Shinobu :
Yeni güneş doğmaya başlamıştı. Masa başında uykuya dalmışım. Sandalyede doğrulup gerildim ama sırtımdan
bir şeyin kayarak düştüğunu hissettim. Arkama döndüm ve sırtımdan kayan o şeye baktım. Bu...bu Tomioka-san'ın haorisi. Tomioka-san dün gece buraya gelmiş.
Tomioka-san'ın haorisini elime aldım ve dakikalarca o haoriyi seyrettim. Sonra haoriye sarılıp kokusunu içime çektim. Bir anda nasıl değişti duygularım? Kendime hayret ediyorum "gözlerine bakınca umut doluyor içim, belki diyorum..." bu sözleri hatırladıkça sanki kalbime bıçak saplanıyor gibiydi. Ben bu duyguyu sürekli yaşamak istemiyorum.
Hemen üstüme çekidüzen verdim, haoriyi de güzelce katlayıp Tomioka-san'ın evine gittim.
Tomioka-san'ın evine sadece bir kere gitmiştim, umarım yolu unutmamışımdır. Tam o esnada birisine çarpıp düşüyordum ki çarptığım kişi belimi kavrayıp beni tuttu.
Beni tutan kişiye baktığımda Tomioka-san olduğunu gördüm.
(giyuu) - iyi misin?(shinobu'nun doğrulmasında yardımcı olur)
Aaaaaa kalbim... Tomioka-san benim belimden tutuyor ve kalbim yine benden bağımsızlığını ilan etti ve hızlıca atmaya başlıyor.
(shinobu) - i-i-iyiyim teşekkür ederim .
Tomioka-san bana soğuk davranıyor, bunu ses tonundan anlıyorum. Bu kadar kalbimin sesine kulak tıkarsam olacağı buydu. Benden vazgeçmezsiniz değil mi, Tomioka-san?
(giyuu) - ne bu acele?
(shinobu) - şeyyy... (giyuu'nun haorisini uzatır)dün gece yanıma geldiniz değil mi? Teşekkür ederim... Sizin sayenizde sıcacık uyudum.(gülümser)
Tomioka-san haoriyi benden alıp giyindi ve asla gözlerime bakımıyordu. İster istemez yüzümdeki gülümsemem silinmişti.
(giyuu) - teşekkür ederim... Yani haoriyi getirdiğin için.
(shinobu) - (buruk bir gülümsemeyle) rica ederim.
Tomioka-san beni görmezden gelerek yoluna devam etti.
Bede peşine takıldım.
(shinobu) - göreviniz mi var Tomioka-san?
(giyuu) - hayır.
Asla yüzüme bakıyordu ama ben ısrarla sorular sorarak yüzüme bakmasını sağlamak istiyorum.
(shinobu) - nereye gidiyorsunuz peki?
(giyuu) - hava alacağım.
Tomioka-san adımlarını hızlandırdı. Beni geride bırakıp gitmeye çalışıyordu. İnat değil mi?! annesin takip eden ördek yavrusu gibi peşine takıldım ama sadece sırtını görebiliyorum. Bu nasıl bir cümle? çok güldüm 😅🤣
(shinobu) - ben de gelebilir miyim? Sohbet ederiz.
(giyuu) - neyin sohbeti?
(shinobu) - öyle, havadan sudan.
(giyuu) - sohbet edecek havamda değilim.
(shinobu) ama hava almaya gidiyorsunuz. Belki sohbet edecek havayı orada alırsınız. (Ayyy shinobu bayat esprin iğrenç.)
Gülsün diye iğrenç bir espri bile yaptım ama Tomioka-san'dan ufacık bir tepki bile yoktu. Açıkçası gülmesini beklerdim. Evet biraz saçma ama saçma olması komik zaten.
Ufff kısa cevaplarla benim sözlerimi kesip atıyor. Bana bu denli soğuk davranırken nasıl açılabilirim ki ?
Direk mevzuya mı girsem acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demons slayer 🦋 Pul kanatlım 🦋 Giyuu X Shinobu (DÜZENLENİYOR)
FanfictionTıpkı bir kelebek gibiydin. Güzel, narin ama bir o kadar tedirgin. Sanki ufacık bir hareketimle benden uçup gidecekmişsin, sanki aramızda olan o mesafeyi daha da açacakmışsın gibi hissediyorum. Halbuki ben zararsız bir çiçeğim. Benim nektarım sanki...
