Beni Bugün Sev || Texting

5.0

Esim'den

"Geldi. Vallahi geldi."

Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Sonra duraksadım. "Acaba ölü taklidi mi yapsam?" Ben olduğum yerde karar vermeye çalışırken kapının önünden bir ses geldi.

"Kapıyı bugün açacak mısın? Dört kişi kapında ağaç olduk."

Çağıl'ın sesi miydi o?

Durduğum yerde hareketlendim ve ilerleyip kapıyı açtım. Karşımda bana bakan erkeklerin heyecanlı ve Fulya'nın tedirgin bakışlarıyla karşılaştım.

Akis, Feza ve Çağıl hızlıca içeri girdiğinde biz hâlâ Fulya'yla bakışıyorduk.

"Annenler nerede?" diye sorarak sessizliği Fulya bozdu. "İşteler onlar. Dedemin uçağı erkendendi." dediğimde kafasını salladı.

İçeri geçmesi için biraz geri çekildim. Mesajı almış olmalı ki ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti. Ben de arkasından onu takip ettim.

Salona girdiğimde erkeklerin evi incelediğini gördüm. Çağıl benim geldiğimi gördüğünde bana döndü. "Ne zaman gelir deden?"

"Birazdan gelir. Siz de iyi ki geldiniz. Tek başıma kafayı yerdim ben."

"Rahel niye gelmedi?" diye sordum merakla. "O biraz hastaydı. O yüzden evde kalmasını söyledim." diyen Akis'le kaşlarım havalandı.

Bir şeyler olmuştu ama yakında çıkardı kokusu.

Zil sesini duyduğumda tedirginlikle kapıya baktım. Bu sefer kesin gelmişti.

Hızlıca ilerleyip kapıyı yavaşça açtım. Karşımda dedemi gördüğümde gülümsedim. Ama o beni gördüğünde suratını ekşitti. "Nasılsın anası kılıklı?" diye sordu. 

Biri annemin onun kızı olduğunu söyleyebilir miydi?

"İyiyim dedeciğim. Sen nasılsın?" Burun kıvırdı. "Seni gördüm daha kötü oldum."

Arkamızdan kıkırdama sesi geldiğinde omzumun üstünden arkama baktım. Arkamdakiler kafalarını eğmiş, elleriyle ağızlarını kapatmış ayaklarına bakıyorlardı.

Siz benim elime düşersiniz.

"Gel dedeciğim. Seni merak eden arkadaşlarım varmış. Onlar geldi seninle tanışmak için." derken içeri geçmesi için geri çekilmiştim. Ayakkabıları çıkarıp içeri girdi.

Arkamdakileri umursamadan salona geçti ve oturdu. Arkasından da biz girdik.

"Ee, hani arkadaşların?" diye sordu dedem. Elimle bizimkileri gösterdim. "Haa, onlar mıydı? Ben onları dekor sanmıştım ya."

Ciddi mi diye yüzüne baktım. Gayet de ciddiydi.

Fulya yalandan öksürerek bakışların ona dönmesini sağladı. "Yolculuk nasıldı Ali amca?" Fulya'nın sorusuyla dedem kaşlarını çattı. "Ne yolculuğu?"

Fulya anlamamış bir şekilde bana döndü ve geri dedeme dönüp konuştu. "Buraya uçakla gelmedin mi Ali amca?" Dedem kafasını iki yana salladı. "Toprağın altından sürünerek geldim. Solucanım ben."

Elimi alnıma götürüp alnımı ovuşturdum.

"Ooo, amcanın kafa harbi uçmuş." diye fısıldayan Çağıl'a baktım. Yanımda olduğu için koluna çimdik attım. "Deli raporu var dedik ya. Kırk yılın başında hastaneden izin alıp geliyor." Dedemin bakışları bize döndüğünde gülümsedim ve dişlerimi arasından konuştum. " Üstelik sesini biraz daha kıs. Yaşlı maşlı benden iyi duyuyor." dediğimde güldü.