2.2

9.6K 453 30
                                    

Akis gözlerime özür diler gibi baktığında anlamayarak kaşlarımı çattım. Birden kolumdan çekip Akis'in arkasına geçtiğimde sendelememek için tuttuğum elini sıktım.

En azından parmakları artık bana değmiyordu.

Akis önümde bir bariyer gibi durduğunda kendimi güvende hissederek dik durdum ve elimin tutuşunu gevşettim.

"Ben o kızın babasıyım. Çekil önümden." diyen adamla yüzümü buruşturdum.

"Ben kim veya neyi olduğunuzla ilgilenmiyorum. Sizinle görüşmek istemiyorsa görüşmeyecek. Sizinle gelmek istemiyorsa gelmeyecek." diyen Akis arkasını dönüp bizi kantine yönlendirdi.

Boş masalardan birine geçip oturduk. Sırtımdaki çantayı sandalyelerden birinin üstüne bırakırken kantine kısa bir bakış attım. Okul boştu ama kantinde yine tek tük öğrenci vardı.

Benim gözüm kantin kapısına kayarken Akis kafasını uzatıp görüş açıma girdi ve kapıya bakmamı engelledi.

"Kahve ister misin? Abin gelene kadar için ısınır." dediğinde onu başımı sallayarak onayladım.

Akis'in ayağa kalkmasıyla masaya bıraktığı telefonumu aldım ve internetimi açıp direkt mesaj sayfasına girdim.

Moralimi düzeltebilecek insan mesajlarda saklıydı.

Gördüğüm mesajlarla yüzümde ufak bir gülümseme oluşmuştu bile.

Darcy: Uzun bir süre sonra öğle teneffüsünde kitap okudun. (12:17)

Darcy: Ben de gözlerim sana kaysa bile verdiğin kitabı okudum. (12:17)

Darcy: Seninle beraber. (12:17)

Darcy: Altını çizdiğin kelimeleri 2-3 kere daha okuyup zihnime kazımaya çalışıyorum. (12:17)

---

Darcy: Bana yazdığın alıntının sahibini bulmama az kaldı. (14:11)

Darcy: Giderek yaklaşıyorum. (14:11)

Darcy: Bu teneffüs kütüphaneye gidip kadın yabancı yazarların eserlerinin karıştırdım ve kendi kütüphanemi göz önünde bulundurarak kitap sayısını üçe indirdim. (14:12)

Darcy: Uğultulu Tepeler - Emily Bronte (14:12)

Darcy: Ölümlü Ölümsüz - Mary Shelley (14:12)

Darcy: Gurur ve Önyargı - Jane Austen (14:12)

Darcy: Eve gittiğimde bu üç kitabı tekrar okuyup alıntının sabini bulacağım. (14:13)

Darcy: Yani kendimi. (14:13)

Ben nasıl bulacağım acaba seni?

Herhangi bir şey yazmadan internetimi kapattım ve telefonu masaya bıraktım. O sırada Akis de gelmiş kahveyi önüme koymuştu.

"Beyefendi kızım içeride onu görüp gideceğim." diyen sesi duyduğumda Akis'e baktım. Akis güven verircesine gözleri kapatıp açtı.

"Veli kartınızı göstermeden okula bile girmeniz yasakken siz okula girmişsiniz. Şimdi rica etsem sizi dışarı alabilir miyiz?" diyen müdürün sesini duyduğumda rahat bir nefes verdim.

"Kızım içeride ama. Az önce girdi."

"O zaman kızınızı arayın. Benim odama geçip konuşalım."

İstemsizce dudaklarım kıvrıldı. Numaram onda yoktu ki. Arayamazdı beni.

Kahvemden bir yudum alırken boğazımdan geçen sıcaklıkla rahatladığımı hissettim. İyi gelmişti.

Beni Bugün Sev || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin