2.8

8.8K 444 30
                                    

Abim arabayı hastanenin önünde durdurduğunda ona döndüm. "Sen in. Ben arabayı park edip gelirim." dediğinde hızlıca arabadan inip arabanın kapısını kapattım ve hızlı adımlarla hastaneye girdim.

Danışmaya geldiğimde duraksadım. Ben Akis'in annesinin adını bilmiyordum.

Derin bir nefes verip danışmadaki kadına döndüm. "İyi günler. Ben Akis Öden'in annesi için gelmiştim. Trafik kazası geçirmiş." Kadın beni dinledikten sonra önündeki bilgisayara döndü.

"Sevil Öden, beş saat önce trafik kazası nedeniyle gelmiş. Ameliyatı bir buçuk saat önce bitmiş. Şuanda üçüncü kat 256 numaralı odada uyanması bekleniyor." dedikten sonra bana bir tane ziyaretçi kartı verip arkamda bekleyen kişiye döndü.

Kartı cebime koyup karşı tarafta olan asansörlere ilerledim ve kalabalığın arkasında beklemeye devam ettim. Gelen asansörle önce önümdeki insanların binmesini bekledim ardından ben de asansöre bindim.

Üçüncü kata basan var mı diye bakıp olmadığını görünce ben bastım ve asansörün kapısının kapanmasını bekledim.

Asansör durduğunda kat numarasına baktım. Üçüncü katta durduğumuzu gördüğümde zaten en önde olduğum için kolayca indim.

Oda numaralarına bakarak koridorda ilerlemeye başladım. Koridor sağa doğru ilerlediğinde önüme otomatik bir kapı çıktı. Kapının yanında sandalye vardı ve üstünde bir görevli vardı.

Görevli beni gördüğünde ayağa kalktı. "Ziyaretçi kartınız var mı hanımefendi?"

Hızlıca cebime koyduğum kartı çıkartıp adama uzattım. "Geçebilirsiniz." diyen görevliyle hemen otomatik kapıdan içeri girdim.

Görüş açıma direkt Çağıl girdiğinde yanına doğru ilerledim. Yanına ne kadar baksam da Akis'i görmemiştim. Çağıl'ın bakışları bana döndüğünde o da bana doğru gelmeye başladı.

"Akis nerede?" diye sorduğumda Çağıl hafifçe gülümsedi.

"Senin geleceğini söylediğimde kendine çeki düzen vermek için lavaboya gitmişti." dediğinde kaşlarım çatıldı. "Ne zaman söyledin ki geleceğimi?"

İnşallah beş dakika falan önce demiştir geleceğimi. Çünkü biz konuşalı neredeyse kırık beş dakika olmuştu.

"Seninle konuştuk ya, o zaman söylemiştim." dediğinde endişeyle gözlerimin büyüdüğünü hissettim. "O zamandan beri lavaboda ve sen gidip bakmadın mı?"

"Çok kötüydü. Toparlanması uzun sürer diye düşünmüştüm." diyen Çağıl'ın sesi gittikçe kısılmıştı.

Çağıl hâlâ bir şeyler söylerken ben çoktan kattaki lavaboyu aramaya başlamıştım bile.

Otomatik kapıdan çıktığımda solumda olan tuvalet tabelasını gördüm ve hızlı adımlarımı oraya yöneltim. Erkekler tuvaletinin önüne geldiğimde duraksayıp arkama, Çağıl geliyor mu diye baktım. Ama o sanırım koridorun diğer tarafına gitmişti. Çünkü görünürde yoktu.

Seslensem olur muydu?

Seslenmek için biraz kapıya yaklaştığımda tuvaletten çıkan bir bedene çarptım.

Al işte. Rezil de olmuştum.

İrkilerek birkaç adım geri gittim ve çarptığım bedene baktım.

Karşımda Akis'i görünce rahatlayarak gülümsedim ama sonrasında kaşlarım çatıldı. "Ne yapıyorsun sen bir saattir tuvalette? Çağıl 'Kendine çeki düzen vermek için lavaboya gitti.' dedi. Bir saatte kendine çeki düzen veremedin mi?" derken hızlı hızlı konuşmuştum.

Beni Bugün Sev || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin