro burnunu çekerek koluyla gözlerindeki gözyaşlarını sildi.
(tanjiro) - kalbini yakmayı öğrettiğiniz için teşekkür ettiğini ve hiçbir şeyi son ana kadar ferketmediği için özür dilediğini söyledi.
Bir kez daha tüylerim diken diken oldu. Kyojiro... Sen... Sen shinobu'mun senden hoşlandığını mı öğrendin yoksa? Çok açık çünkü bu sözlerle başka bir şey ima ediyor olamaz. "Hiçbir şeyi son ana kadar ferketmediğim için özür dilerim " kyojiro bu senin hatan değildi ki... Neden... neden özür diledin? Ben özür dilerim. Son anında sana suçluluk hissi yaşattırdığım için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demons slayer 🦋 Pul kanatlım 🦋 Giyuu X Shinobu (DÜZENLENİYOR)
FanfictionTıpkı bir kelebek gibiydin. Güzel, narin ama bir o kadar tedirgin. Sanki ufacık bir hareketimle benden uçup gidecekmişsin, sanki aramızda olan o mesafeyi daha da açacakmışsın gibi hissediyorum. Halbuki ben zararsız bir çiçeğim. Benim nektarım sanki...